Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2115 E. 2021/557 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2018
ESAS-KARAR NO :…

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile arasında ticari ilişki olduğunu ve müvekkilinin lehtarı olduğu ve borçlusunun… .. Ltd Şti olduğu Finansbank şubesine ait 27/10/2015 tarihli çeki makbuz karşılığında davalıya teslim ettiğini, çekin ödenmediğinin müvekkiline bildirilmesi üzerine, müvekkilinin ödenmeyen çek bedeline mahsuben 18/02/2016 tarihinde 20.000,00 TL makbuz karşılığında ödemede bulunulduğunu, ancak davacının ödemeyi düşmeden dava konusu çeki Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe koyduğunu, müvekkilinin icra tehditi altında çek bedelini ve masraflarını ödemek zorunda kaldığını belirterek mükerer ödemek zorunda kaldığı kısmına ve ferilerine ilişkin alacağının davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sırasında vermis olduğu 25.12.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 22.981,39 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının icra takibinde kısmi ödeme itirazında bulunmadığını, ödeme yapıldığı iddia edilen müvekkilinin çalışanı …’in kaybolması ile birlikte davacı ile birlikte hareket ettiğini düşünmeye başladığını, zira daha önce ileri sürülmeyen makbuzun varlığından bahsedildiğini ve davaya konu ediliğini, davanın kötü niyetli olarak açıldığını ödeme makbuzu 18/02/2016 iken çekin tarihinin ise 20/02/2016 olduğunu, çekin ibraz tarihine göre beyanların çelişkili olduğunu, …’in şirket adına para tahsil etme yetkisinin olmadığını, kısa bir süre şirketin pazarlama biriminde çalıştığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının şirket çalışanı …’in para tahsiline yetkisi olmadığı iddialarına itibar edilmediği, davalının tahsilat makbuzu düzenleyerek şirket kaşesi altında para tahsiline yetki verdiği kişinin, tahsil ettiği parayı şirkete teslim etmemesinden, davacı sorumlu tutulamayacağı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Davacı yanın ödeme iddiasının doğru olmadığı, zira tacirler arasında 5.000,00 TL’yi geçen ödemelerin banka aracılığıyla yapılması gerektiği, mahkemece banka kayıtları ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmeksizin eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, müvekkili tarafından şirket çalışanına tahsil yetkisi verilmediği, verildiği kabul edilse bile bu kişi tarafından yapılan tahsilatların hep yasal sınırın altındaki tahsilatlar olduğu, davacının tacir olması nedeniyle yasal sınırın üzerindeki miktarda elden tahsilat iddiasının doğru olmadığı,
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan ayrılarak tahsil harcının hatalı belirlendiği, vekalet ücretinin hatalı hesaplandığı, tam kabul kararı verilmesi gerekirken kısmen kabul kararının yerinde olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık davalı yanca takibe konu edilen çekin takipten önce kısmen tahsil edilip edilmediği, edilmiş ise davacı yanca mükerrer olarak ödenen bedelin kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalıya ciro yolu ile verilen çekin, davalıya kısmen ödenmesine ragmen yapılan ödeme mahsup edilmeksizin hamil tarafından takibe konulması nedeniyle, yapılan takipte yeniden ödenmek zorunda kalınan bedelsiz ödemenin ve fer’ilerinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nın “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2018 yılı için Maliye Bakanlığınca istinaf kesinlik sınırı 3.560,00TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.(HMK 341/1) Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 3.560,00TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.(HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 3.560,00TL’lik kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.(HMK 341/3) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 3.560,00TL’yi geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; istinaf kanun yoluna başvuran davacının reddedilen alacak miktarı 2.430,00TL olup verilen karar davacı yönünden kesindir. Miktar olarak kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı davacı istinaf yasa yoluna başvuramaz.
HMK’nun 346.maddesi gereğince, kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde, kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu durumda; HMK’nın 341/2.maddesinde açıklanan 3.560.00TL’yi aşmayan kararın istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK’nın 352.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine gelince; Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davalı şirket çalışanı …’in tahsil yetkisinin bulunmasına ve bu kişi ile davacının kötüniyetli olarak birlikte hareket ettiğine dair davalının soyut iddialarının aksine bir delilin dosya kapsamında bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-a-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.403,80TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 85,38TL harcın mahsubu ile bakiye 1.318,42TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 05/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır