Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1721 E. 2021/1052 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2018
ESAS NO ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalının müvekkili şirketten lastik satın aldığını ve dava konusu icra dosyasına dayanak teşkil eden alacağın karşılığı olarak faturalar düzenlediğini, bu faturaların bedellerinin ödenmesi için defalarca temasa geçilmesine rağmen bedellerin ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurduğunu, davalının itirazının yerinde olmadığını, davalının müvekkili tarafından satılan lastikleri irsaliyeli fatura ile teslim aldığını, aldığı fatura içeriğine de süresi içerisinde itiraz etmediğini, tarafların ticari kayıtlarının da bu alacağın varlığını ispat edeceğini, davalı borçlunun itirazının kaldırılmasına ve icra takibinin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine hükmedilecek olan icra inkar tazminatı ödenmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacı tarafından müvekkil şirketin satın aldığı lastikler nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle başlatılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, taraflar arasında lastik alım satımından kaynaklı alacak-borç ilişkisi olduğunu ve çekişme yaşandığını, tarafların ticari defter ve kayıtlarında fatura ve ödemeler bulunduğu ortaya çıkacağını, davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia etmesinin mümkün olmadığını, davacının iddiası gerçekte ödenmemiş görünen tek bir faturaya dayandığını, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği tutarın kendi ticari defterlerinde 06.08.2011 tarih ve 07.08.2011 vadeli,… tutarlı faturadan kaynaklandığını, ancak bu faturanın bizzat mal teslimine yönelik olarak kesilmiş bir fatura olmadığını, davacının tek başına ve tek taraflı olarak düzenlendiğini vade farkı içerikli fatura olduğunu, konuyla ilgili olarak Yargıtay HGK’nun….sayılı ilamı olduğunu, diğer taraftan yanlar arasında vade farkı alınacağına yönelik yazılı bir sözleşme veya önceki dönem uygulaması da bulunmadığını, davacının hukuki dayanağı olmaksızın haksız kazanç sağlama amacında olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının, davalıya satılıp teslim edilen lastik bedellerinin ödenmediğini, cari hesap ekstresi ile alacakları olduğunu, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek davayı açtığı, davalının süresinde savunmada bulunmadığı, tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğ alanın şirketle ilgisinin olmadığını, davacının düzenlediği 6.8.2011 tarihli faturanın vade farkı faturası olduğunu, aralarında vade farkı faturası düzenleneceğine işikin bir anlaşmanın olmadığını, tek taraflı düzenlenen faturayı kabul etmediklerini, davacı defterlerinde açılış tastiklerinin olduğu, 2011 defterlerinin kapanış tastikinin olmadığı, 2012-2013-2014 defterlerinin kapanış tastiklerinin olduğu, 31.12.2012 tarihi itibarıyle davalı şirketten 44.682,32TL alacaklı olduğu, davalının BA-BS formlarının düzenlenen fatura toplamlarının 5.000,00TLyi geçmediğinden bildirilmediği, davalı defterlerin açılış tastiklerinin olduğu, 2011 defterlerinin kapanış tastikinin olmadığı, 2012 defterlerinin kapanış tastikinin olduğu, davalı defterlerinde 80.000,00TL’lik senedin iki kez ödenmiş gibi kayıt altına alındığı, davalı kayıtlarına göre davalının 31.12.2012 tarihi itibarı ile 6.982,99TL borçlu olduğu, tarafların ticari defterleri arasında 37.699,33TL’lik farkın 37.524,00TL ve 175,32TL’lik faturaların davalı şirket kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, davacı tarafça 37.524,00TL’lik vade farkı faturasının şirket yetkilisi … imzasına verildiği, faturanın anlaşma ile düzenlendiği iddiasının davalı tarafça kabul edilmediği, ticaret sicil kayıtlarında …’ın fatura tarihi itibarı ile şirketi temsil ve ilzama yetkisinin olmadığı, davacı tarafça davalıya yemin teklif edildiği, davalı şirket yetkilisi vade farkı faturasının düzenlenmesine ilişkin şifahi bir kabullerinin olmadığını, 175,00TLlik irsaliyeli faturanın … 35 isim ve imzasına teslim edildiği ancak şirket çalışanı olup olmadığının anlaşılamadığı, taraflar arasında vade farkı faturası düzenleneceğine ilişkin yazılı bir anlaşma olmadığı gibi daha önce böyle bir uygulamanın yapılmadığı ve yemin ile vade farkı faturasının anlaşma ile düzenlendiğinin ispatlanamadığı, 175,00TLlik irsali fatıuranın da davalı kayıtlarında olmadığı ve kabullerinin bulunmadığı, faturayı teslim alanın davalı şirket çalışanı veya yetkilisi olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek davanın reddi ile her kadar takibe konu alacağın varlığı yasal delillerle ispatlanamamış ise de; takibin kötüniyetle yapıldığının tespit edilemediği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, bilirkişi raporlarına ve davalının kendi defter kayıtlarına göre müvekkile borçlu olduğunun belirlenmiş olmasına karşın davanın tümden reddinin hatalı olduğunu, davalı yanın vade farkı hususunda yemin ettiğini, takibin salt vade farkı alacağına dayalı olmadığını, tamamen reddin doğru olmadığını kararın kaldırılması gerektiğini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının satım bedeli ve vade farkı faturalarına dayalı icra takibi nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususunda toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap bakiyesine dayalı alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı yan tarafından davalı aleyhine girişilen takibin dayanağının cari hesap alacağı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece taraf defterlerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı defterinde 2 adet faturanın kayıtlı olmadığı bunlardan birinin vade farkı alacağına ilişkin olduğu, diğerinin ise mal satışı nedeni ile düzenlendiği, davalının defterlerine göre davacıya 6.982,99.-TL borçlu olduğu belirlenmiştir.
Mahkemece vade farkına yönelik olarak taraflar arasında bir anlaşma ya da fiili uygulamanın bulunduğunun ve 175,32.-TL’lik mal satışı nedeni ile düzenlenen fatura içeriğindeki malların teslim edildiğinin ispat edilemediği hususunun doğru değerlendirilmiş ise de, takibin vade farkı alacağına yönelik olarak düzenlenen 37.524,00.-TL’lik ve 175,32.-TL’lik faturalara dayalı olmadığı, cari hesap alacağına dayalı olduğu ve davalı defterlerine göre davacıya olan cari hesap bakiye borcunun 6.982,99.-TL olduğunun anlaşılması karşısında, davanın kısmen kabulü ile bu miktar asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davanın tamamının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile yapılan hata yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmemesi nedeni ile HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Karar sayılı 23/02/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Ankara 17. İcra Müdürlüğünün…sayılı dosyasında davalının asıl alacağa yönelik itirazının kısmen iptaline, takibin 6.982,99.-TL asıl alacak yönünden takip talebindeki koşullarla devamına,
b)Kabul edilen (6.982,99.-TL) miktarın %20’si olan 1.396,59.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
c-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 477,01.-TL harcın peşin alınan 763,07.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 286,06.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
ç-Davacı tarafça sarf edilen 27,70.-TL başvurma harcı, 763,07.-TL peşin harç, 4,10.-TL vekalet harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Davacının 160,60.-TL posta-davetiye gideri, 550,00.-TL bilirkişi gideri olarak sarf ettiği toplam 710,60.-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 111,05.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı vekili kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesap ve takdir edilen A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalının 14,00.-TL posta-davetiye giderinin kabul ve ret oranına göre 11,81.-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
g-Davalı vekili kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesap ve takdir edilen A.A.Ü.T. uyarınca 5.654,90.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
h-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde yatıran davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-İstinaf incelemesi sırasında davacı tarafça yapılan 62,30.-TL tebligat, müzekkere vs giderinden kabul ve ret oranına göre 9,74.-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 21/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza