Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1602 E. 2021/715 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2017
ESAS-KARAR NO : ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, … … Arıtma Tesisi ve … …ve Kollektörleri İnşaatının yapımına istinaden … … Yatırımları Daire Başkanlığı ile yüklenici … İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında 22.12.2014 tarihli dilekçeleri ekinde yer alan ana sözleşmenin imzalandığını, yüklenici … İnş. San. ve Tic. A.Ş. ile müvekkili (taşeron) … Taah. İnş. San. Ltd. Şti. arasında ise 11.09.2015 tarihli taşeronluk sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından boru ve elemanlarının döşenmesi işinin 16 ayda bitirileceği ve sözleşmenin 9. maddesi uyarınca da; taahhüdün yerine getirilememesi halinde taraflar arasında sözleşmenin feshedileceğini ve uğranılan zarar/ziyandan da müvekkili şirketin sorumlu tutulacağını, bu kapsamda ihale konusu işin yapımında malzeme sağlanması için davalı şirketle 12.11.2015 tarihli mal/alım satım sözleşmesi imzalandığını, işin bitiminde ibraz edilmesi amacıyla da ileri tarihli çekler düzenlendiğini, 15.12.2015 vadeli … ve 27.12.2015 vade tarihli … nolu 100.000’erTL bedelli iki çeki verdiğini, ancak boruların sözleşmenin 5.maddesinde belirtilen kalitede üretilmediğini, … tarafından onaylanması ve uygunluk belgesi verilmesinin esaslı unsurlardan olduğunu, ancak bu onayın gerçekleştirilemediğini, davalı şirketçe teslim edilen ve fakat sözleşme şartlarına uygun olmayan boruların taşınması, takılması ve yeniden sökülmesi, gönderilmesi nedeni ile müvekkili şirketin toplamda 492.160,30 TL zarara uğradığını, bu hususun ayrı bir yargılama konusu oluşturacağından fazlaya ilişkin hakları saklı tuttuklarını, sözleşmeye aykırı olarak teslim edilen boruların … müdahalesi neticesinde yerlerinden çıkarıldıklarına ilişkin fotoğrafların da dilekçeleri ekinde yer aldığını, anılan nedenlerle karşılığı çek olarak ödenen toplam bedel içinde bahsi geçen 200.000,00 TL’nin karşılığı malzemenin sözleşmeye uygun olarak teslim edilmediği ve bedelsiz kalmış olması nedeniyle müvekkili şirketin bu miktarda borçlu olmadığının tespitine, bu miktardaki çeklerin veya bedellerinin müvekkili şirkete ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesine, çekler hakkında işlem yapılmayarak bu bedeldeki çeklerin hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, sözleşme bedelleri çek olarak ödenmiş olan malların sözleşmeye uygun olarak teslim edilmediğinden dolayı eksik ifaya uğrayan mal karşılığı çeklerin bedelsizliği ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin …. bulunan beton boru ve elemanları fabrikasında ürettiği malzemelerin davacıya satışı konusunda davacı ile müvekkili arasında 12.11.2015 tarihinde mal alım satım sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmenin teslimat şartlarını düzenleyen 5. maddesinin son fıkrasında satıcı ürettiği boruları …, … Bankası ve … standartlarında ve kalitesinde üretmekle mükelleftir hükmüne havi olduğunu, müvekkilinin bu sözleşme kapsamında ürettiği boruları davacıya sattığını ve teslim ettiğini, davacı ile müvekkili arasındaki sözleşme ile müvekkilinin yüklendiği edimlerin tüm kalite ve standartlara uygun olarak yerine getirildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, ihtilafın, davacının … ile müvekkili arasındaki olaylar nedeniyle sorunlar olması nedeniyle …’nin müvekkilinin ürünlerini onaylamadığı iddiası olduğunu, …’nin bu yönde bir yazısının da bulunmadığını, davacının iddiasının müvekkilinin sözleşme ile üzerine yükümlendiği tüm kalite ve standartlarda üretim yapıp ürünü davacıya teslim ettiğini, davacının müvekkiline teslim ettiği 200.000 TL’lik çekin bedelsiz kaldığını iddia ettiğini, oysa müvekkilinin sözleşme ile yükümlendiği beton boru ve elemanlarını davacı için sözleşme koşulları dahilinde …, … Bankası ve … standart ve kalitesinde üretip teslim ettiğini, dolayısıyla davacının müvekkiline verdiği çeklerin bedelsiz kalmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin davacı ile yaptığı sözleşmeye güvenerek hammadde satın alarak üretimi gerçekleştirdiğini ancak davacının taahhüt ettiği malzemelerin tamamını satın almadığını, müvekkilinin sözleşmeye güvenden kaynaklı zararlarını davacıdan taahhüt ettiği malzemelerin tamamını satın almadığını, müvekkilinin sözleşmeye güvenden kaynaklı zararlarını davacıdan tanzim hakkının saklı kaldığını, iş bu haksız menfi tespit davası nedeniyle davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının davalı ile yapılan sözleşmeyi, 17.11.2015 tarihinde müşavir firmaya bildirerek onay istediği, müşavir firmanın 2.12.2015 tarihli yazısında … nin bu tedarikçi firma ile yaşadığı sorunlardan dolayı onaylamayacaklarını bildirdiği, ancak davalı tarafça üretilen boruların şantiye sahasına sevk edildiği ve imalatın bir kısmının şantiyeye döşendiği, üretilen ve teslimi yapılan malzemenin … kalite standartlarına uymadığına ilişkin her hangi bir tespit ve belgenin sunulmadığı, yazılı bir bildirimde bulunulmadığı, davalı ile yapılan sözleşmede imalatçıdan alınacak uygunluk onayı sonrası imalata geçileceğine ilişkin bir kararlaştırmanın olmadığı,davacının kullanılacak malzeme için müşavir firmadan onay alması gerekli olduğundan davalı ile sözleşme yapmadan önce ile ilgili kurumu bilgilendirmemesinin kendi sorumluluğunda olduğu, teslimi yapılan malzemede üretim hatası olduğuna ilişkin her hangi bir tespit ve bildirimin olmadığı, davalıya atfedilecek kusurun bulunmadığı, sözleşme gereği üretimi yapılıp teslim edilen malzemede üretim hatası olduğu ispatlanamadığından ve müşavir firmanın sadece davalı firma ile … arasında yaşanan sorunlar nedeniyle onay vermemiş olmasının satılan malzemenin üretim hatası olduğunu göstermeyeceği gibi sözleşme gereği davacının çek bedellerine ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı gerekçesi ile davacının davalının teslim ettiği boruların … … Bankası ve … standart kalitesinde olmadığını ispatlayamadığı ve her ne kadar sözleşme gereği onay alınma zorunluluğu mevcut değilsede yapılan sözleşmeye onay verilmeyeceğinin bildirilmesine rağmen boruların teslim alınmış olduğu gözetilerek DAVANIN REDDİNE, Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporuna itiraza rağmen yeni rapor alınmadığını, üretilen malzemenin … standartlarına uymadığı konusunda herhangi bir tespit ve belgenin sunulmadığı gerekçesine ilişkin olarak üretimi yapılan hiçbir malın gerekli standartlara sahip olup olmadığı yalnızca bakarak, görerek anlaşılmayacağı, malın mahiyetinin anlaşılabilmesi için o malın monte edilmesi, kullanılması, işlemesi gerektiğini, bu noktadan hareketle; müvekkili şirketin, üretim konusu borular şantiyeye gelir gelmez bu yönde bir tespit yapması mümkün olmayıp, hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, kaldı ki; borular şantiye sahasına getirilip, montajlarının yapılması akabinde ise sözleşmede belirtilen … standartlarına uygun olmadıkları anlaşılmış ve bu konuda yüklenici firma … İnş. San. Tic. A.Ş. tarafından müvekkili şirkete keşide edilen ihtarnamenin de dosyaya sunulduğunu, …’nin tedarikçi firma ile yaşadığı sorunlar nedeni ile onay vermemesi ile ilgili olarak da onay vermesi gereken kurum ile üretim yapan firma arasında yaşanan sıkıntıların faturasının müvekkili şirkete kesilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, yani sözleşmenin yapıldığı aşamada karşı taraf, … ile yaşanan sorunlar nedeni ile aslında zaten borulara onay verilmeyeceğini bilerek bile bile müvekkili şirket ile sözleşme yapmalarının ne iyi niyet kurallarıyla ne de iş etiği ile bağdaşmadığını, davanın kabulü gerektiğini bildirmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava konusu çeklerden davacının sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit, istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu çeklerin incelenmesinde 15.12.2015 tarihli, … nolu keşidecisi … …. Şirketi tarafından lehdar … … Anonim Şirketi olan 100.000TL tutarlı çekte ihdas nedeninin bulunmadığı, diğer çekin de 27.12.2015 tarihli ve 100.000TL bedelli olduğu görülmüştür.
Davacının dava dışı yüklenici … firması ile yaptığı 11.9.2015 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin konusunun … nezaretinde … aldığı işi taşeron olarak davacı … şirketinin yürüteceği; 9.maddede taahhüdün ihlalinin düzenlediği, 14.4. maddesine göre şirket veya işveren tarafından uygunluğu onaylanmayan malzemenin kullanılamayacağı ve reddedilme halinde sorumluluğun yüklenicide olduğunun kararlaştırıldığı;
Davacı ile davalı arasında da 12.11.2015 tarihli mal alım satım sözleşmesinin düzenlendiği; sözleşmenin konusunun beton boru ve elemanları satımı olduğu, sözleşmenin Teslim Şartları Başlıklı 5. maddesinde; malın fatura ve irsaliyelerinin ihtirazi kayıt dermeyan edilmeksizin alınması ayıpsız teslim alındığı anlamına gelir; malın tesliminden sonra üretim hataları dışında hiç bir ürünün iadesinin kabul edilmeyeceği, üretim hatasında alıcının satıcıya derhal durumu yazı ile bildirmesinin gerektiği, bu durumda gönderilecek teknik elemanın üretim hatası olduğunu yazılı bildirmesi halinde ürünün iade edileceği aksi durumda yazılı siparişlerin hepsini almak durumunda olduğu, almasa dahi ödemenin yapılması zorunluluğunun olduğu, satıcının ürettiği boruları …,… .. ve … standartları ve kalitesinde üretmekle mükellef olduğunun kararlaştırıldığı görülmüştür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; taraflar arasında 12.11.2015 tarihinde beton boru ve ekipmanları alımına dair sözleşme yapıldığı, sözleşmenin 5.maddesinde teslimat şartlarının düzenlendiği, buna göre boruların …, … … … … standardında ve kalitesinde üretilmesi gerektiği, üretim hatası dışında hiç bir şekilde iade edilemeyeceğinin, edildiğinde de bedelinin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 02.12.2015 tarihli müşavir firma yazısından davalı şirketin mallarının onaylanmama sebebinin … ile sorunları olarak belirtildiği, davalı şirketle dava dışı … arasında eser sözleşmesine dayalı davanın olduğuna dair evrakların sunulduğu, dava konusu işler nedeniyle davalı şirketin borularının … standart ve kalitesinde olmadığı iddiasıyla herhangi bir onaylama yapılmamasının ya da işin kabul edilmemesine dair davacı tarafça belge sunulmadığı ve mahkemece sorulması üzerine … tarafından da buna dair bir belge olmadığının bildirildiği, malların teslim edildiğinde uyuşmazlık olmadığı, davacı tarafça boruların şantiyeye naklinden sonra yani teslim alındıktan sonra …’den ret yazısı geldiği ileri sürülmüşse de sözleşmenin konusunun beton boru satımı olduğu, çeklerin bu nedenle verildiğinin tarafların kabulünde olduğu, davalı ile aralarındaki sözleşmede iadenin sadece üretim hatası halinde söz konusu olabileceği belirtildiğinden, mallarda üretim hatası bulunduğu da süresinde ve usulüne uygun bir ayıp ihbar ve belirlemesi ile davacı tarafça kanıtlanamadığına göre davacının çeklerin bedelinden sorumlu olduğu belirlemesi doğru olmuştur.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 29/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır