Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2196 E. 2022/170 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2017
ESAS-KARAR NO ….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça davacılar aleyhine başlatılan icra takibine konu 15/09/2009 keşide tarihli, 300.000TL bedelli çekte bulunan keşideci … imzası ile ciranta diğer davacı şirket imzasının sahte olduğunu belirterek, menfi tespit talebinde bulunmuştur.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin kesinleşmesinden sonra kötü niyetli olarak bu davanın açıldığını, davacıların borcu kabul ettiğini, davacıların davasını ispat etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davaya konu çek üzerinde bulanan keşideci imzası ile çekin arka yüzünde bulunan ciranta imzasının davacı …’ya ait olduğunu, …’nın aynı zamanda diğer davacı şirketin yetkilisi olduğu, böylece davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, davacı tarafça alınan uzman görüşünde imzanın davacılara ait olmadığının belirlendiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu çek üzerinde keşideci ve arka yüzündeki ciranta imzasının davacıya ait olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, çekten kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; davacı tarafın davaya konu çekteki keşideci ve ciranta imzalarının davacıya ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu çek incelendiğinde, keşidecisinin davacı …, lehtarının diğer davacı …… Ltd. Şti., cirantaların … Ltd. Şti., … ve davalı olduğu görülmektedir.
Dairemizce mahkemece alınan bilirkişi raporu yetersiz görülerek, 3 kişilik Adli Tıp uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda da keşideci ve çek arkasındaki ciranta imzalarının davacı …’nın eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. … aynı zamanda davacı şirketin yetkilisidir. Dairemizce alınan bilirkişi raporu yeterli mukayese belgesi üzerinde ve teknik araçlarla çalışılan hüküm kurmaya ve denetime elverişlidir. Ayrıca hem ilk derece mahkemesince hemde Dairemizce alınan bilirkişi raporları ile imzanın davacıya ait olduğu anlaşıldığından, davacı tarafça alınan uzman görüşüne itibar edilmemiştir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 356/2 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından davacı lehine AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nin 356. maddesi uyarınca duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere,22/02/2022 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”