Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2108 E. 2021/318 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2018/2108 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2021/318

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2018
ESAS NO : …

……….
……………..
Av. …
……………….
…………….
e-tebligat

DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, …………. adresinde bulunan taşınmazın alımı konusunda müvekkili ile dava dışı……………Ltd Şti arasında ön satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme sonucu şirkete 26.10.2014 tarihinde 10.000,00 TL bedelli teminat bonosu verildiğini, kısa bir süre sonra taşınmazın alımından vazgeçilerek durumun emlak şirketine iletildiğini, bu durumda geri verilmesi gereken bononun iade edilmeyip davalı tarafından lehtar kısmı doldurularak icra takibine konu edildiğini bono bedelinin müvekkilinden cebren tahsil edildiğini belirterek 11.983,00 TL’nin ödeme tarihi olan 26.12.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddianın gerçeği yansıtmadığını, davacının keşide ederek müvekkiline verdiği bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini, davacının bononun taşınmaz satışına istinaden düzenlendiği iddiasına ilişkin herhangi bir delil olmadığını, bononun müvekkili tarafından davacıya verilen borç paranın karşılığında bizzat davacı tarafından düzenlendiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen taşınmaz satışı ile müvekkilinin ilgisi olmadığını, dava dışı Samet Özden’in beyanı esas alınarak müvekkiline karşı dava açılamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu senedin taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında düzenlendiği hususunun sözleşme ile tam olarak ispat edilemediği, kesinleşmemiş ceza dosyası kapsamında söz konusu senedin teminat senedi olduğu hususunun kabul edildiği, bu hükmün kesinleşmiş olması karşısında dahi davacının satış sözleşmesi kapsamında haklı bir neden olmaksızın evi satın almaktan vazgeçen davacının senedin iadesini talep edemeyeceği, senedin boş olarak verilmesi nedeniyle sonradan doldurulmasına rıza gösterildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiği, zira bu karar ile ceza dosyasında verilen kararın birbiri ile çelişkili olduğu, mahkemece sözleşmenin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğü, sözleşmenin yasal şartları taşımadığı, cezai şartın haksız şart niteliğinde olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taşınmaz satım sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiği iddia edilen bono nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taşınmaz satım sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiği iddia edilen bono nedeniyle borçlu olunmadığı iddia edilen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava, 26.10.2014 keşide, 01.11.2014 vade tarihli ve 10.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin olarak açılmıştır. Dava konusu bonoda lehtar, … olup bono davalı tarafından vade tarihini müteakip icra takibine konulmuş kesinleşen takip tutarı 29.12.2014 tarihinde davacı tarafından 11.983,00 TL olarak ödenmiş, süresi içerisinde iş bu istirdat davası açılmıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan (tarihsiz) gayrimenkul satış protokolünde; …… ait dairenin 316.000 TL bedelle davacıya satışının yapılacağı, kaparo ve güvence olarak 10.000,00 TL’lik senet alındığı tapu devir işlemleri bittikten sonra senedin davacıya iade edileceği, alıcının her hangi bir sebeple gayrimenkulü almaktan vazgeçmesi durumunda kaparoyu geri isteyemeyeceği ve güvence olarak verilen senet bedelini karşı tarafa ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Protokol dava dışı satıcı ile davacı arasında imzalanmış olup protokolde, dava dilekçesinde bahsi geçen……. Şti’nin de kaşe ve imzası olduğu görülmüştür.
Bedelsiz senedi kullanma suçundan Ankara C.Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada şüpheli sıfatıyla ifade veren davalı; senedin davacıya verdiği borç paraya ilişkin olduğunu, davacının borç olarak aldığı parayı vadesinde ödemediğini bunun üzerine senedi icra yoluyla tahsil ettiğini belirtmiştir. Soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda; senedin “borçlu” hanesindeki yazılar ile “ödeme günü” hanesindeki tarihin dava dışı …. eli ürünü olduğu, senetteki imza ve diğer yazıların ise davacının eli ürünü olduğu belirtilmiştir. Davalı … ……. ve dava dışı …. hakkında Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında (…. esas …. karar) mahkemece; senette borçlu imzası dışındaki diğer yazıların sanıklara ait olduğu, sanıkların emlakçilik işi yaptığı, senedin satın alınacak evin teminatı olarak verildiği, ancak ev işi olmadığı, böylece bedelsiz kalan senedin sanıklarca iadesi gerekirken iade edilmeyip icra yoluyla tahsile konulduğu belirtilerek sanıkların cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Verilen mahkumiyet hükmü kesinleşmemiş olup mahkemece ceza dosyasının bekletici mesele yapılmaması doğru değildir. Zira istirdata konu senedin teminat senedi olup olmadığı, Ceza Mahkemesi kararı kesinleştikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde sözleşmenin tarafları ve hükümleri yorumlaranak karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile aynı kazaya ilişkin Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. E. sayılı davasının sonucu bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi, …..Esas, …..Karar sayılı ve 27/03/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nın 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Dava.. tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 03/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır