Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1777 E. 2021/459 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2017
ESAS-KARAR NO : …
..

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça icra takiplerine konu edilen 3 adet bono ve 3 adet çekin davacı …’tan tefecilik yolu ile alındığını, bu bonoların ve çeklerin gerçeğe aykırı bir şekilde ve gerçek borçtan daha fazla olacak şekilde tanzim edildiğini ve davacı aleyhine takibe konulduğunu belirterek, menfi tespit talebinde bulunmuştur.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini, zira davaya konu kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, davacının borçlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel Mahkemece, davaya konu Ankara 30. İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyalarındaki çeklerin keşidecisi ve lehtarının davacı olmadığı, bu nedenle davacının bu çekler hakkında dava açamayacağı gerekçesi ile bu çekler yönünden aktif dava ehliyeti nedeniyle davanın reddine, diğer kambiyo senetleri yönünden ise davacı tarafın takibe konu kambiyo senetlerinin tefecilik suretiyle gerçek borçtan daha fazla alındığını yazılı delillerle kanıtlayamadığı, davalının ceza dosyasında beraat ettiği, somut olayda tanık dinlenilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini, bilirkişi raporu alınması durumunda davacının gerçek borcunun anlaşılacağını, davalının tehditle kambiyo senetlerini aldığını tanık beyanları ile ispatlanabileceğini, davaya konu bonoların teminat amacıyla alındığını, taraflar arasında ticari ilişki olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasın istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; takibe ve davaya konu kambiyo senetleri nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; davacı tarafın davalı tarafça icra takibine konu edilen bonoların ve çeklerin tefecilik yolu ile alındığını, davacının davalıya bono bedelleri kadar borcunun olmadığını iddia ettiği ve menfi tespit isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın istinaf incelemesine konu menfi tespit davası dışında davalı hakkında tefecilik yapmak eyleminden dolayı suç duyurusunda bulunduğu, bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ankara Asliye Ceza Mahkemesine tefecilik suçundan dolayı ceza davası açıldığı, söz konusu iddianamede dava dilekçesindeki bono ve çeklerin tefecilik yolu ile alındığı iddiası ile davalının sanık sıfatıyla cezalandırılmasının istenildiği, yapılan yargılama sonucununda Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Karar 08/03/2016 Tarihli kararı ile davalı sanığın atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığından beratine karar verildiği, ancak bu kararın Yargıtay’da temyiz incelemesinde olup, henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesine (davasına) etkisi, hukukumuzda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. Maddesinde düzenlenmiş olup hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında ilke olarak bağımsız kılınmıştır. Bu ilke ceza kurallarının kamu yararı yönünden bir yasağın yaptırımını; aynı uyuşmazlığı kapsamına alan hukuk kurallarının ise kişi ilişkilerinin medeni hukuk alanında düzenlenmesi ve özellikle tazmin koşullarını öngörmesi esasına dayanmaktadır. Ancak Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına ve öğretideki genel kabule göre maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayacaktır. Dolayısıyla ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir. Bu nedenle davalı sanık hakkındaki maddi olgunun tespitine ilişkin Yargıtay kararının hukuk hakimini bağlayacağı gözetildiğinde ceza mahkemesi kararının beklenmesinde hukuki yarar bulunmaktadır.
Açıklanan bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile davalı aleyhinde görülen ceza davasının sonucu bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Kaldırma nedenine göre davacı tarafın diğer istinaf itirazları bu aşamada değerlendirilmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi, …. sayılı ve 20/12/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 23/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır