Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1771 E. 2021/1139 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

… HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2017
ESAS NO :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili ile davalılardan …. ile öncesinde 07.06.2016 tarihli 00173 bağlantı nolu “Satış Bağlantı Sözleşmesi”nde davalı tarafça 01.07.2016 tarihinde imalatın yapılacağı Balıkesir … … Bölgesine 300 ton nervürlü inşaat demiri teslimatının sözleşme gereği edimleri arasında olmasına rağmen söz konusu miktardaki ürünün belirtilen tarihte ve yerde müvekkili şirkete teslim edilmediğini, müvekkili şirketin tarafı olduğu sözleşmedeki tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davalı tarafa teslim edilen … çek nolu ayrı ayrı 112.500,00-TL miktarlı çeklerin davalı şirkete teslim edildiğini, davalı tarafa noterden ihtarname gönderilerek edimlerini yerine getirmeye davet edildiğini, bu ihtarnamenin 12/08/2016 tarihinde tebellüğ edildiğini, davalı şirketin fesih beyanını kabul ederek edimlerini yerine getirmeyeceğini cevabi ihtarda bildirdiğini beyanla; müvekkili şirketin keşidecisi olduğu ….. nolu 112.500,00-TL bedelli çeklerden dolayı müvekkili şirketin davalı … … borçlu olmadığının ve çekin bedelsiz olduğunun tespitine, çeklerin iptaline, davalı… tarafından diğer davalı … A.Ş. …’ne rehin cirosuyla teslim edilmesinden ve çeklerde rehin cirosunun olmamasından dolayı müvekkili şirketin keşide ettiği 4 adet çekten dolayı davalı … A.Ş.’ye borçlu olmadığının ve çeklerin bedelsiz olduğunun tespiti ile dava konusu çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılardan …. cevap dilekçesi ile özetle; davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Davalılardan … ise süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, ancak cevap süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesi ile özetle; davaya konu çeklerin temlik cirosu ile devredildiğini, müvekkilinin yasal hamil olduğunu, çeklerin önce … tarafından dava dışı ….’ne daha sonra müvekkili bankaya ciro ve teslim edildiğini, müvekkiline ciro yapanın davalı şirket olmadığını, her iki şirketin farklı tüzel kişilikleri olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, dava konusu çeklerin davalı ….’nce önce …’e, …’in dava dışı … … … Ltd. Şti.’ne, … … … Ltd. Şti.’nin de davalı bankaya beyaz ciro ile ciro edilerek teslim edildiği, davalı bankaca sunulan kredi sözleşmeleri ve 07.06.2016 tarihli ….. ile kredi borcuna karşılık teslim edildiği, davalı bankanın çeki teminat olarak aldığı ve çekin bedelsizliğini bildiği, davacı-keşidecinin zararına hareket ettiğinin kabul edilemeyeceği, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, her bir davalı için ayrı ayrı harç ve yargılama gideri değerlendirilmesi gerektiği, davalı …. aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı banka aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, çeklerin davalı bankaya rehin cirosu ile geçtiğini, bu durumun çek tevdi bordrosundan ve kredi kullandırılmasından anlaşıldığını, Yargıtay yerleşik içtihatları gereğince davalı bankanın yetkili hamil olamayacağını, davanın kabulü gerekirken reddinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılması gerektiğini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının davalılara borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dört adet çekten ötürü borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece davalılardan …. yönünden davanın kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Bunun yanında davalı … A.Ş. Yönünden davanın reddi sonucu itibariyle doğru ise de, mahkemenin gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Zira mahkemece davacı tarafından davaya konu edilen çeklerin davalı bankaya teminat olarak verildiği kabul edilmiş ancak TTK’nın 818/1-e bendi uyarınca çeklerde de uygulanması gereken 687/1. maddesi gereğince bedelsizlik definin kişisel defi olduğu ve hamilin senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin ispatı gerektiği, bu durumun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak poliçeye dair olup çekler hakkında da uygulanacak hükümleri düzenleyen TTK m. 818 hükmü uyarınca TTK m. 689 düzenlemesine atıf yapılmadığının anlaşıldığı, poliçede rehin cirosuna ilişkin bu düzenleme gereğince kambiyo senetlerinden olan poliçe ve bonoda rehin cirosu mümkün olmakla birlikte çekte rehin cirosuna cevaz verilmediği hem Doktrin hem de Yargıtay uygulamaları ile benimsenmiştir.
Somut olayda davaya konu edilen çeklerin TTK’nın 689. Maddesinde belirtildiği gibi “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir”, ibaresini ya da rehnetmeyi belirten diğer her hangi bir kaydı içermediği anlaşılmaktadır.
Açıklanan bu nedenlerle mahkemece davaya konu edilen çeklerin teminat olarak davalı bankaya verildiğinin kabulü hatalı olmuş olup anılan bu kabul halinde davalı bankanın yetkili hamil olduğunun kabulü mümkün olmayıp anılan davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi sonucunu doğuracaktır.
Ancak az yukarıda da belirtildiği gibi davaya konu çeklerin TTK m. 689 düzenlemesinde belirtildiği biçimde rehnetmeyi belirten her hangi bir kaydı içermemesi ya da bu yöndeki iddianın ispatlanmamış olduğu nazara alındığında bu nedenle davanın reddi sonucu itibariyle doğru olmuştur.
HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca kararın gerekçesinde hata edilmesi halinde yeniden yargılama yapılmasına lüzum olmaksızın ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilebileceğinden ilk derece mahkemesinin gerekçesi düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki biçimde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Karar sayılı 06/04/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-A-Davacı… davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
(a)Alınması gereken 31,40-TL maktu harcın davacıdan alınarak hazine gelir olarak kaydedilmesine,
(b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(c)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 31.950,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalı bankaya verilmesine,
B-Davacı ……. aleyhine açılan davanın KABULÜNE;
Davacının, davalı … … davaya konu … ……., lehtarı …. olan 02.12.2016, 18.11.20216, 28.10.2016 ve 07.10.2016 keşide tarihli, her biri 112.500,00-TL bedelli dört adet çek ile ilgili borçsuzluğunun tespitine,
(a)Harçlar Kanunu’nun 22.maddesi gereğince alınması gereken 10.246,50-TL karar harcından peşin alınan 7.684,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
(b)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6.maddesi uyarınca hesaplanan 15.975,00-TL nispi vekalet ücretinin adı geçen davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
(c)Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 7.684,88-TL peşin harç, 4,30-TL vekalet harcı, 6,80-TL vekalet pulu, 153,20-TL posta masrafı olmak üzere toplam 7.878,38-TL yargılama giderinin adı geçen davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
(d)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan 99,80-TL gider avansının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 119,18.-TL istinaf yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma açılmadığından, istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 21/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.