Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2109 E. 2021/546 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2018
ESAS-KARAR NO :…..
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici/satıcı şirket arasında düzenlenen Gayrimenkul Satış Sözleşmesi gereğince aynı zamanda arsa sahibi de olan davalının maliki olduğu … sayılı taşınmaz üzerinde yapılan inşaattaki .. nolu dairenin müvekkili tarafından satın alındığını, iş bu sözleşme kapsamında müvekkili tarafından dairenin borcunun ödendiğini, ancak buna rağmen davalı yüklenici/satıcının … konutları ismi ile tanıtılan ve pazarlanan projede yeşil alan, sosyal tesisler, yaşam alanları ve diğer tahaahütlerini inşaatın fiilen tesliminden itibaren 3, 4 sene geçmesine rağmen yerine getirmediğini, 6 blok halinde inşaat yapılacağının ve projenin site biçiminde olacağının tahaahüt edilmesine rağmen sadece 1 blok inşaatının fiilen tamamlandığını, davalının sözleşmenin 7. maddesine dayanarak tahaahütlerinden senelerdir kaçındığını, sözleşmenin 7. maddesinin haksız şart niteliğinde olduğunu, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin… D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile inşaattaki eksik işlerin tespit edildiğini belirterek şimdilik davacıya ait bağımsız bölümdeki değer azalmasına ilişkin olarak şimdilik 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin 2018 yılına kadar yapı izninin bulunduğunu, davalı tarafından tek taraflı olarak hazırlanan satış sözleşmelerine karşılık müzakere edilmeksizin konulduğunu ve tüm sözleşmelerde bulunduğu için B.K.hükümlerine göre haksız işlem şartı sayılacağını belirtiğini, ancak bu hususların doğru bir iddia olmadığını, davacı yan satış protokolünü serbest iradesiyle imzaladığını, satış protokolünde herşeyin açıkça yazılmış ve düzenlenmiş olduğunu, davacı yanın bu protokolü serbest iradeleriyle imzaladığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin 30/09/2010 tarihli teslim tutanağı ile konutta noksan ve ayıplı iş olmadığını beyan edip davalı şirketi maliki bulunduğu bağımsız bölüm yönünden ibra etmesi karşısında bağımsız bölümdeki eksik ve ayıplı işler nedeniyle davacının davalıdan tazminat isteminde bulunamayacağı, sosyal alan yapı ruhsatına göre, sosyal alan yapım süresini 20/07/2016 tarihinde dolacağı, davanın ise sosyal alan yapım süresi sonundan önce 21/09/2015 tarihinde açıldığı, bu suretle dava tarihi itibariyle sosyal alanların ruhsata göre yapım süresinin henüz dolmadığı, böylelikle dava tarihi nazara alındığında sosyal alanlardaki eksiklik sebebiyle açılan tazminat davasının erken açılan dava niteliğinde olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece sosyal tesislerin yapımına dair talebin erken açıldığına dair davanın reddi kararı yerinde olmadığı, hukuki yararın dava şartı olup, yargılama sırasında giderildiği, esas yönünden inceleme yapılmamasının yerinde olmadığı, yine davalı şirket tarafından konutların her şeyi ile tamamlanacağının taahhüt edilmesi karşısında bu eksikliğin giderilmediği, bu eksikliklerin de taşınmazın değerini azalttığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesinin davalı yanca ayıplı olarak ifa edilip edilmediği, davacının tazminat talep edip edemeyeceği ve kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tacirler arasındaki taşınmaz satım sözleşmesi kapsamında ayıplı ifadan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eldeki davada,….sayılı taşınmaz üzerinde bulunan…bağımsız bölümün satışı konusunda taraflar arasında 27/09/2010 tarihli satış protokolü akdedildiği, bağımsız bölümün davacı şirkete 30/09/2010 tarihinde teslim edildiği, bağımsız bölümün tapuda mülkiyetinin davacı şirkete devrinin sağlandığı noktasında ihtilaf bulunmayıp, taraflar arasındaki ihtilaf, davacının maliki bulunduğu bağımsız bölümde eksik ve ayıplı iş bulunup bulunmadığı, yine bağımsız bölümün içerisinde bulunduğu sitenin sosyal tesislerindeki eksiklik nedeniyle davacının maliki bulunduğu taşınmazın değer kaybına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle tacir olan davacının 30/09/2010 tarihli konut teslim tutunağını ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin imzalamasına, dava tarihi itibariyle sosyal alan yapım süresini henüz dolmamış olmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 05/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır