Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2018
ESAS-KARAR NO :…..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı … arasındaki anlaşma gereği …&… adlı işletmeyi taraflar arasında kararlaştırılan bedel karşılığı devraldığını, davalı tarafından genel işletme hakkı sahibi … … San. ve Tic. Ltd. Şti ile olan kira sözleşmesinin feshedildiğini ve … ilgili işletmeyi müvekkiline 01/10/2013 tarihinde devrettiğini, ancak devredilen işletmenin ayıplı olduğunu, kapalı alan üzerinde usule aykırı yapımdan kaynaklanan yıkım kararı bulunmasına rağmen, bu konuyu saklayarak işletmeyi 380.000,00 TL bedelle devrettiğini, bu durumdan iş yeri açma ruhsatı almak istediğinde haberdar olduğunu, söz konusu kapalı alanın %50’sinden az olmayan bir kısmından istifade edemediğini, bu nedenle ciddi zarara uğradığını, bu alacağın tahsili amacıyla Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin kısmen durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin …&…’in sahibi olduğunu, davacı … Dokuzların işletmeye talip olduğunu, bu işletmenin gayrimenkulünün sahibinin … … San. Ve Tic. Ltd. Şti olduğunu, müvekkilinin bu şirketin kiracısı olduğunu, davacının … Şirketi ile anlaştığını, daha sonrada müvekkilinden işletme içerisinde bulunan menkul mallarını ve isim hakkını fatura ile devrini gerçekleştirdiğini, faturanın karşılığının çek ve nakit ile ödendiğini, davacı ile yeni kira sözleşmesi akdedildiğini, davacının iddialarının yerinde olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı ile anlaşarak … .. bulunan iş yerini davalıdan 2013 yılı Eylül ayında devraldığı, bu işyerini devralırken davacının …. 11/04/2013 tarih ve 1369 sayılı kararı uyarınca verilen yıkım kararından haberdar olmadığı, işyerinin bahçesindeki açık alanı kullanabileceği zannıyla işyerini devraldığı, dolayısıyla işyerinin ayıplı olarak davacıya devredildiği, davacının davalıya ayıplı teslim nedeniyle Eskişehir 4. Noterliği’nin 04/06/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ettirdiği, bilahare dava konusu icra takibini başlattığı, en son yapılan keşif ve bilirkişi …’in 20/03/2018 havale tarihli raporunda belirtildiği üzere ayıplı mal devri nedeniyle 111.062,00 TL’nin iade edilmesi gerektiği, alacağın likit olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Davacı yanca işletme devri olarak kararlaştırıldığı iddia edilen 380.000,00 TL ödemenin müvekkiline yapıldığının usulüne uygun delillerle ispat edilmesi gerektiği, işletme devri için kararlaştırılan bedelin ne olduğu, işletme bedelinin ne kadarının ödendiği, işletme devri için ödenen bedelin ne kadarının taşınmaz için kararlaştırıldığı hususlarının davacı yanca dosya kapsamı ile ispat edilemediği, dava konusu devrin ayıplı olduğunun kabul edilmesi halinde dahi hesaplamanın müvekkili tarafından kabul edilen 70.375,00 TL üzerinden yapılması gerektiği,
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi …. tarafından alınan yıkım kararının devir tarihinden önce davalı yanca bilindiği hususunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, dava konusu taşınmazın davalı yanca müvekkiline ayıplı olarak teslim edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenen değerin az olduğu, alacağın likit olması nedeniyle mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin de yerinde olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasında yapıldığı iddia edilen işletme devir sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın kapsamı ve bu zararın davalıdan talep edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, işletme devri sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle uğranılan zarardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe kısmen itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası fotokopisinin incelenmesinden, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 200.000,00 TL asıl alacak, 6.312,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 206.312,33 TL alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 15/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin süresi içinde 17/10/2014 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin dosya alacaklısına hiçbir suretle borcunun bulunmadığı belirtilerek takibe itiraz ettiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İşletme devrine konu yerde davalı kiracı olup, işletme devri sözleşme tarihi itibariyle kiralayan ile aralarındaki sözleşmenin sona erdirilerek söz konusu taşınmaz sahibi ile davacı arasında yeni bir kira sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı itibariyle taraflar arasında yazılı bir işletme devir sözleşmesinin bulunmadığı, işletme devir bedeli hususunda tarafların mutabık olmadıkları anlaşılmaktadır. Davacı yanca işletme devir bedelinin 380.000,00 TL olduğu iddia edilmiş olup, bu yönde dosya kapsamına bir kısım ödeme belgeleri ibraz edilmiştir. Davalı yan ise işletme devir bedelinin 70.375,00 TL olduğunu, bu bedelin isim hakkı ile demirbaşları kapsadığı ileri sürülmüştür.
Davacı tacir olup, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından teknik anlamda bir işletme devir sözleşmesinin bulunduğu hususunun öncelikle ispat edilmedi gerekmektedir. Bir başka ifade ile Mahkemece öncelikle taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi aktif ve pasifleri ile birlikte bir işletme devir sözleşmesinin yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmalıdır.
Davacı yanca taraflar arasında işletme devir sözleşmesinin yapıldığı hususu ispat edildikte sonra taraflatın sözleşme bedeli konusunda mutabık olmadıkları gözetilerek Mahkemece davacı yanca yapıldığı iddia edilen ve dosya kapsamına sunulan 380.000,00 TL’lik ödeme belgeleri üzerinde durularak sözleşme bedelinin tespiti gerekmektedir.
….. Kurulunun 11/04/2013 tarih ve 1369 sayılı kararı ile davaya konu işletmenin faaliyet gösterdiği adreste yıkım kararı alınmış olup, bu kararın işletmenin devri tarihinden önce davalıya bildirildiği hususu da taraflar arasında ihtilafsızdır.
Dosya kapsamında birden fazla kez bilirkişi raporu alınmış olup, alınan raporlar arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece yukarıda belirtilen araştırmalar yapıldıktan ve ödeme belgeleri üzerinde durulduktan sonra dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilerek denetime elverişli bir şekilde davacı yanın uğramış olduğu zararın belirlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan bu nedenlerle Mahkemece; yukarıda belirtilen araştırmalar yapılmaksızın tarafların iddia ve savunmaları üzerinde yeterince durulmaksızın yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda, yukarıda belirtilen araştırma ve incelemeler yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, tarafların istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına, kaldırma nedenine göre tarafların sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi,… sayılı ve 19/04/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatırana İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 18/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır