Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2018
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün ….E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesine göre, satıcının (…) siparişin alınmasından itibaren en geç 15 Mart 2015 tarihine kadar sipariş konusu ürünleri teslim etmesi gerektiğini, davacının söz konusu malları sözleşmeye uygun olarak 15.03.2015 tarihinde tek seferde teslim etmediğini, davacının bu eylemleri nedeniyle malların teslimi borcunda temerrüde düştüğünün açık olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının alacağının tarafların defterlerine göre 9442,85 Euro olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Müvekkili tarafından sözleşme bedelinin peşin olarak ödendiği, ancak davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan sürede malların tek seferde teslim edilemediği ve davacının temerrüde düştüğü, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin geç teslim nedeniyle zarara uğradığına yönelik dosya kapsamına delil sunulmadığı ifade edilmiş ise de en azından peşin ödenen sözleşme bedelinin mevduat faizi kadar müvekkilinin zararının bulunduğu hususunun tartışmasız olduğu, bu zarar miktarı kadar davacı yanca sözleşme bedelinin talep edilemeyeceği, müvekkili tarafından davacının düzenlediği faturalara itiraz edilmeyerek ticari defterlere işlenmiş olmasının davacının alacaklı olduğunu göstermediği, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere sözleşmenin eki olan proforma faturaya göre kararlaştırılan iskontonun uygulanmadığı, KDV’nin 19.11.2015 tarihli faturaya eklenmesinin de hatalı olduğu, bilirkişi tarafından geç teslimden kaynaklanan zararın hesaplanarak takas mahsubu gerektiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda tarafların defter ve kayıtlarıyla uyumlu olarak ….. gönderilen sipariş avans miktarı ile …..kesilen faturaların mahsubu sonucunda … lehine doğan 9.442,85.-Euroluk fark bulunduğu hususunun tespit edildiği, davalı yanca faturalara itiraz edilmeyerek ticari kayıtlarına alındığı, davacı yanca geç teslimin davalıdan kaynaklandığı hususunun iddia edildiği, bu husus ispat edilememesine karşın davalı tarafından da geç teslim nedeniyle herhangi bir ihbar ve bildirimde bulunulmadığı gibi zararın da kanıtlanmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.142,50.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 536,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.606,50.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 09/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır