Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2008 E. 2021/474 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2018
ESAS-KARAR NO : ..


DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkiline kendine bono ile borçlu olan ve vadesi geçmesine rağmen ödemeyen …’dan iş bu alacağına karşılık olarak takip konusu çeki aldığını, çeke banka tarafından sahte olduğu gerekçesi ile işlem yapılmadığını, daha sonra bu çek dayanak yapılarak icra takibinin başlatıldığını ve takip borçlularının haksız itirazları nedeniyle icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, savcılık tarafından alınan imza örneklerinde çekin arkasında bulunan imzanın borçlu …’a ait olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği gibi …’ın imzasını kabul ettiğini, ayrıca icra dosyasında imzaya itiraz etmediğini, savcılık huzurunda vermiş olduğu ifadesinde daha önceden düzenlenen bonolar nedeniyle müvekkiline borcu olduğunu, ödemediğini bu borcu ödemek için çeki verdiğini ikrar ettiğini, davalı aleyhine 08/02/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığını, savcılık huzurunda ise 21/02/2017 tarihinde ifadesinde borcu olduğunu ödemediğini kabul etiğini, müvekkiline teslim edilen çekin imzasının açıkça ikrar edildiğini, borçlu tarafından ikrar edilen borcun halen ödenmediği gibi haksız olarak icra takibine itiraz edilerek müvekkilinin alacağının tahsilinin engellendiğini ileri sürüp, itirazın iptali ile borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmada ise; PTT de çalışan biri olduğunu, davacının gübre sattığını, köydeki tarlalarında kullanmak üzere davacıdan gübre aldığını, 50.000,00 TL küsür davacıya borçlandığını bu borcuna karşılık senet imzalayıp verdiğini, Mahsülünü ise … isimli kişiye sattığını, mahsülünün bedeli olarak bu kişinin bir adet çek getirip teslim ettiğini, kendisinin de bonodan dolayı borcuna karşılık olmak üzere ödemek amacıyla çeki borcuna karşılık vermek istediğini kendisine söylediğini, dükkanına gittiklerini, …, …, davacı …’nün çeki aldığını, bankaya götürdüğünü dükkanında beklediklerini, bankadan sordurtturmuş ve geldi, çeki kabul ettiğini söylediğini, ilk verdiği bonoyu ise kendisine vermediğini, başkasına verip vermediğini bilmediğini, daha sonra bu çekin sahte olduğunu söylediğini, karakola başvurmuş bende kendisine çekten anlamadığını ticaret adamı değilim dediğini, bonodan dolayı doğan davacıya karşı borcuna yönelik başka bir ödemesinin olmadığını, takibe konu olan çekin arkasında ciro imzaları içinde kendi ismi altında bulunan imzanın kendisine ait olduğunu, çeki imzalayıp ciroladığını, davacı verdiği bu çeki bankaya gidip sorgulatıp geldikten ve çeki kabul ediyorum dedikten sonra arkasındaki ciroları imzaları attıklarını ve kendisine çeki verdiğini, ama davacıda olan bonolarının kendisine geri teslim edilmediğini bildirmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davalının bu beyanlarıyla davacıya borcunun bulunduğunu ve borç miktarının da takibe konu edilen çek miktarına denk geldiği, bu borcunun tasfiyesi ve ödenmesi amacıyla söz konusu çekin davalı tarafından davacıya verildiği, ancak çekin sahteliği nedeniyle tahsilinin ve ödemenin gerçekleşmediği ve davalının bizzat kendi açık beyanında da davacıya borcuna karşılık başkaca bir ödemesinin olmadığını söylediğinden davalının davacıya karşı borçlu olduğu, takibin ilamsız icra takibi olması, çeke yani kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla başlatılmış bir takip olmaması nedeniyle çekteki keşide tarihinin tarafları arasındaki alacak-borç için vade tarihi olarak dikkate alınamayacağı ve bu tarihten itibaren takip tarihine kadarki dönem için söz konusu fotokopi belgeye istinaden işlemiş faiz hesabının yapılamayacağı, davalı borçlunun münhasıran bu yönden takip öncesi dönem için işlemiş faiz borcunun olamayacağı, davacının ilamsız icra takibine konu ettiği asıl alacağı yönünden davalıyı takip tarihinden önce usulüne uygun olarak ihtar vs yollarla temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmediğinden davalının temerrüdünün icra takip tarihinde başladığı, davalı borçlunun takip tarihinden önceki dönem için davacıya işlemiş faiz niteliğinde bir borcu olmayacağı, alacağın da likit olduğu gerekçesi ile;
– Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 56.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
-Takibin devamına karar verilen işbu asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin kısım ile ilgili itirazın iptali talebinin ise reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından;
Köydeki tarlalarında kullanmak üzere davacıdan gübre aldığını, 50.000,00 TL küsür davacıya borçlandığını bu borcuna karşılık senet imzalayıp verdiğini, mahsülünü ise … isimli kişiye sattığını, mahsülünün bedeli olarak bu kişinin bir adet çek getirip teslim ettiğini, kendisinin de bonodan dolayı borcuna karşılık olmak üzere ödemek amacıyla çeki borcuna karşılık vermek istediğini kendisine söylediği, davacının çeki bankaya götürdüğünü, bankadan sordurtup çeki kabul ettiğini, ilk verdiği bonoyu ise kendisine vermediğini, daha sonra bu çekin sahte olduğunu söylediği, borçlarının karşılığını çekle ödediğini, davacıya verilen bonoların kendisine geri teslim edilmediği, kötüniyetle başkalarına devredildiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davalının takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, çek nedeni ile yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu olan Kayseri 3. İcra Dairesi’nin… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı …, borçlularının davalı …, dava dışı … ve … olup 56.000,00 TL’si asıl alacak, 6.769,48 TL’si işlemiş faizi olmak üzere toplam:62.769,48 TL üzerinden 08.02.2017 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunulduğu, …’a 09.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 13.02.2017 tarihinde süresinde borca itiraz ettiğini bildirmiştir.
Davaya konu ilamsız icra takibinde dayanak olarak her ne kadar .. şubesinden verilme 13/12/2015 keşide tarihli … çek nolu ve 56.000,00 TL bedelli, keşidecisi dava dışı … Ltd Şti olarak görülen hamiline yazılmış bir çek sureti gösterildiği, bu çeke dayanarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmadığı, çek fotokopisine dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Takipte borçlu olarak görünen … tarafından davalı …’a ciro edildiği, Davalı …’ın da takipteki borçlu …’a çeki ciro ettiği, …’ın da takipte alacaklı ve davacı …’ye ciro ettiği, davacı son hamil … tarafından bu çekin bankasına ibraz edildiği ancak ibraz edilen işbu çekin sahte olduğu tespit edildiğinden işlem yapılamadığına dair muhatap banka şubesince şerh verilerek imzalandığı görülmüştür.
Ceza dosyasında savcılıkça alınan kriminal bilirkişi raporunda, takip dosyasına fotokopisi sunulan çekin aslı üzerinde yapılan incelemede arka yüzünde mevcut olan … içerikli 1. cirantaya ait imzanın …’nın eli ürünü olduğu, … isimli ve içerkli 2. cirantadaki imzanın …’ın eli ürünü olduğu ve … içerikli 3. ciranta yazı ve imzanın da …’ın eli ürünü olduğu, yine son ciranta ve hamil …’nün imzasının da bu kişiye ait olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.825,36 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 956,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.869,02 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza