Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2446 E. 2022/1370 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2018/2446 – 2022/1370

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2018/2446 KABUL YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2022/1370 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2018
ESAS NO : 2015/726 E 2018/479 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; Dava dışı … Belediye Başkanlığı Bilgi İşlem Müdürlüğü ihtiyacına binaen yapılan ihale sonrası davalı firma ile müvekkili arasında KDV hariç toplam 648.000,00 TL karşılığında 5 adet led ekran ve 5 adet totem alımına ilişkin 07.02.2014 tarih 2014/24 sayılı sözleşme imzalandığını ve 5 adet Led ekran ve 5 adet totem davalıya sipariş edildiğini, dava dışı ihtiyaç sahibi kuruluş tarafından müvekkili idareye alınan ürünlerin istedikleri özelliğe sahip olmadığının bildirildiğini ve davalIdan gereğinin yapılmasının talep edildiğini, davalının herhangi bir müdahalede bulunulmadığı gibi verilen süre içerisinde müvekkiline cevap dahi verilmediğini, bu durumla ilgili olarak dava dışı … Belediye Başkanlığı Bilgi İşlem Müdürlüğü tarafından müvekkili idareye gönderilen 13.01.2015 tarihli ihtarnamede, söz konusu eksikliğin giderilmediği belirtilerek İhtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde belirtilen eksikliklerin giderilmesi, aksi takdirde meydana gelecek zararlardan dolayı yasal yollara başvurulacağı, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin İdare aleyhine yükleneceğinin bildirildiğini, bu ihtarname üzerine müvekkilinin 16.01.2015 tarihli yazısıyla davalıya ihtiyaç sahibi kurumun mağduriyetinin 3(üç) gün içerisinde giderilmesi aksi takdirde sözleşme eki ticari şartnamenin feshedileceğinin ihtaren bildirildiğini, müvekkilince yapılan piyasa araştırmasında ilgili eksikliğe ait 64.800,00-TL maliyet bedeli tespit edildiğini, bunun üzerine davalıya, ihtarname çekilerek 15 günlük süre içinde eksikliğin giderilmesi veya eksiklik bedeli olarak uygun bulunan 64.800,00-TL’nin müvekkili hesabına yatırılması, aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, davalı firma tarafından taraflarına 09.03.2015 tarihinde gönderilen ihtarda söz konusu eksiklik için belirlenen maliyetin 8.000,00-TL olabileceği, sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi durumunda hukuki yollara başvuracaklarının bildirildiğini, dolayısıyla firmanın söz konusu eksikliği kabul ettiğini belirtilerek davalı firma tarafından temin edilen sözleşme konusu malzemenin sözleşme şartnamesine aykırı olduğunun tespit edildiğini gerek sözleşme ve eki şartname hükümleri gerek B.K.’nun ilgili hükümleri gereği fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10,000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 18.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27.03.2017 tarihinde verdiği dilekçesinde dava değerini 41.722,30-TL’ye ıslah etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; sözleşme konusu ürünlerin eksik bedeli olarak 8.000,00 TL’lık kısmını dava öncesi ve aşamasında davacı İdareye verilen resmi belgelerle kabul ettiklerini bu kısma ilişkin yargılama ve faiz işletilmemesini, 8.000,00 TL dışındaki davacı talebinin haksız olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda ; taraflar arasında dava dışı … Belediye Başkanlığının ihtiyacı olan 5 adet led ekran ve 5 adet totem alımına ilişkin 07.02.2014 tarihli sözleşme imzalandığı, malzemelerin davalı tarafından … Belediye Başkanlığına teslim edildiği, … Belediye Başkanlığı tarafından da davacı tarafa 11.11.2014 tarihinde gönderilen yazı ile söz konusu malzemelerin teknik şartnamenin 3.26 maddesinde belirtilen özellikleri taşımadığı, bu eksikliğin ilgili firmaya bildirilmesinin istendiği, bunun üzerine davacı ve davalı arasında yazışmalar yapılarak davalı tarafça da söz konusu malzemelerin teknik şartnamenin 3.26.maddesine uygun olmadığı, teslim edilen ürünlerin eksik ve ayıplı olduğunun kabul edildiği, eksik ve ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim yapılması konusunda tarafların hem fikir oldukları, fakat indirilmesi gereken bedel konusunda uzlaşma sağlanamadığı için eldeki davanın açıldığı, sözleşme bedelinden %5 oranında ayıp nedeniyle indirim yapılabileceği, bu miktarın da 32.400,00-TL’ye karşılık geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 32.400,00-TL’nin 18/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
I-) Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, takdiren bir miktar belirleyen raporun hükme esas alınamayacağını, elektrik mühendisi ve borçlar hukuku uzmanından alınan 27.09.2016 tarihli rapor sözleşme ve teknik şartnameyi inceleyerek tespit yapan raporun uyuşmazlığı çözmeye yeterli iken hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, mahkemece gerekçesiz hangi gerekçe ile hiçbir inceleme ve hesaplamayı içermeyen 23.02.2018 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığının açıklanmadığını, davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen vekalet ücreti takdirinin de hatalı olduğunu, reddedilen miktar üzerinden hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı takdir edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı vekili; 23.02.2018 tarihli bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmamasına rağmen itirazlar dikkate alınmayarak rapor ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, karara esas alınan raporda; sözleşme bedelinden %5 oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine nasıl varıldığı, hangi bilimsel veriye dayanıldığı, raporda açıklanmamış olup, yalnızca kanaatin bu şekilde oluştuğunun ifade edildiğini, oysa yapılması gereken, firmalardan usulüne uygun teklifler alınarak söz konusu eksiklik bedelinin somut olarak tespit edilmesi olduğunu, raporda da somut verilere dayanılmadığı, eksiklik bedelinin takdiren %5 olarak tespit edildiğinin ifade edildiğini, delillerinin değerlendirilmediğini, yerel ve uluslararası firmalardan alınan tekliflerin dikkate alınmadığını, ancak bu belgelerin, müvekkili tarafından ödenmeye hazır olunan 8.000 TL’nin, eksik imalatların bedelini tam olarak karşılayan miktar olduğunu bu nedenle açılan davanın haksız olduğunu ispatlayan en önemli delillerden olduğunu, buna rağmen yargılama aşamasında bu deliller hiç sunulmamış gibi hareket edildiğini, kısmen kabul ettikleri değer dikkate alınmadan yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedildiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermemiş olmasına rağmen kabul edilen tüm kısmın %12’si oranında vekalet ücretini ödemeye mahkum edilmesinin hatalı olduğunu, bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davalı tarafından satılarak teslim edilen ayıplı mal bedelinden davalının sorumlu olup olmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Taraf, vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan 5 adet led ekran ve 5 adet totemin şartnamede belirlenen nitelikte olmadığı, ayıplı mal teslimi nedeniyle TBK 227. maddesi hükmü gereğince ayıp oranında satış bedelinden indirim talebine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve teknik şartname kapsamında teslim edilen malların eksik ve ayıplı olduğu ihtilafsız olup ihtilaf eksik ve ayıplı mal teslimi nedeniyle davacının talep edebileceği indirim oranına ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında iki farklı bilirkişi heyetinden; taraflar asındaki sözleşme kapsamında teslim edilen sözleşmeye konu malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı mal teslimi nedeniyle davacının talep edebileceği alacağın tespiti yönünden rapor alınmış birinci bilirkişi heyeti taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi satım akdi çerçevesinde değerlendirerek davalı tarafından teslim edilen malların ayıplı olması nedeniyle davacının talep edebileceği alacak 41.722, 30TL olarak tespit etmiştir.
Tarafların itirazı üzerine mahkemece ikinci bilirkişi heyeti, taraflar arasındaki hukuki ihtilaf eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilerek TBK. 475. maddesi gereğince ayıp oranında toplam iş bedelinden % 5 oranında indirim yapmak suretiyle sonuca ulaşarak davacının talep edebileceği bedelin 32.400,00 TL. olduğu sonucuna ulaşılmış, yine her iki tarafça da alınan bu ikinci heyet raporuna da itiraz edilmiştir.
Mahkemece alınan her iki bilirkişi kurulu raporu arasındaki farklılığın giderilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış ve ikinci bilirkişi kurulunun, önceki bilirkişi kurulu raporundan farklı olan raporunun hükme esas alınmasının gerekçesi de açıklanmamış, ayıplı mal teslimi nedeniyle davacının talep edebileceği alacak kaleminin belirlenmesi yönünden çelişkili değerlendirmeler bulunmasına ve tarafların itiraz ve talebine rağmen bu çelişki ile farklılığı giderecek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması yoluna gidilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Dairemizce bu yöndeki tarafların istinaf itirazının kabulü yönünde değerlendirme yapılmıştır.
Bu durumda; 6100 sayılı HUMK’nın 281/3. maddesi hükmünce gerçeğin ortaya çıkması için yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu ile birlikte, tespit edilecek bulgular, dosyada mevcut delil, belge, tutanak ve delil tespiti dosyasındaki rapor ve bulgulara göre, davacının talebi üzerine alınan bilirkişi raporuyla eksik ve ayıplı mal teslimi nedeniyle giderim bedeli konusunda, taraflarında itirazlarını karşılayacak şekilde Dairemizce, ilk derece mahkemesince alınan raporlar arasındaki çelişkinin de giderilmesi bakımından yapılan tahkikat kapsamında düzenlenen 09/05/2022 tarihli bilirkişi heyetinin raporunun hükme esas almaya yeterli açıklamayı içerdiği ve denetime elverişli olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında dava dışı … Belediye Başkanlığının ihtiyacı olan 5 adet led ekran ve 5 adet totem alımına ilişkin 07.02.2014 tarihli sözleşme imzalandığı, malzemelerin davalı tarafından … Belediye Başkanlığına teslim edildiği, … Belediye Başkanlığı tarafından da davacı tarafa 11.11.2014 tarihinde gönderilen yazı ile söz konusu malzemelerin teknik şartnamenin 3.26 maddesinde belirtilen özellikleri taşımadığı, bu eksikliğin ilgili firmaya bildirilmesinin istendiği, bunun üzerine davacı ve davalı arasında yazışmalar yapılarak davalı tarafça da söz konusu malzemelerin teknik şartnamenin 3.26.maddesine uygun olmadığı, teslim edilen ürünlerin eksik ve ayıplı olduğu, eksik ve ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim yapılması konusunda tarafların iradelerinin uyuştuğu, ancak indirilmesi gereken bedelin tayini hususunda uzlaşma sağlanamadığı, sözleşme bedelinden ayıp nedeniyle indirim yapılabileceği, bu miktarın da 38.000,00-TL’ye karşılık geldiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne 38.000,00-TL’nin 18/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle davayı kısmen kabul etmiştir. Kısmen kabul edilen miktar olan 8.000.TL üzerinden davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiği için HMK 312 Maddesi hükmü ve Harçlar Kanunun 22. Maddesi gözetilerek hüküm oluşturmak gerekmiştir.
Yapılan açıklamalar neticesinde tarafların istinaf itirazının kabulü ile yukarıda açıklanan yönlerden duruşmalı olarak istinaf incelemesine karar verilmiş ve yapılan tahkikat neticesinde HMK m. 356 hükmü uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin İstinaf istinaf başvurularının KABULÜ ile
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/726 Esas, 2018/479 Karar sayılı 17/05/2018 tarihli kararının HMK’nun 356/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
1-a) Davanın KISMEN KABÜLÜ İLE
38.000,00TL alacağın 18.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Harçlar Kanunu gereğince 30.000TL üzerinden alınması gerekli 2.049,30TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan toplam 712,78TL harcın mahsubu ile bakiye 1.336,52TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
c)Harçlar Kanunu 22. maddesi gereğince davalının kabulünde olan 8.000,00TL üzerinden alınması gerekli 546,48TL harcın 1/3 ‘ü oranında hesaplanan 182,16 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
d)Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
e)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 1, 13 reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 3.722,30TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
f)Davacı tarafından yapılan 3.691,45TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.362,11TL davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
g)Peşin alınan 170,78-TL ile 542,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 712,78-TL harcın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
h)Davalı yanca yapılan 1.623,63,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 144,85-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ı)Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
2-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatıranlara iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından, davacı lehine AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 11.000,00.TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK’nin 356 maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 18/10/2022 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”