Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1623 E. 2021/552 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2018
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davacı şirketle davalı …. parsel de bulunan … istasyonunda faaliyete bulunmak üzere 18.07.2008 tarihinde “Bayilik Sözleşmesi” ve 19.07.2008 tarihli “…” yapıldığı, bu kapsamda davacı tarafından davalıya bayilik sözleşmesine konu … istasyonunda bayilik sözleşmesi süresince ve bayilik faaliyetinde kullanılmak üzere bir kısım malların ariyet olarak verildiği ve dosyada Ek 3 ve Ek 4’de olduğu, sonuç olarak; Ariyet malların davalıdan alınarak davacıya aynen iade edilmesi, davalı tarafın malları rayiç bedelleri karşılığında 112.136,36 TL’nin Kanunun 2. maddesi gereğince TCMB’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlı faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacı ile arasında geçerli bir bayilik sözleşmesi bulunmadığını, 18.07.2008 tarihinde imzalanan sözleşme ve protokolün genil itibariyle davacı şirketin menfaatine olduğunu, sözleşmenin haksız ve kötü niyetli olduğunu, söz konusu ariyet malları teslim etmeye hazır olduklarını davacı tarafa defalarca iletmiş olmalarına rağmen iş bu ariyetler davacı tarafça gelip teslim alınmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğundan dolayı davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davalı tacir olduğundan TTK’nin 18. maddesi uyarınca basiretli bir tacir gibi davranma zorunluğu olduğundan genel işlem koşullarına aykırılıktan söz edilemeyeceği,iş yerinin kapalı olduğunun tespit edildiği, dava konusu malların olup olmadığının belirlenemediği ancak davalının iadeyi kabul ettiği gözetilerek sözleşmenin feshi nedeni ile davacının aynen teslim, olmadığı taktirde bedellerinin iadesini isteyebileceği gözetilerek gerekçesi ile;
-Davanın kabulüne, 18.07.2008 tarihli sözleşme ekinde yer alan … ariyet malzemeleri teslim ve tesellüm listesi ve kurumsal giydirme listesinde yer alan malların kararın kesinleşmesinden itibaren davacıya aynen iadesine, olmadığı taktirde …. TL’nin 16.02.2012 tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran;
1-Davacı vekili; davaya konu ariyet malların dava dilekçesinde 3 ve 4 nolu eklerinde neler olduğu belirtilmesine rağmen hükümde yer almadığı, karışıklığa yol açacağı, ayrıca bir kısım malların aynen iade alınamaması halinde vazgeçilip bedelin mi alınacağı konusunda açıklık olmadığı, hükmün bildirilen malların aynen iadesine, iade alınamaması halinde her birinin belirlenen bedeli gösterilerek bu kadar TL’nin tahsiline şeklinde hükmün kurulması gerektiği, her bir ariyet mal için bedel belirtilip hüküm kurulması gerektiği; ayrıca kararın kesinleşmesinden itibaren ibaresinin de hatalı olduğu, kesinleşmesinin beklenmesine gerek olmadığı, kararla birlikte infazın talep edilmesinin hak olması gerektiği bildirilmiştir.
2- Davalı vekili; davacı şirketin ariyeten verdiği malları aynen alabileceğini bildiği halde basiretli bir tacirin gereklerine aykırı olarak bundan kaçındığını, ariyet konusu malları teslim etmeye hazır olduklarını belirtmelerine rağmen bedel yönünde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, mahkemece sadece malların iadesi ile ilgili hüküm kurulması gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece ariyete konu mallarla ilgili kurulacak hükmün değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesi ve protokolün feshi nedeniyle ariyet olarak teslim edilen malların aynen iadesi, olmadığı taktirde bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı … ile … … arasında 18.07.2008 tarihinde 5 yıl süreli … bayilik sözleşmesi yapılmıştır.Dava dilekçesinde belirtilen ve dava konusu edilen ek 3 ve 4 te belirtilen malların teslim tesellümü taraflarca imzalanmıştır.
Davacı … AŞ davalıya 06.02.2012 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği, bildirilen bedellerin ödenmesi ve bugüne kadar teslim edilen tüm demirbaş malzemelerin iadesini isteyen yazı 22.02.2012 tarihinde 21.maddeye göre tebliğ edilmiştir.Davalı cevap dilekçesinde delil olarak malların teslim alınmasını içerir bir ihtarname sunmamıştır.
Mahkemece alınan 12.12. 2017 tarihli bilirkişi raporunda; Türk Borçlar Kanunu 379. maddede ariyet sözleşmesinin düzenlendiği buna göre ödünç verilen şeyin istenebileceği dava dilekçesine ek 3 ve 4 te bulunan malzemelerin teslim tesellüm belgesi ile bila tarihte davalıya teslim edildiği, ariyet olarak verilen malzemelerin alış faturalarını mahsup fişlerinin dosyada olduğu, fatura bedelleri ile hesaplamaya esas alınan bedellerin doğru olduğu 18.07. 2008 tarihli sözleşmenin 9. 1.4. maddesi gereği davacı şirketin ödünç verdiği ve belirlemiş olduğu malların aynen iadesine mümkün olmazsa malların ederi olan ve talep olunan 112. 136,36 TL’nin davacıya verilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre taraflar arasında bayilik sözleşmesi feshedildiğine göre sözleşme kapsamında dava konusu edilen ve ayrıntıları dava dilekçesi ekindeki 3.listede (.. …/.. .. İstasyonu kurumsal kimlik giydirme teslim-tesellüm listesinde yer alan miktar ve adedi bildirilen) ve 4. listede (.. …/… … ariyet malzemeleri teslim tesellüm listesinde yer alan miktar ve adedi bildirilen) sayılan malların aynen iadesine karar verilmesi doğru olmuşsa da; ancak iade olmaması halinde bedele hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Zira 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun(İİK) 24.maddesi; “Bir taşınırın teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini emreder.
İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümesillerinin adları ve soyadları ile şöhret ve yerleşim yerleri hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin neden ibaret olduğu, ilamın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf veya temyiz yahut iadei muhakeme yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebri icraya devam olunacağı yazılır.
Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan taşınır veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir.
Yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoliyle tahsil olunur. Taşınır malın değeri, ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur.
Hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmıyan yerlerde icra memuru tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir.
İlgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet hakları vardır.”
Hükmü, taşınır malların iadesinde infazda uygulanacak ilkeleri düzenlemiş olduğundan dava konusu taşınır mallardan hangilerinin mevcut olup olmadığı, dosya kapsamından anlaşılmadığından mahkemece infaz anında mevcut olanlar yönünden aynen iade, mevcut olmayanlar yönünden aynen iadesinin mümkün olmaması halinde iik’nin 24.maddesi gözetilmek suretiyle belirlenecek bedellerin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …..kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davanın KABULÜNE,
18.07.2008 tarihli sözleşme ekinde yer alan … …/… … İstasyonu kurumsal kimlik giydirme teslim-tesellüm listesinde yer alan miktar ve adedi bildirilen ve … …/… … ariyet malzemeleri teslim tesellüm listesinde yer alan miktar ve adedi bildirilen malların davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 2004 sayılı İİK’nin 24.maddesi uyarınca belirlenecek bedellerin 16.02.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b)Alınması gereken 7.660,03TL harçtan peşin alınan 1.915,01TL harcın düşümü ile eksik kalan 5.745,02TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
c)Davacı tarafından yatırılan toplam 1.942,71TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç)Yargılama sırasında davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 11.720,91TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan toplam 2.812,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Karar kesinleştiğinde artan avansın HMK’nin 333.maddesi gereğince yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde yatıran davacıya iadesine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 7.660,03TL istinaf karar harcından peşin ödenen 1.915,00TL harcın mahsubu ile bakiye 5.745,03TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-İstinaf eden davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7–İstinaf eden davacı tarafça yapılan istinaf yargılama gideri olan 56,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10-Kararın tebliğinin Dairece yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 05/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır