Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2301 E. 2021/954 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2018
ESAS-KARAR NO :….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı bankadan 800.000TL’ye satın almış olduğu taşınmazın devrinden kısa bir süre sonra … Belediyesi tarafından alınan yıkım kararı ile yıkıldığını, davalının taşınmaza ilişkin hukuki ayıbı bilerek, bu taşınmazı davacıya sattığını belirterek, meydana gelen zararının tazminini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … Belediyesinin almış olduğu yıkım kararını bilmediğini, davacının yer teslim tutanağı ile davaya konu taşınmazın bütün hukuki durumunu bilerek aldığını, bu tutanağa göre her türlü araştırmayı yaptığını kabul ettiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; davaya konu satış işleminin 09/12/2014 tarihinde gerçekleştiği, … Belediyesi tarafından 23/10/2008 tarihli … kararına istinaden 04/11/2014 yıkım kararı verildiği, bu yıkım kararının 09/01/2015 tarihinde muhtara yapılan tebligat ile davalıya bildirildiği, ancak yapılan tebligatın usulsüz olduğu bu nedenle davalının satışa konu taşınmaz hakkındaki yıkım kararını bildiğini kabul edilemeyeceğini, bundan başka davacı tarafın imzalamış olduğu yer gösterme tutanağına göre davacının taşınmaz hakkında bütün araştırma ve incelemeyi yaptığını kabul ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili; davalı tarafça imzalatılan tutanakların ve şartnamenin genel işlem şartı niteliğinde olduğunu, satıma konu taşınmazın hukuki ayıplı olduğunu, gerekli incelemeyi davalı tarafın yapması gerektiğini, davalının ağır kusurlu olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle davalının ortaya çıkan hukuki ayıptan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde, davacı tarafın davalıdan satın almış olduğu taşınmaza ilişkin olarak yıkım kararı verilmesi üzerine, hukuki ayıp nedeniyle alacak davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu taşınmazın, icra satışı yolu ile 02/07/2014 tarihinde davalı adına tapuya tescil edildiği, davalı tarafça bu taşınmazın 09/12/2014 tarihinde davacıya satıldığı, bu taşınmazın … Belediyesi tarafından 04/11/2014 tarihinde alınan yıkım kararı ile 31/01/2015 tarihinde yıkıldığı konusunda bir tartışma yoktur. … Belediyesinin almış olduğu bu karar davalı tarafa tebliğe çıkarılmış, ancak bu tebligat yapının kapısına ve muhtara bir örneği bırakılarak 09/01/2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Tapu kaydının incelenmesinde ise … Belediyesinin almış olduğu yıkım kararının ya da bir kısıtlamanın yer almadığı görülmektedir. Dolayısıyla davalı satıcı bankanın satıma konu taşınmaz hakkında yıkım kararını satım sırasında bildiği söylenemeyecektir.
Bundan başka davalı taraf söz konusu taşınmazı dosya içerisinde yer alan 09/12/2014 tarihli yer teslim tutanağı ile teslim almıştır. Bu tutanakta davacının taşınmazla ile ilgili bütün araştırma ve incelemeyi yaptığı ve mevcut durumu ile kabul ettiği açıkça belirtilmektedir. TTK’nın 18. maddesine göre basiretli davranmakla yükümlü olan davacının bu tutanağı imzalamasıyla satış tarihi itibariyle taşınmazı o haliyle kabul ettiği yönündeki mahkemece yapılan tespit hukuken doğrudur. Bu nedenle davacı tarafın bu yöndeki istinaf itirazları yerinde değildir.
Davacı tarafın imzalanan şartnamenin ve tutanağın genel işlem şartı niteliğinde olduğu yönündeki istinaf itirazları ise imzalanan şartnamenin ve tutanağın yapılan müzakere ile imzalanmış olması ve davacının yukarıda belirtildiği gibi tacir olması karşısında bu itirazları da yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan bu nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 10/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Üye…
e-imzalıdır
Katip…
e-imzalıdır