Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1832 E. 2021/515 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2018
ESAS-KARAR NO : ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalılardan … Ltd. Şti.nin başlatmış olduğu icra takibinde yapılan haciz nedeniyle borcun ödendiğini bunun üzerine 02.04.2015 tarihinde imzalanan ibraname ile davalı şirketin borcun bittiğini kabul ettiğini buna rağmen takibe devam edip alacağı diğer davalıya temlik ettiğini belirterek menfi tespit talebinde bulunmuştur.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılardan … .. .. Emlak Enerji ve Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın sunduğu ibraname başlıklı yazıdaki imzanın davalı şirket temsilcisine ait olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, alacağın temlik alınmasından sonra davacıya tebligat yapıldığını davacının borcu ödeyeceğini belirttiğini söyleyerek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafça sunulan 02.04.2015 tarihli ibranamedeki imzanın davalı şirket temsilcinin eli ürünü olduğu,davalı şirketin bu imzanın boş bir belgeye atıldığı ve sonradan bu belgenin ibranameye dönüştürüldüğü iddiasının yazılı olarak kanıtlanamadığı, bu nedenle alacağın temlik edilmesinin ve takibe devam edilmesinin kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kötüniyet tazminatı ödenmesine karar verilmiştir

İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davalı şirket istinaf dilekçesinde özetle, tanıklarının dinlenmediğini, raporun yazıların kim tarafından ve ne zaman yazıldığı noktasında olması gerektiğini, davacının kötü niyetli olarak uzun süre bekleyip dava açtığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Diğer davalı vekili ise davacının kötü niyetli olduğunu, davacının görüşmelere katıldığını ancak bu belgeyi ibraz etmediğini, davalının iyi niyetli olduğunu bu nedenle ibranamenin kendisine karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, dava ve takip tarihi itibari ile davacının davalılara borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, icra takibinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde davalılardan … … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takipleri nedeniyle davacı tarafın menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın delil olarak sunduğu 02/04/2015 tarihli belge-ibraneme başlıklı yazıda davacı tarafından yapılan tahkiklere ilişkin olarak davacı şirkete 240.000,00 TL ödendiğini ve bu dosyalardan davalı şirketin herhangi bir alacağı kalmadığının açık olarak belirtildiği görülmektedir. Davalı şirketin bu belgedeki imzaya itiraz etmesi üzerine Adli Tıp Kurumundan alınan raporda belge üzerindeki imzanın …’ın eli ürünü olduğunun belirlendiği görülmektedir. Bu durumda davalı şirketin bu ibraname ile bağlı olduğu konusunda tartışma bulunmamaktadır.
Davalı taraf söz konusu ibranameye rağmen alacağını 30/05/2016 tarihinde diğer davalıya temlik etmiştir. Olmayan bir alacağın temlik edilmesi Borçlar Kanunu anlamında hüküm doğurmayacağından diğer davalı … …’ın da bu temlike dayanarak alacak talep etmesi hukuken mümkün değildir. Dolayısıyla her iki davalının soyut olarak ileri sürdüğü davacının kötü niyetli olduğu ve temlikten haberdar olduğu yünündeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı … vekili ve davalı şirketin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekili ve davalı … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ in istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.950,38 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.987,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.962,78 TL harcın istinaf eden davalı şirketten alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.950,38 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.987,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.962,78 TL harcın istinaf eden davalı … vekilinden alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 01/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır