Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2477 E. 2021/853 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2018
ESAS-KARAR NO : …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili tarafından davalıya satılıp teslim edilen PVC pencere ve aksesuarlarına konulu fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; icra takibine konu edilen faturaya ilişkin mal ve hizmetin satın alınmadığını, faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; takibe ve davaya konu fatura muhteviyatı malların davalıya satılarak teslim edildiğinin davacı tarafından usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; davalının esasa cevap süresi içinde cevap vermediğini, süresi geçtikten sonra faturanın tebliğ alınmadığına ilişkin savunmanın mahkemece dikkate alınmayacağını, müvekkilinin işin gereği faturaya konu malları davalıya teslim ettiğini, davalının faturayı aldıktan sonra sekiz günlük süre içinde itirazda bulunmadığını fatura içeriğinin kesinleştiğini, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık ; takibe ve davaya konu fatura muhteviyatı malların davalıya tesliminin usulüne uygun kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; mal satışına ilişkin düzenlenen faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ticari nitelikteki satış sözleşmelerinde, satış bedelinin tahsili için başlattığı ilamsız icra takibi itiraza uğrayan alacaklının açtığı itirazın iptali davasında, hangi tarafın hangi olayı ispat etmesi gerektiği, ödeme emrine itiraz dilekçesi, tarafların dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında mahkemeye sundukları dilekçeler ve ön inceleme aşamasında alınan beyanlara göre tespit ve tayin edilecektir. Bu aşamadan sonra mahkemece yapılacak iş, belirlenen ispat yüküne göre, taraflara iddia ve savunmalarını ispat etmeleri için gerekli olanağı tanımak ve yargılamayı neticelendirmektir. Mahkemece, taraf iddia ve savunmalarının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, uyuşmazlık konusu olayların doğru bir şekilde tespit edilmesi, kimin neyi, ne şekilde ispat edeceğinin belirlenmesi, bu anlamda doğru bir yargılama stratejisi oluşturulması gerekecektir.
Faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Ancak, eğer fatura, alıcının ticari defterlerinde kayıtlı değilse, satıcı alacak iddiasını diğer delillerle ispat etmelidir. defterlerde sahibi lehine olan kayıtlar dahi aleyhindeki kayıtlar gibi muteber olup bunlar birbirlerinden ayrılamaz.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Davacı tarafından davalıya düzenlenen bir adet faturadan kaynaklı alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istenmektedir.
Bilirkişi tarafından her iki tarafın ticari defterleri incelenmiştir. Bilirkişi raporuna göre; davacıya ait defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğu, davacı yanın kendi defterlerinde KDV olarak davalıdan alacaklı durumda olduğu; davalıya ait defterlerin ise açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu ancak yıl sonunda yaptırılması zorunlu kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu, davalı yanın kendi defterlerinde faturanın kayıtlı olmadığı belirtilmiştir. Davalı akdi ilişkiyi inkar etmiş, faturanın tebliğ edilmediği savunmasında bulunmuştur. Mevcut bu durumda mahkemece öncelikle fatura içeriğindeki emtiaların davalıya usulüne uygun delillerle tesliminin ve alacağın varlığının davacı tarafça ispatlanması gerektiği gözetilerek davacı tarafından faturaya konu malın davalıya usulüne uygun tesliminin ve alacağın varlığının kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 28/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır