Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2000 E. 2021/716 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2018
ESAS-KARAR NO : ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, davalının müvekkili şirketten tuğla, demir, çimento vs gibi muhtelif malzemeler satın aldığını, müvekkili şirket tarafından davalıya satılan mal karşılığı faturaların açık olarak kesildiğini ve malzemelerin eksiksiz teslim edildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Konya 13. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, yapılan takibin 193.029,42 TL’lik kısmına davalı tarafından itiraz edildiğini, takibe konu faturaların altındaki irsaliyelerde faturaya konu malzemenin eksiksiz teslim alındığına dair davalının imzasının bulunduğunu, itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu ve açıkladığı nedenlerle davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasındaki ticaret gereği müvekkilinin davacıdan aldığı ürünlerin karşılığını birkaç gün sonra davacıya elden nakit olarak ödediğini, bu hususta davacı ile hiçbir sorun yaşanmadığını, ancak son dönemde davacının içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar sebebiyle piyasaya olan borçlarını ödemekte zorlanmasının ve çeklerin karşılıksız çıkmasının da etkisiyle davacının nakit akışını hızlandırmak ve kısa sürede para elde etmek için müvekkili aleyhine kötüniyetli olarak hukuki işlemler başlattığını, icra dosyasından gelen ödeme emri üzerine müvekkilinin davacı ile alışverişine son vererek bakiye borcunu hesapladığını ve 12.500,00 TL’yi icra dosyasına ödediğini, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir borç ilişkisinin kalmadığını ve açıkladığı nedenlerle davanın reddi ile davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, alınan bilirkişi raporları uyarınca davacının 31.12.2016 tarihli yevmiye kapanış kaydında 202.915,25 TL’lik davalıdan alacak bakiyesinin kasa hesabı ile nakit olarak kapatıldığı, 31.12.2016 tarihli kapanış maddesinde ise …’a ait herhangi bir devir borç kaydına rastlanmadığı, davalının ise 2015 yılı işletme defteri olduğundan cari hesap tutmadığı, 2016 yılı yevmiye defteri açılışında ise herhangi bir borç kaydına rastlanmadığının bilirkişice belirlendiği, davacı vekilince yemin deliline başvurulmayacağının beyan edildiği, davacının takibe konu alacağının varlığının 6100 sayılı HMK 200 ve devamı maddeleri uyarınca usulen yazılı delille ispatlanamaması, davalı tarafa yemin teklifinde bulunulmaması karşısında, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre dava ve takibe konu faturalara konu alacağın davalı tarafından davacıya ödenip borcun kapatıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davacının kanıtlanmayan davasının reddine, takipte davacının kötü niyetli olduğunun usulen ispatlanmaması sebebiyle davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Bilirkişi tarafından davalının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde verilen raporda dava konusu icra takibine dayanak faturalarla ilgili ödeme kaydına, bunun yanında ödemenin yapıldığına dair banka dekontu tahsilat ve tediye makbuzu gibi bir belge veya teyit mektubuna rastlanmadığının açıkça belirtildiği, ayrıca davalının müvekkiline takipte bahsi geçen borcunun bulunduğunun tespit edildiği, 07.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin 31.12.2016 tarihli ve … yevmiye kapanış kaydında 202.915,25 TL. alacak bakiyesinin 100 kasa hesabı ile nakit olarak kapatıldığı ve yine … yevmiye numaralı kapanış maddesinde 120 hesabında davalıya ait herhangi bir devir borç kaydına rastlanmadığının belirtildiği, müvekkilinin yevmiye defterinde muhasebeci tarafından sehven bir hata yapıldığı ve eksik bildirimde bulunulduğu, bilirkişi raporu ile davalının herhangi bir ödeme belgesi sunmadığının sübut bulduğu, takibe konu faturaların büyük kısmının bedelinin bankadan ödeme zorunluluğu kapsamında olduğu, davalının herhangi bir banka dekontu da ibraz edemediği, kaldı ki davalının takibe kısmen itiraz etmiş ve bir miktar borcu olduğunu da kabul ettiği, bu husus da müvekkilinin yevmiye defterinde bir hata olduğunu açıkça ortaya çıkardığı, zira davalının ikrarının kendi defter kayıtları ile çeliştiği, davalının ticari defterindeki kayıtlar borçlu bulunduğunu açıkça ispat ettiği, 21.11.2017 tarihi itibari ile müvekkili şirketin kurumlar vergisi için bir düzeltme beyannamesi verdiğini, tahakkuk fişi ve düzeltme beyannamesinin dosyaya ibraz edildiği, bu hususların değerlendirilmeden karar verilmesinin istinaf incelemesini zorunlu kıldığı, bu belgeler ışığında bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği, davalının borçlu olduğunun sabit olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Takibe konu borçtan davalının sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Konya 13. İcra Dairesi …. Esas sayılı dosyasında; alacaklı … ….AŞ tarafından, … aleyhine 26 adet faturaya(06.11.2015 ila 25.12.2015 tarihleri arası düzenlenen) istinaden toplam 205.529,42TL üzerinden 01.02.2016 tarihinde ilamsız icra takibine başlanıldığı, 08/02/2016 tarihinde davalı vekili tarafından takibin 12.500,0TL’lik kısmı dışında borcun 193.029,42TL’lik kısmına itirazda bulunulduğu, kısmi itiraz üzerine takibin 08/02/2016 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Takibe dayanak irsaliyeli faturaların tuğla, beton vs inşaat malzemelerine ilişkin olup, tüm faturalar … tarafından teslim alan olarak imzalanmıştır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, her ne kadar 2015 yılında geçerli olan tevsik zorunluluğuna dair düzenlemelerden 8.000TL’ yi aşan ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunlu ise de basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunda olan davacı şirketin, bu hususu göz ardı ederek, davaya konu alacağı 2016 yılı sonunda kasaya giriş yaparak tahsil ettiğine dair kendi ticari defterine kayıt yaptığı hususunun alınan bilirkişi raporları ile belirlenmesine, davacının bu durumun aksini ve alacağın varlığını kesin deliller ile kanıtlayamamasına göre davanın reddine dair verilen mahkeme kararında ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 29/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır