Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1749 E. 2021/749 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2018
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalı yana satışını yapmış olduğu malların davalı şirket tarafından ödenmemesi nedeni ile aleyhine girişilen takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali, takibin devamı ve %20 orandan az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile olan ticari ilişkisinde borcunu ödediğini ve her hangi bir borcunun bulunmadığını, takibe konu faturalardan ötürü borçlu olmadığını ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, dava konusu edilen faturaların teslim alan kısmında davalı şirket yetkilisi ve sahibi olan kişinin kardeşinin adının ve imzasının yer aldığı, her ne kadar işletmede kimsenin bulunmaması nedeni ile faturaları imzaladığını beyan etmiş ise de, o sırada işyerinin kendisine teslim edilmiş olduğu, iki farklı faturaya imza atmış olması birlikte değerlendirildiğinde beyanlarına itibar edilemeyeceği, davacının malları teslim ettiğinin böylece ispat etmiş olduğu, davalının ise ödemeyi ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin davamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, takibe konu faturalardan ötürü borçlu olmadıklarını, alınan bilirkişi raporunda yalnızca davacının defterine dayanıldığını, müvekkili şirkete ait defter, belge ve diğer sunulan evrakları gözönünde bulundurulmadığını, …’in müvekkili şirkette yetkili olmadığı gibi sigortalı çalışanı da olmadığını belirterek istinaf isteminde bulunmuştur
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, satım konusu malların davalıya teslim edildiği vakıasının ispat edilmiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı/alacaklı iki adet faturaya dayalı alacağının tahsili için takibe girişmiş, mahkemece sözkonusu faturaların davalı şirket tek pay sahibinin kardeşi tarafından teslim alan olarak imzalanması nedeni ile teslim olgusunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak mahkemenin kabulü dosya içeriği ile uyumlu olmayıp öncelikle faturalar irsaliyeli olmayıp teslim alınan bu durumda ancak faturalardır. Yani fatura içeriğinde yer alan malların teslim aldığını göstermemektedir. Zira dosya içerisinde yer alan ve faturaya konu edilen malların sevkini gösterir sevk irsaliyelerinde ise farklı kişiler tarafından teslim alan olarak imzalandığı görülmektedir.
Bunun yanında faturaları teslim alan kişinin davalı şirkette çalışmadığı da mahkemece SGK ile yapılan yazışmalardan anlaşılmaktadır. Yine sözkonusu kişi davalı şirketin yetkilisi ya da mal alımı konusunda temsile yetkilendirilmiş kişi olup olmadığı da araştırılmamıştır.
Davacı yanın dava dilekçesinde tanık deliline de dayanmış olduğu nazara alındığında sevk irsaliyesini imzalayan kişilerin teslim olgusu hususunda tanık olarak dinletilmek istenilip istenilmediği sorularak, yine davacının teslim olgusunu dayandığı delillerle ispat edememesi halinde yemin deliline de dayandığı nazara alınarak yemin teklifi hususunun hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmadan veya gösterilen deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için yukarıda açıklanan yönlerden tahkikat yapılması zorunlu olup anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .b.. Karar sayılı ve 13/03/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 29/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır