Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1726 E. 2021/1044 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2016
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında satış sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 11. m. uyarınca müvekkili tarafından davalı tarafa 26.400,00TL mali yardım/katkı sağladığını, ancak davalının sözleşmeye uymadığını ve müvekkilinden ürün almadığını, bu nedenle aldığı mali yardımı iade etmesi gerektiği gibi sözleşme uyarınca cezai şart da ödemesi gerektiğini ileri sürerek 26.400,00TL cezai şartın avans faizi ile, 26.400,00TL mali yardım/katkının verilen tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek kredi faizi ile davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davalı şirketin tüzel kişiliğinin dava tarihinden önce terkin ile sona erdiği bu bakımdan dava ehliyeti bulunmadığı, diğer davalı gerçek kişinin ise sözleşmede şahsen sorumluluk üstlenmediği, sözleşmeyi şirket tüzel kişi adına imzaladığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, davalı şirketin ihyası hususunda davacı tarafa süre verilmesi gerekirken davanın reddinin doğru olmadığını, davalı şirketin tasfiye işlemlerini eksiksiz tamamlandığı, müvekkiline olan borçlarının gözetilmediğinin görüldüğünü, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, yine diğer davalının da sözleşmeden şahsen sorumluluğu olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, dava tarihinden önce terkin edilmiş olan tüzel kişi yönünden ihyasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, açık satış noktası sözleşmesi kapsamında yapılan mali yardım / katkı bedelinin ve cezai şartın haklı fesih nedeni ile tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir ……Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, Ankara 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder ….
Ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile limited şirketinin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir (YHGK., 06.06.2007 tarih, ….
Uyuşmazlığı somut olay yönünden ele aldığımızda, davalı şirketin tüzel kişiliğinin dava tarihinden önce sona erdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ancak az yukarıda da belirtildiği gibi tüzel kişiliğin sona ermesi tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılması şartına bağlı olduğuna göre davacının ileri sürdüğü borçlar yönünden tasfiyenin tamamlandığından sözedilemeyecektir.
Açıklanan nedenlerle yapılması gereken iş; yapılan açıklamalar çerçevesinde, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, taraf teşkili sağlanarak, sonucuna göre karar verilmelidir.
Sonuç olarak davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK m. 353/1-a-4 uyarınca kararın kaldırılmasına aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı yanın sair istinaf itirazlarının kaldırma gerekçesi nazara alınarak şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE
2- Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Karar sayılı ve 16/11/2016 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK.’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 21/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza