Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2447 E. 2021/988 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2018
ESAS NO :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya faturaya konu iş makinelerini satıp teslim ettiğini, davalının düzenlenen faturaların bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 ‘den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, yetkili icra dairesinde usulüne uygun girişilmiş bir takip bulunmadığını, davaya konu faturaların tamamının müvekkili tarafından ödendiğini, davalının tüm bu iddiasının müvekkili davalı şirketin ticari defterlerinde yapılacak incelemeyle ortaya çıkacağını, bildirerek davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; dava dilekçesinde HMK.222/5 maddesi uyarınca delilerini davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına hasrettiğini bildirdiği, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davalının sahibi lehine delil teşkil eden 2012 yılı ticari defterlerinde ve kayıtlarında davacıya borçlu bulunmadığı, davalının dava konusu edilen faturalara karşı sunduğu ödeme belgelerinin banka ve çek ile ilgili kısmının … … şubesinden gelen hesap hareketleri ve çek ciro sayfasından da teyit edildiği üzere 91.200 TL’sinin banka üzerinde, 20.310,00 TL’sinin nakit olarak imzalı tediye makbuzu ile ödendiği, davalı defterlerine göre davacının alacağının bulunmadığının belirlendiği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede davacının delillerini davalı defterlerine hasretmiş olması ve bu defterlerde davalının davacıya borcunun bulunmaması karşısında davanın reddine kötü niyetinin sabit bulunmaması karşısında kötüniyet tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; davalı-şirketin icra müdürlüğüne verdiği borca itiraz dilekçesinde akdi ilişkiyi inkar etmiş olduğu için müvekkilinin akdi ilişkinin ispatı için dava dilekçesinde davalının defterlerine dayandığını, davalının davaya cevap dilekçesinde ödeme iddiasında bulunması üzerine 18.03.2015 tarihli cevaba cevap dilekçesiyle ve 21.12.2017 tarihli beyan dilekçesiyle davalının ödeme iddiasına dayanak teşkil eden tediye makbuzları, çek teslim makbuzları ve çeklerdeki ciro imzalarının müvekkiline ait olmadığını ileri sürmelerine rağmen sahtecilik incelemesi yaptırılmadan (belgeler üzerindeki imzanın müvekkiline ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi) sahteliği iddia edilen belgelerin hükme esas alınarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak eksik inceleme ve araştırmanın neticelendirilerek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, takibin girişildiği icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı, davalının faturadan dolayı davacıya borçlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı tarafın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili, dava dilekçesinde: iş makinelerinin satışı için düzenlenen faturalar karşılığı alacağın tahsili için girişilen takibe yönelik davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada belirlenecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığıdır.
Uyuşmazlığın çözümü için icra dairelerinin yetkisine ilişkin açıklama yapılmasında da yarar vardır.
Bilindiği üzere icra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25’inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzenlemesini içermektedir.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Üstündağ S., İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102 ). Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.03.2001 tarih ve…. …. sayılı kararlarında da aynı ilkelere işaret edilmiştir.
Öte yandan, bir itirazın iptali davasının görülebilmesi, usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hâllerde, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, Davalı vekili icra takibinde hem borca ve yetkiye itirazda bulunmuştur. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir.
Bu durumda Mahkemece İİK’nın 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Anılan hüküm ile salt takip hukuku açısından yetki itirazının İcra Mahkemesince incelenmesine ilişkin prosedür düzenlenmiştir.
Kaldı ki, itirazın iptalini tetkike yetkili olan mahkeme İcra Dairesinin yetkisine yönelmiş olan itirazı da inceleyebilir. Gerçekte de bu yetki itirazının araştırılması sonucunda kendisinin de yetkili olup olmadığı belirlenecektir.
Aksinin kabulü halinde mahkeme İcra İflas Yasası’nın 4.maddesinin emredici hükmüne aykırı olarak yargı çerçevesinde olmayan İcra Dairesi ile ilgili bir karar vermiş olur ki, bu yön kabul edilemez. …….
Davalı, hakkında yapılan Adana 7. İcra Müdürlüğünün….sayılı takip dosyasına vermiş olduğu dilekçe ile, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bunun üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası yetki itirazında gösterilen yer olan Ankara Asliye Ticaret mahkemesinde açılmıştır.
Davacı alacaklı yan; icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yönelik itiraz üzerine yetki itirazının benimseyerek Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinde eldeki davayı açmıştır.

Adana 7. İcra Müdürlüğü’ nün… sayılı dosyasında başlatılan takipte süresinde yetki itirazında bulunulduğu, yetki itirazını kabul eden alacaklının, yetkiye yönelik itiraz üzerine Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmıştır.
Açıklanan nedenlerle, borçlu davalının icra takibine yetki yönünden itirazının davacı tarafından benimsendiği de gözetilerek, değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, mahkemenin işin esasına ilişkin karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup HMK’nın 353/1-a-3.maddesi gereğince mahkemenin davanın reddine yönelik kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi …. Karar sayılı 13/04/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/(1).a.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 14/06/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.