Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1781 E. 2021/479 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2018
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalılardan … tarafından icra takibine konu edilen keşidecisinin davacı, lehtarının davalılardan … olduğu, 30.07.2017 vade tarihli ve 20.000.Euro bedelli bononun, diğer davalı … ile yapılan kira sözleşmesinden dolayı teminat olarak verildiğini, bu sözleşmeden dolayı davacının davalılardan …’ya borcunun olmadığını, dolayısıyla diğer davalı …’e de davacının herhangi bir borcunun olmadığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu bononun illetten mücerret olduğunu, bu borcun halen ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacı tarafın davaya konu bononun kira sözleşmesinin teminatı olduğuna dair delil sunamadığı, davacı tarafın yemin teklif etmesi üzerine davalılardan Hayrettin tarafından yemin edildiği gerekçesiyle bu davalı hakkında davanın esastan reddine, diğer davalı yönünden ise bu davalı hakkında dava dilekçesinde açıkça bir talep olmadığından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı istinaf dilekçesinde özetle, davaya konu bononun kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, bu bononun kira sözleşmesinde açıkça yazıldığını, davalı …’in açıkça diğer bonoların teminat olarak verildiğini kabul edip davaya konu bononun teminat olarak verilmediğini söylemesinin açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davaya ve takibe konu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; davalılardan … tarafından icra takibine konu edilen bononun kira sözleşmesine teminat olarak verildiği iddiası ile davacı tarafın menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Kambiyo senetlerine dayanan menfi tespit davalarında kural olarak davacı taraf söz konusu bonodan dolayı borçlu olmadığını yazılı delilerle kanıtlamalıdır. Somut olayda davacı taraf söz konusu bononun diğer davalı … ile imzalanan kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini iddia etmiş ise de söz konusu kira sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmede davaya konu bononun teminat olarak verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığı görülmektedir. Bunun dışında davacı taraf nakden düzenlendiği görülen bononun teminat olarak verildiğine dair yazılı başkaca bir delil dosyaya sunmamıştır. Mahkemece davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış, davalı taraf usulüne uygun bir şekilde yemin eda etmiştir. Bu durumda ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın davasını ispat edemediği anlaşıldığından davacının bu yöndeki istinaf itirazları yerinde değildir.
Açıklanan bu nedenlerle Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 29/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır