Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2463 E. 2021/855 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2018
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki ve mal alım satımlarına bağlı olarak cari hesap ilişkisinden kaynaklanan 8.219,73 TL alacak göründüğünü, bu alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 8.219,73 TL’nin noter ihtarında davalıya verilen süreye göre 05/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının aynı alacak talebine ilişkin olarak Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ….Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, alacak iddiasına konu kesinleşmemiş bir dava nedeniyle derdestlik oluştuğunu, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının iddia ettiği miktar ve konuda müvekkili şirketten alacak hakkının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından iade edilen ürünlere ilişkin olarak düzenlenen iade faturalarının davacı şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak defter ve kayıtlara işlenmediğinin anlaşıldığını, muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulmuş ticari kayıtlara göre iadeler, ödemeler, sözleşme gereğince mukabil alacakların mahsubundan sonra müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında süre gelen bir cari hesap ilişkisi olduğu, davacının davalı şirketten 2.360,00 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin temerrüt tarihi 05/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, taraf ticari defterlerinin birbirleri aleyhine delil olmaması karşısında fazlaya ilişkin alacağın varlığının davacı tarafça usulen ispatlanamaması sebebiyle reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamı 2009 tarihi ve öncesine dayalı olarak incelenmesi gerekirken 2009-2014 yılları arasında ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile yetinilmesinin hatalı olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davacının aynı alacağın tahsili için dava açıldığını, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, derdestlik itirazının değerlendirilmediğini, taraflar arasındaki ilişki alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının iddia ettiği gibi herhangi bir alacağının bulunmadığını, aleyhlerine 2.360,00 TL’ye hükmedilmesinin hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın varlığının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece yargılama sırasında tarafların ticari defter kayıtları ve aralarındaki ticari ilişki gözetilerek yapılan araştırma ve inceleme neticesinde davacının cari hesap ilişkisine dayalı alacağının kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiştir.
I–Davacı vekilinin istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
Yargılama sırasında mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak 2.360,00TL davacının alacaklı olduğunun kabulüyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemiştir. Davacı vekilinin kısmen reddedilen talebine yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
II-) Davalı vekilinin istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesi tarafından 19/04/2018 tarihli karar ile, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından aleyhine hükmedilen miktara yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2018 yılı için Maliye Bakanlığınca istinaf kesinlik sınırı 3.560,00 TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.(HMK 341/1) Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 3.560,00TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.(HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 3.560,00TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.(HMK 341/3) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 3.560,00TL’yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; istinaf kanun yoluna başvuran davacı aleyhine hükmedilen tutar 2.360,00 olup, alacak miktarı olarak kesin olan bu karara karşı davalı istinaf yasa yoluna başvuramaz.
HMK 346.maddesi gereğince, kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde, kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu durumda; HMK’nın 341/2.maddesinde açıklanan 3.560,00TL’yi aşmayan kararın istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK’nın 352.maddesi gereğince davalının istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının ise istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,

3-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 41,00TL harcın mahsubu ile bakiye 18,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının davalıya iadesine,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 28/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan…