Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1669 E. 2021/1147 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2018
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili; davalılardan … tarafından icra takip dosyası üzerinden davacılar aleyhine 115.000,00 TL. bedelli bonoya istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip konusu bononun … adına düzenlendiğini, senet karşılığında davacılardan 132.000,00 TL. tahsil edildiği halde senedin davacılara iade edilmeyip, … tarafından kötü niyetli olarak arkadaşı …’a ciro edildiğini, … tarafından da icra takibi yapıldığını, daha sonra da … tarafından bu icra dosyasındaki alacağın davalılardan …’ın kardeşi diğer davalı …’a temlik edildiğini, taraflar arasında fiili ve organik bağ bulunduğunu, senet bedeli ödendiği halde takip yapıldığını beyan ederek, davacıların davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davalıların takip dayanağı alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılardan … ve … vekilleri, davacı şirket yetkilisi …’ın teklifi ile 2013 yılında … ve … arasında ortaklık kurulduğunu, bu ortaklık gereğince davacı şirket için davalı … adına … 18/11/2013 tarihinde 81.170,24 TL.lik, …’ndan 29/11/2013 tarihinde 36.951,12 TL.lik, …’ndan 25/11/2013 tarihinde 31.955,07 TL.lik, … … 29/11/2013 tarihinde 25.197,03 TL.lik krediler çekildiğini, bu 4 kredinin aylık taksitlerinin toplam 3.696,27 TL. olduğunu, kredilerin … adına çekilmesine rağmen davacılar tarafından taksitlerinin ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacı tarafın bu 4 kredi için davalı …’a aylık 3.700 TL. tutarında ödemeler yaptığını, davacı tarafın sunduğu ödeme belgelerinde ödemelerin bu taksitlere ilişkin olduğunun belirtildiğini, … tarafından 05/01/2014 tarihinde …’ndan, 18/11/2013 tarihinde …’tan da krediler çekildiğini, …’ın krediler dışında ayrıca davacılara elden borç para da verdiğini ve elden verilen borç para karşılığında 115.000TL. bedelli senetin alındığını, davacılar … düzensiz ödemeler yapınca …’ın ekonomik olarak zor duruma düşüp, …’dan borç para aldığını, kendisi de borcunu ödeyemeyince 115.000TL. bedelli senedi borcuna mahsuben …’a ciro ettiğini, …’ın davacılar tarafından tehdit edilmesi üzerine, … tarafından polise ifade verilip, senedin de …’a ciro edildiğini, …’ın bu senet karşılığında …’a 48.000TL. para ve geriye kalan kısmı için başka senet verdiğini, 115.000TL. bedelli senet ödenmediği için icra takibinin devam ettiğini beyan ederek davanın reddini istemiş,
Diğer davalı …; duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davalı … yönünden davadan önce alacağın temlik edildiği ve bu durumun davacılarca bilindiğinin davacı yanın dilekçelerinden anlaşıldığı gerekçesi ile … yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, diğer davalılar yönünden ise davacılar tarafından yapılan ödemelerin davacı … tarafından kullanılan kredilere ilişkin olduğunun ödeme belgelerin birçoğundaki açıklamalardan anlaşıldığı, yine toplam kredi borçları ile ödeme tutarlarının uyumlu olduğu, ödeme açıklamalarında bonoya istinaden ödendiği açıklamasının bulunmadığı, her ne kadar davalı …’in bononun nakden verilen borç para karşılığı alındığı yönünde beyanı bulunmakta ve “….” kayıtlı bono olması nedeni ile ispat yükünün yer değiştirmesini gerektirecek ise de, davalı yanın savunmasının para ya da malın verilmediğine yönelik değil, ödemeye yönelik olması nedeni ile ispat yükünün davalılar üzerinde olduğu, davalıların ödeme savunmasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili, mahkemenin kabulünün yerinde olmadığını, davalının ödemeyi kabul ettiğini ancak başka bir ilişkiye yönelik olduğunu iddia ettiğini, bu durumda ispat yükünün davalı yana düştüğünü, davalı yanın kredileri müvekkilleri için kullandığına yönelik her hangi bir delil ortaya koyamadığını, ödeme tarihleri ile kredi taksitlerinin tarihlerinin uyumsuz olduğunu, müvekkili tarafından yapılan ilk ödeme tarihi ile kredi taksitlerinin başladığı tarih arasında 7 aylık bir süre bulunduğunu, yine davalının senet kaydını talil ettiğini, ispat yükünün davalıda olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacıların ödeme savunmasını ispat edip edemediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedine dayalı takipten ötürü borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle davalı yanın ödemelerin kullanılan kredilere yönelik olduğu iddiasının ortaya koymuş olduğu delillerle ispat edilmiş olmasına, davacıların ödemelerin bonoya ilişkin olduğunu ispat edememiş olmasına göre davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.-TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
HMK’nin 353/1-b-1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 28.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Katip…
¸e-imza