Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2380 E. 2021/879 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2018
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, Kayseri mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında 15/07/2016-15/07/2017 tarihleri arasında geçerli sözleşmenin olduğunu, sözleşme gereğince müvekkili hastanenin … ile mutabakat sağlanması sonucunda ödeme yapacağını, … ile mutabakat sağlanmadığından ödeme yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının henüz alacağının muaccel olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, davalı yanca dosya kapsamına sunulan sözleşme altındaki imzanın müvekkili şirketin yetkili temsilcisi tarafından imza edilmediğini, davalı tarafından hazırlanmış olan sözleşmenin müvekkilinin mal teslimi sırasında ayak üstü müvekkilinin çalışanına imzalatıldığını ve sözleşmeden müvekkilinin bilgisinin olmadığını, müvekkilinin iş işleyişinin … tarafından avans ödemesi sonrasında satın alan şirketler tarafından kendisine ödeme şeklinde olduğunu, müvekkilinin başka şirketlerle olan iş ilişkilerinin incelenmesi halinde bu durumun açıkça ortaya çıkacağını, zira mutabakatın beklenmesi halinde müvekkilinin alacağına 4-5 yıl sonra kavuşmasının mümkün olabileceğini, bu durumun ticari hayatın işleyişine uygun olmadığını bildirerek başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında davacının muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı icra takip dosyasının incelemesinden 14/02/2017 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesaba dayalı 81.648,00 TL asıl alacak, 2.616,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 84.264,14 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde icra takibine itiraz ettiği, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının davalıya mal teslim ettiği ve mal teslimi nedeniyle alacaklı olduğu konularında ihtilaf bulunmamakta olup, uyuşmazlık, davalı tarafından ibraz edilen sözleşmenin taraflar arasında geçerli olup olmadığı, geçerli olması halinde davacının alacağının muaccel olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı tarafından sunulan sözleşmenin yapılan incelemesinde, 15/07/2016 tarihli sözleşmenin davalı şirket ile davacı … arasında imzalandığı, sözleşmenin ödeme şekli başlıklı maddesinde “Firmanın hastaneye kestiği faturalar, fatura döneminin mutabakatın Hastane, … fatura kesip ve bu kesilen faturayla ilgili …. Arasında mutabakat sağlandıktan sonra satıcı firmaya hastane tarafından ödeme evrakı verilir. “hükmünün bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekili, sözleşmenin müvekkili adına yetkili kişi tarafından imzalanmadığını, müvekkili şirket çalışanı tarafından imzalandığını, bu nedenle sözleşmenin müvekkilini bağlamayacağını savunarak sözleşmeye itiraz etmiş ise de dosya kapsamı ile anılan itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle taraflar arasında geçerli olan sözleşme hükümlerine göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 31/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır