Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2509 E. 2021/806 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2018
ESAS-KARAR NO …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 21/05/2021
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalı şirketin müvekkili aleyhine birbirini takip eden vade ve keşide tarihlerini içeren bonolara dayalı olarak icra takibi başlattığını, takibe konu edilen tüm bonolardaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün ….. sayılı dosyaları ve anılan icra takiplerine dayanak bonolar nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; dava konu icra takiplerine dayanak bonoların davacı ile imzalanan satış sözleşmesi gereğince satım bedeli karşılığı verildiğini, bonoların ödenmemesi nedeniyle davaya konu icra takiplerinin başlatıldığını, bu takipler nedeniyle yapılan hacizler sırasında davacının icra takiplerinin önüne geçebilmek adına yanında çalışan sigortalı çalışanına işyerini devrettiğini öğrendiklerini, davacı hakkında alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltmek suçundan Ankara 14 İcra Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu, davacının satın aldığı cihazın teminatını ödediğini ve bonolara mahsuben ödemeler yaptığını, ödemelerin davacı adına sigortalı çalışanı … tarafından yapıldığını, davacının bizzat yaptığı ödemelerin de olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda: davaya konu bonolar altında davacı adına atılı bulunan imzaların davacıya ait olmadığı dolayısıyla davacının anılan bonolar nedeniyle borçlu olmadığı, davalı tarafından davacının bonolardan haberdar olduğu ve bonolara mahsuben bizzat ödeme yapıldığını savunmuşsa da davalı tarafından sunulan dekontta bonolara mahsuben ödeme yapıldığına dair açıklama bulunmadığı, davalı savunmasında bahsi geçen Ankara 14. İcra Ceza Mahkemesi’nin…esas sayılı davasında görülmekte olan davanın eldeki dava ile ilgisi bulunmadığı, dava konusu bonolarda lehtar olan davalının söz konusu bonodaki keşideci imzalarının davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu, davalının kötüniyetli olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; dosya kapsamında alınan, 18.08.2017 tarihli İmza İncelemesi bilirkişi Raporu, gerek tetkik konusu belgeler ile mukayese imza ve yazı örnekleri açısından son derece fahiş hatalar içermekte ve gerekse bunların karşılaştırılması ve değerlendirilmesi anlamında Yüksek Mahkeme kararlarında aranan koşuları taşımadığını, hukuka uygun ve denetimi elverişli bir rapor aldırılmasını talep edildiğini, bu talebimin ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirmeye dahi alınmadığını, müvekkiliyle davacının karşılıklı olarak imzaladıkları satış sözleşmesi ile lazer cihazının satışının gerçekleştirildiğini, vadeli ödeme kararlaştırılan satış işleminde, 15.000 TL peşin, kalan tutarın (12) taksitle ödeneceği ve her bir taksit için senet düzenleneceği konusunda mutabık kalındığını, hatta, senetlerin tutarlarının da satış sözleşmesinde belirlenmiş olup, (11) taksit için 10.400 TL bedelli, (1) taksit için ise 10.510 TL bedelli senet düzenleneceğinin sözleşmeye işlendiğini, davacının, satın aldığı cihazın teminat ödemesini yapıp bir süre daha, senet ödemelerine mahsuben banka kanalıyla ödemeler gerçekleştirdiğini, dekontlar dışında davacının takiplere de itiraz etmediğini, ödemelerine devam ettiğini,
Davacının borçtan kurtulmak için muvaazalı işlemler yaptığını, bu durumun dosya kapsamı ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, Nitekim, bahsi geçen muvazaalı devir işlemine ilişkin, işyeri üzerine devredilmiş gibi gösterilen ….’nın Isparta İcra Ceza Mahkemesi huzurunda verdiği 28.06.2016 tarihli ifadesinde “… ‘ın gelini olduğunu, aynı işyerinde çalıştığını, davacının sürekli olarak kredi kullandığını, en son işyerini 6 ay süreyle üzerinde kalması gerektiğinin söylendiğini, kendisinin de kabul ettiğini ancak bunu SGK ve maliye borçlarından dolayı yaptıklarını sonradan öğrendiğini, daha sonra oradan ayrıldığını, kendisinin de alacakları olduğunu…” beyan ettiğini devir işleminin sadece müvekkili değil SGK ve maliye borçlarının da ödenmemesini kapsayacak şekilde önceden tasarlayarak planlı bir şekilde yapıldığını açıkça ifade ettiğini, mahkemenin bu hususları değerlendirilmeyerek, eksik inceleme sonucunda vermiş olduğu hükmün, hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; imza inkarına dayalı davada mahkemece yapılan inceleme araştırmanın hüküm kurmak için yeterli olup olmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Öncelikli irdelenmesi gereken husus; davacının sahtecilik (imza inkârı) iddiası bakımından mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre mahkemece alınan raporun hükme esas kabul edilip edilemeyeceği yeniden rapor alınıp sonucuna göre bu istem hakkında bir karar verilmesi gerekip gerekmediği hususuna ilişkindir.
Uyuşmazlıkların çözümü için öncelikle konu ile ilgili kavramların ve yasal mevzuatın irdelenmesinde yarar bulunmaktadır.
Eldeki dava da davacı sahtelik (imza inkarı) nedenine dayanmıştır. Bu durumda mahkemece öncelikte sahtecilik iddiasının incelenmesi dava konusu senetlerdeki imzaların davacı borçluya ait olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Açıklanan bu genel ilkeler bakımından uyuşmazlık; sahtecilik iddiası bakımından yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı noktasındadır.
Hemen belirtilmelidir ki, herhangi bir belgedeki imza veya yazının olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve gerekli donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanaklarının denetime elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduğunun fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
Mahkemece sahtecilik iddiası bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, 18.08.2017 tarihli Jandarma Genel Komutanlığının iki kişilik bilirkişi heyetinin raporunda; davaya konu bonolarda, davacıya atfedilen imzaların davacının eli ürünü olmadığı şeklindeki görüşlerini bildirdikleri rapor yukarıda açıklanan yöntemi içerdiği yargısal denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca takibe dayanak senetler kambiyo senetlerine mahsusu haciz yoluyla takibe konu edilmiş olup borçlu davacının itirazı üzerine takibin durmayacağı açık olduğu gibi senetlerin ihdas hanesi nakden ihdas olduğunun anlaşılmasına davalının dayandığı mal satışına ilişkin sözleşmede de senetlerin açıkça tanımlanmadığı senetlere bir atıf yapılmadığının anlaşılmış bulunmasına göre davanın kabulüne karar verilmesinde oluşa ve dosya içeriğine aykırı bir yön görülmemiştir.
Açıklanan gerekçelere, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak, HMK’nun 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.659,25TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.700,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.958,35TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 21/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır