Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1909 E. 2021/693 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017
ESAS-KARAR NO :….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça davacı aleyhine başlatılan icra takibine konu faturalara ilişkin olarak davacının borcunun olmadığını belirterek, menfi tespit talebinde bulunmuştur.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin devam ettiğini, davacı tarafın haksız olarak prim ve reklam faturası kestiğini, bunlardan dolayı alacağının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı tarafça yapılan ödemelerle takibe konu faturalardan dört tanesinin takipten önce ödendiği, takibe konu iki faturadan 463,68.-TL bedelli olanına ilişkin itiraz edilmediği ve icra dosyasında ödendiği, bu durumda davacının sadece bakiye 1.499,52TL borcu kaldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarında davalı tarafın alacağının kanıtlandığını, davacı tarafça kesilen bazı faturaların haksız olduğunu, davalının kötü niyetli olmadığını, taraflar arasında düzenlenen belgelere göre davalının takip konusu alacak kadar alacaklı olduğu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır
Dosya incelendiğinde, davalı tarafın 6 adet faturaya dayalı olarak davacı aleyhine icra takibi başlattığı, davacının da ödeme iddiası ile söz konusu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf ödemeye ilişkin olarak 29/04/2015 tarihli 67.642,94TL bedelli ve 08/04/2015 tarihli 37.675,16TL bedelli ödeme makbuzlarını sunmuştur. Bu tarihler takip tarihi olan 24/07/2015 tarihinden öncedir. Takibe konu söz konusu faturaların tarihleri de bu ödeme makbuzlarından daha önceki bir tarihtedir. Takibe konu 6 adet faturadan 1.499,52TL bedelli ve 463,68TL bedelli fatura dışındakilerin tamamının, ödeme tarihleri ve 6098 sayılı Borçlar Kanunun 101 ve 102.maddesi dikkate alındığında ödendiği kabul edilmelidir. Nitekim mahkemece bu iki fatura dışındaki faturaların ödendiği kanaatine varılmıştır. Kaldıki davalı taraf bu ödemelerin başka bir faturaya ilişkin olduğunu iddia etmemiştir.
Bununla birlikte davalı tarafın davacı tarafça kesilen bazı reklam ve prim faturalarının kötü niyetli ve sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği iddiası ise soyut olup, bu konuda davalı tarafça dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Dolayısıyla takipten önce söz konusu faturaların ödendiğinin kabul edilip, buna göre hüküm kurulması ve davalının ödeme nedeniyle takibe geçmesinde kötü niyetli sayılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.050,05TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.531,00TL harcın mahsubu ile bakiye 4.519,05 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 29/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır