Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2015 E. 2021/967 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
…. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2017
ESAS-KARAR NO : ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin … …’deki taahhüt işi kapsamında çelik imalatı ile ilgili davalı şirketten bir kısım malzeme satın aldığını, buna ilişkin davalı tarafından 24.02.2012 tarihli 46.048.38 Euro miktarlı ve 29.03.2012 tarihli 29.300,88 Euro miktarlı iki adet fatura kesildiğini, müvekkilinin söz konusu iş sebebiyle davalı şirketten aldığı malzemelerden bir kısmını çeşitli sebeplerle davalı şirkete iade ettiğini, iade edilen malzemelerin 17.09.2012 tarihli … sevk irsaliyesi ve 21.07.2012 tarihli … sevk irsaliyesi ile davalı şirkete teslim edildiğini, iade edilen malzemelerin karşılığı olarak müvekkili şirket tarafından 02.09.2013 tarihlî … sıra numaralı 9.636,00USD bedelli fatura ile 02.09.2013 tarihli … sıra numaralı 7.313,64 USD bedelli faturayı davalı şirket adına düzenlemiş ve Ankara l0.Noterliği’nin 03.10.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete gönderildiğini, ihtarnamenin 07.10.2013 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, ihtarname içeriğinde, dava konusu faturaların tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak davalı şirketin tüm uyarılara rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine, Ankara 28.İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ileri sürüp, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, faturalar kapsamında hiçbir borcunun bulunmadığını, gerçekte davacı şirketin taahhüt işi kapsamında çelik imalatı ile ilgili müvekkili şirketten malzeme alımında bulunduğunu, site konusu iş sebebiyle davacının bir kısım malzemeyi çeşitli sebeplerle iade ettiğini, malzemelerin iade edilmesini müteakip müvekkili şirketin, davacıya iade edilen malzeme bedellerini iade ettiğini, herhangi bir fatura alacağının bulunmadığını belirterek, davanın reddine, davacının %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı şirket tarafından 2 ayrı fatura ile davalıdan 46.048,38 euro ve 29.300.88 euro miktarlı muhtelif emtia alındığında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı şirketin emtia alımını takiben 2 adet iade faturası düzenleyerek Noter kanalıyla davalı şirkete tebliğ ettiği, davacı yanın iade olunan emtiaların bedelini talep ettiği, davalı yanın ise iade olunan emtiaların bedelini ödediklerini savunduğu sonraki dilekçelerinde ise irsaliye faturasında belirtilen malların tamamının müvekkiline iade olunmadığını beyan ettiği, davacı yanca düzenlenen 43 emtianın iadesini kapsayan … sayılı sevk irsaliyesinde teslim alan kişi olarak A…. isminin bulunduğu, 52 adet emtianın iade olunduğu …. no’lu irsaliyeli malları ise … isimli kişinin teslim aldığı, … kayıtlarında adı geçenlerin davalı şirket çalışanı olarak gözükmediği, bilirkişi raporunda hem davacı şirketin 2012 yılında satın aldığı mallarla ilgili 2 adet faturanın hem de 2013 yılında düzenlenen iade faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun belirlendiği, davalı şirket kayıtlarında yapılan inceleme ile de … 9.396,00 ve 7.313,64 USD’lık faturaların davalı kayıtlarında bulunmadığı ancak Noter kanalıyla davalıya tebliğ edilmiş olduğu, irsaliyede teslim alan olarak gözüken işçilerin davalı yanında çalıştıklarına dair bir delil elde edilemediği, davacının teslimi ispatlayamadığı, sırf iade faturasının tanzim edilip gönderilmesinin malların teslimi anlamına da gelmeyeceği gerekçesi ile ispat edilemeyen davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; İade edilen malzemelerin karşılığı olarak düzenlenen faturaların 03.10.2013 tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiği, 07.10.2013 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin iade edilen malzemelere ve düzenlenen faturalara itiraz etmediği, ödeme yapmadığı, kötü niyetle takibe itiraz edildiği, malzemelerin davalıya iade edildiği konusunda arada bir ihtilaf bulunmadığı, davalının ödeme yaptığını ispatlayamadığı, iade edilecek mallarla ilgili davalı şirket ile öncesinde de görüşülüp bilgi verildiği, mail yazışmalarının fatura içeriği malzemelerin davalıya iade edildiğini gösterdiği, irsaliye de adı geçen …’ın müvekkili şirketin çalışanı …’in ise davalı şirket çalışanı, … …. plakalı aracın sürücüsü olup adı geçen şahısların mahkemece de dinlenmediği, kaldı ki iade faturalarına süresinde itiraz edilmeyip teslim alınmadığı da ileri sürülmediğinden mahkemece verilen kararın kaldırılması istenilmiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
İade faturasına konu malların davalıya teslim edilip edilmediği, mahkemece eksik inceleme yapılıp yapılmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.

Davaya konu Ankara 28.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında, alacaklı “… tarafından borçlu ….” aleyhine 28.10.2013 tarihi itibariyle ilamsız takiple,” 02.09.2013 tarihli … sıra numaralı 9.396,00 USD fatura alacağı ile 02.09.2013 tarihli … sıra numaralı 7.313,64 USD fatura alacağı olmak üzere toplam 16.709,64 USD ödenmeyen fatura alacağından dolayı TL karşılığı toplam 33.282,85 TL. tutarındaki alacağın tahsilinin talep edildiği, davalı-borçluya 07.11.2013 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, 14.11.2013 tarihinde hiçbir borcu olmadığını bildirerek borca itiraz ettiği görülmüştür.
İadeye konu faturalar: “‘02.09.2013 tarih …. seri nolu fatura içeriği …..sıcak haddelenmiş profil,…;….. plaka yazılı olduğu; 17.09.2012 tarih ve … nolu sevk irsaliyesinde de A….’in teslim alan olarak imzasının yer aldığı görülmüştür.
Sevk irsaliyeleri 2012 yılında düzenlenmiş, iade faturaları ise 2013 yılında düzenlenmiştir.
Davalı taraf bir kısım malların iade edildiğini ancak dava konusu iade faturalarında geçen malların teslim edildiğini kabul etmediğine göre davacı taraf bu malların teslimini her türlü delille kanıtlayabilir.
Davacı bu kapsamda e-mail yazışmaları sunmuşsa da içerikleri iade edilen malların teslimini kanıtlar nitelikte değildir.
Öte yandan her ne kadar iade edilen mallarla ilgili davacı tarafça sunulan sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında adı geçen şahısların tanık olarak dinlenmesi gerekirse de davacı taraf dava dilekçesinde ve ön inceleme aşamasına kadar tanık deliline açıkça dayanmadığından adı geçenleri tanık olarak dinlenmeleri olanaklı değildir.
Buna göre davalı yan bir kısım malların iade edildiğini, dava konusu faturalardaki malların ise iade edilmediğini belirttiğinden, iade faturalarına konu malların davalıya teslimini davacının kanıtlaması gerektiği, davacının bu konuda yazılı bir belge sunmadığı, tanık beyanlarına ve yemin deliline dayanmadığından açıklanan değişik gerekçe ile mahkemece verilen ret kararı sonucu itibariyle doğru olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca kararın hüküm kısmı aynen alınıp gerekçe yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi…, 12/12/2017 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-Davanın REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 31,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 566,15 TL.nın indirilmesi ile arta kalan 534,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 3.978,03 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
f-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır