Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2517 E. 2021/856 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2018
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; 15/12/2015 tarihinde dava dışı senet lehdarına ait taşınmazı 400TL aylık kira bedeli ile kiraladığını ve karşılığında sözleşme yapıldığını, senedin de teminat amaçlı olarak verildiğini, daha sonra müvekkilinin evi kiralamaktan vazgeçtiğini, bononun müvekkili aleyhine doldurularak takibe konu edildiğini, davacı yurt dışında olduğu tarihlerde tebliğe çıkarılarak takibin kesinleştiğini, bononun kambiyo vasfına sahip olmadığını, TTK 776 gereği düzenleme tarihi unsurunu taşımayan senedin bedelsiz olduğu ve anlaşamaya aykırı doldurulduğunu belirterek takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının temel borç ilişkisinin lehtar … ile olması nedeniyle TTK madde 687 gereği davalıya karşı böyle bir defide bulunulmayacağını, senedin teminat senedinin olmadığını, davacının boş senede imza attığını ikrar ettiğini TKK 680 gereği hamile karşı senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ileri sürülemeyeceğini senette tahrifat iddiasının borca itirazı niteliğinde olmadığını bildirerek, davanın reddine ve tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacının senedin teminat senedi olduğu ve anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gibi senetteki tahrifat iddiasının da senedin geçerliliğini etkilemediği için bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekmediği gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurlumuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; düzenleme tarihi olmayan bononun kullanılması ciro edilmesi ve buna ilişkin borç ilişkisinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı davalının geçersiz senede dayalı alacak iddiasında bulunamayacağını, davaya konu bononun müvekkil tarafından imzalanmış olmasının keşide hükümlerinin tam anlamıyla gerçekleşmiş olduğu anlamına gelemediğini, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya ve takibe konu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bedelsizlik, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu ve tahrifat iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya ve takibe konu senedin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776. maddesinde bononun şekil şartları sayılmıştır. Bunlar “….” yada “….” ibaresi, kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, düzenleme yeri ve tarihi, düzenleyenin imzasıdır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde senedin bono niteliği kaybolur. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir. Sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak faiz, bedelin nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 207. maddesinde; “Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir” hükmü yer almaktadır. Buna göre, mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Bir başka anlatımla, senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onanması gerekir. Onaylanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.
Mahkemenin de kabulüne olduğu üzere takibe konu senet metnindeki tanzim ve vade tarihi çizilerek tahrifat yapılmış ise de söz konusu tahrifat keşidecisinin parafı ile doğrulanmamıştır. Tanzim ve vade tarihinde tahrifat yapılması tarihler üzerinde oynamaların yapılması halinde bono, kambiyo senedi niteliğini kaybetmiş sayılmaktadır. Senedin tanzim tarihindeki değişiklik onaylanmamışsa değişiklikten önce senedi imzalayan değişiklikten önceki tarihe göre sorumlu olur. Değişiklikten önceki tanzim tarihinin tespitiyle vade tarihinden önceki bir tarihi taşıyıp taşımadığının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak senedin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığının belirlemesi yapılması gerekir.
O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davaya ve takibe dayanak bononun tanzim ve vade tarihlerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı, senetteki keşide tarihinin ve vade tarihinin bilirkişi incelemesi ile saptanarak, davalının da ciro yoluyla hamil sıfatı üzerinde durularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece bu yönlerden hiçbir delil toplanmamış, ayrıca toplanan deliller de açıklanan yönlerden karar yerinde tartışılmamıştır.
6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6.maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, ….Karar sayılı ve 02/02/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 28/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır