Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2318 E. 2021/801 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2018
ESAS NO ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
YAZILDIĞI TARİH : 01/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, müvekkillerinden … ile dava dışı …. arasında 22/07/2011 tarihli devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kullanım bedeli olarak da Ankara 32. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyada takibe konulan senedin müvekkilleri tarafından imzalanarak verildiğini, senetteki vade ve yazıların müvekkillerine ait olmadığını, sözleşmenin tarihinin 11/07/2011 olarak değiştirildiğini, yapılan sözleşmede tekne kullanım hakları olmasına rağmen bu haklardan istifade ettirilmemesi nedeni ile sözleşmenin dava dışı şirket tarafından ihlal edildiğini, kullanım bedeline istinaden ilk taksit olarak 705,00 TL ödeme yapıldığını, yasaya uygun şekilde müvekkilinin cayma hakkı kullandığını, fakat söz konusu senedin şirket yetkilisi olan davalıya ciro edildiğini belirterek takibe konulan bu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitine, alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, esas yönünden de davacıların haksız olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, dava dışı şirket ile davacılardan … arasında devre tatil sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmeye istinaden davalı tarafından takibe konulan senedin dava dışı şirkete verildiği, bu aşamada dava dışı şirketin yetkilisinin de davalı olduğu, davacılardan … tarafından devre mülk sözleşmesinden cayıldığı, söz konusu bononun davacıya iade edilmesi gerekirken çeki kendi kendine ciro eden şirket yetkilisi davalı tarafından takibe konu edildiği, bedelsizliğe ilişkin defilerin de kötü niyetli hamil olan davalıya karşı ileri sürülebileceği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davalı vekili tarafından;
Görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu, davacı yanın aldığı hizmeti birden fazla kez tecrübe ve muayene ettiği, cayma hakkını hiçbir şekilde kullanmadığı, davacının faks ile bildirimde bulunduğu iddiasının doğru olmadığı, kaldı ki faks iddiası doğru olsa bile cayma hakkının süresinden sonra kullandığı, müvekkilinin kötüniyetli olduğu iddiasının doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davaya bakmakla görevli mahkeme hususundadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; bonodan kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya içeriğinden davacı … ile dava dışı …. arasında devremülk satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, iş bu davanın ise 27.07.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer vermiştir. Tüketici Yasasının 50.maddesi de devre mülk sözleşmelerini düzenlemiştir. Yasanın 73/1.maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu bono devremülk sözleşmesi kapsamında verilen senet olup, davalı yan devremülk sözleşmesinin tarafı olan dava dışı şirketin temsilcisidir. Temel ilişkiyi oluşturan devremülk sözleşmesi de 6502 s.y.nın 4/5.maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen tüketici işlemlerindendir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece resen gözetilmelidir. Taraflar tacir de olmadığından davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, davalı vekilinin bu gerekçeyle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nin 353/a.3.bendi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olması ve ilk derece mahkemesinin görevli olmamasına rağmen işin esasına girişilmiş olması nedeni ile HMK 114/c ve 115.maddelerine göre görev konusunda bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Kaldırma nedenine göre bu aşamada sair istinaf itirazlarının incelenmesi gerekmemiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Karar sayılı 14/05/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/(1).a. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/05/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır