Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1569 E. 2021/405 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2017
ESAS-KARAR NO : …


DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, müvekkili şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığının davalı şirketten fatura karşılığında mal aldığını ve alınan malların bedelinin ödendiğini, müvekkillerinin davalıdan bakiye alacağının bulunmasına rağmen davalının müvekkillerinden ihtarname keşide ederek 39.973,00TL bedelli bononun ödenmesini talep ettiğini, iş ortaklığının kayıtlarında ise ihtarnameye konu bononun bulunmadığını, davalının bonoya dayalı olarak müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını, takip konusu bono altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, icra hukuk mahkemesinde açılan dava sırasında bono altındaki imzanın müvekkili iş ortaklarından … tarafından … …’a verilen vekaletname çerçevesinde imzalandığını öğrendiklerini davalının iş ortaklığından herhangi bir alacaklarının bulunmadığını belirterek müvekkillerinin davalı şirkete 39.973,00 TL borçlu olmadığının tespitine, takibe konu bononun iptaline, icra hukuk mahkemesince müvekkilleri aleyhine hükmedilen para cezasının kaldırılmasına, %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili,16.03.2013 tarihli fatura için verilen 29.05.2013 vadeli bono bedelinin 11. 06.2012 tarihinde yani 1 yıl önceden ödendiği iddiasının kabulünün olanaklı olmadığı bu havalenin davacıların borcuna karşılık yapılmadı davacıların iş ortaklığının yetkili vekili olan … …’ın ortak olduğu … … … Şirketinin davacılardan .. şirketinin taşeronu olan bir şirket bulunduğunu bu şirketin müvekkili ile olan alışverişinden dolayı borcu bulunduğunu bu borca karşılık 06.05.2012 keşide tarihli 47. 684, 40 TL’lik 713 78 55 no’lu çek verdiğini, 28. 03. 2012 tarihli çek alındı makbuzunun ekte olduğunu( … ..), takibe konu bono altındaki imzanın davacıların yetkili vekili … …’a ait olduğunun icra hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ortaya çıktığını, müvekkilinin davacılara teslim ettiği demir karşılığında bononun müvekkiline verildiğini bildirerek davanın reddini, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, her ne kadar dava konusu bonoya dayalı icra takibi davacıların oluşturduğu iş ortaklığı aleyhine başlatılmış, iş ortaklığının tüzel kişiliği bulunmadığından takip borçlusu sıfatının bulunamayacağı, iş ortaklığı aleyhine yapılan takibin usulüne uygun olmadığı anlaşılmış ise de iş bu davanın konusunun bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinin iptali istemini içermediği, dava konusunun borçlu olunmadığı iddiası ile bononun iptali istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından bu yönde bir değerlendirme yapılarak hüküm oluşturulması yoluna gidilmediği,
dava konusu bonodaki keşideci imzasının … …’ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği, anılan dosyada adi ortaklığı oluşturan davacı şirketlerin davalı şirket aleyhine dava konusu bonodaki imza inkarına dayalı açılan davada bonoda imzası bulunan … …’ın 21/03/2012 tarihinde davacılar yetkilisi olan … tarafından yetkilendirildiği, verilen yetkinin kambiyo senedi düzenleme yetkisini de içerdiği anılan şahsa vekaletname verildikten sonra şirket yetkilisinin yetkilerinin sınırlandırılmasının ya da kaldırılmasının geçmişi etkilemeyeceği gerekçesi ile davacıların imzaya itirazının reddine karar verilmiş, verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava dilekçesindeki iddialardan ilki imza inkarına dayandığı, yargılama aşamasında davacılar vekilinin vermiş olduğu yazılı ve sözlü anlatımlardan bonodaki imzanın dava dışı … …’a ait olduğunun anlaşıldığı, dava dışı … …’ın savcılık soruşturma dosyasından alınan anlatımlarında da dava konusu bonodaki imzayı kabul ettiği, Ceza soruşturma dosyası içerisinde yer alan 21/03/2012 tarihli vekaletname ile davacılar iş ortaklığının yetkili temsilcisi olduğu hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmayan … tarafından dava dışı … …’a kambiyo senedi düzenleme yetkisini de içerir vekaletnamedeki yetkilerin verildiği , …’ın adi ortaklık adına kambiyo senedi imzalama yetkisinin adi ortaklığın 03/01/2013 tarihli düzeltme beyanı ile kaldırıldığı, dava dışı … …’ın 01/04/2014 tarihinde de vekaletten azledildiği dosya içeriği ile sabit olduğu, dava konusu senedin tanzim tarihi olan 17/04/2013 tarihinde senette davacılar adi ortaklığı adına imzası bulunan … …’ın 21/03/2012 tarihli vekaletnamesinin geçerli olduğu, vekaletnamenin verilmesinden sonra vekaletnameyi veren adi ortaklık yetkilisi …’ın kambiyo senedi imzalama yetkisinin kaldırılmış olmasının geriye etkisinin bulunmayacağı, … …’ın senet tanzim tarihinde vekaletnamesinin geçerli bulunduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca dava dışı … …’ın ceza soruşturması sırasında dava konusu bonodaki imzayı kabul etmiş olması, yargılama aşamasında da davacılar vekilinin … …’ın imzasına yönelik bir itirazları bulunmayıp aksine imzanın … …’a ait olduğunu kabul etmesi karşısında imza incelemesi yoluna gidilmediği, … …’ın bononun tanzim tarihinde davacılar adi ortaklığı adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunduğu, her ne kadar davacılar vekili dava konusu bononun ihdas nedeninde tahrifat yapıldığını iddia etmiş ise de bononun ihdas nedeni kısmındaki değişikliğin paraflandığı, imzaların davacılar adi ortaklığının kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilen … …’a ait olduğu anlaşıldığından bu yöndeki iddialara itibar edilmediği, davacılar vekilinin bir diğer iddiası ise, imza inkarı ile çelişmekle birlikte, davacılar adi ortaklığı tarafından yapılan banka havalesinin üçüncü kişinin borcundan mahsup edilmesi nedeni ile davalının düzenlediği faturalardan kaynaklanan bakiye borcun kaldığına yönelik olduğu, havalenin yapıldığı 11/06/2012 tarihinin dava konusu senedin tanzim tarihi olan 17/04/2013 tarihinden daha önce olduğu anlaşıldığından yapılan ödemenin dava konusu bono bedelinden mahsup edilemeyeceği, davacıların dava konusu bono nedeni ile borçlu olmadıklarını usulüne uygun deliller ile ispatlayamadıkları, yemin de teklif etmedikleri gerekçesi ile davanın REDDİNE; Mahkemece verilen icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin 17/04/2014 tarihli ihtiyati tedbir kararının icra dosyasında infaz edildiği gözetilerek, ihtiyati tedbir kararı nedeni ile davalı alacaklının alacağını geç alacak olmasından doğan zararlarını teminen İİK ‘nın 72/4 maddesi hükmü gözetilerek davalı yararına 39.973,00 TL nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davacılar vekili tarafından;
Müvekkili iş ortaklığına ait olduğu iddia edilen bononun, müvekkili iş ortaklığı yetkilisi tarafından verilmediği, davalı tarafından takibe konu edilen bono üzerinde tahrifat yapılmış olup, “nakden” ibaresi çizilerek “malen” ibaresi yazıldığı, bunun dahi müvekkili iş ortaklığının iş bu bono dolayısı ile borçlu olmadığının açık göstergesi olduğu, borçlu değil, aksine alacaklı olduklarını,müvekkili iş ortaklığı hesabından gönderilen havalenin iş ortaklığının küçük ortağının birden fazla borcu olduğundan bahisle “birden fazla borçtan sorumluluk hükümleri” çerçevesinde değerlendirilmesinin hatalı olduğu, bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacıların borçtan sorumlu olup olmadıkları uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2013/14404 sayılı dosyada; Davalı alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak davacı şirketler adi ortaklığı aleyhine 39.973,00 TL asıl alacak olmak üzere ferileri ile birlikte toplam 42.046,38 TL alacağın tahsili talebi ile 26.09.2013 tarihinde kambiyo takibi başlatıldığı, takip dayanağı bono da davacılar adi ortaklığının bononun düzenleyeni, davalı şirketin bononun lehtarı olduğu, tanzim tarihinin 17/04/2013, vade tarihinin 29/05/2013 olup 39.973,00 TL bedelle malen ihdas kaydı ile düzenlendiği(nakten kaydı çizilip paraflanıp) dosya kapsamı ile sabittir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile davacı yanın .. .. .. ile .. mahallelerini kapsayan kentsel yenileme bölgesi içinde…. İnşaatı işi nedeniyle demir aldığını bildirip fatura sunmuş, fatura 16.03.2013 tarihli olup, inşaat demiri içerikli 39.073,49TL tutarlı olduğu görülmüştür.
18/11/2015 tarihli bilirkişi raporu ile davacı … Şirketinin defterlerini incelenmiş ve 2013 yılı sonu itibarıyla davalı şirketten 9.628,12 TL alacaklı olduğu tespit edildiği;
25/04/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda;Davacı ortaklığa ait defterlerin usulüne uygun her ne kadar önceki bilirkişi raporunda 9.628,12 TL fazla ödeme yapıldığı belirtilmişse de defterlerin bakiye kayıtlarında hata olduğu gerçekte fazla ödemenin 8.908,12 TL olduğu davalının ticari defterlerinin de incelendiği kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı davalı defterine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2012 ve 2013 yılında düzenlenen 4 adet açık fatura ile sınırlı oldu toplam 253.316,28 TL’lik 4 adet açık faturanın Demir satışına dair olduğu faturaların davalı kayıtlarındaki davacının takip edildiği kısmında kayıtlı olduğu davacıdan fatura bedellerine karşılık toplam 255.233,0 0 TL’lik 3 adet çek ve 1 adet senet alındığı dava tarihi itibariyle cari hesapta 1.916,72 TL’lik fazla tahsilatın bulunduğu fakat çek bedellerinin ödenmesine rağmen 1 adet 39.973,0 TL’lik senedin ödenmediği ve takip konusu yapıldığı davalı kayıtlarında davacı adi ortaklığının 11.06. 2012 tarihinde yaptığı 47.684 ,40 TL’lik çekin söz konusu firmaya iade edildiğine dair kaydın bulunduğu, böylece taraf defterleri beyanlarına göre davalı tarafından davacıya 4 adet fatura ile toplam 253.316,28 TL’lik Demir teslimi yapıldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı belirtilerek; davalı defterlerinde davacı adi ortaklığının yaptığı 11/06/2012 tarih ve 47.684,40 TL bedelli banka havalesinin dava dışı … şirketinin hesabına kaydedildiği, dava dışı firmadan alınan aynı bedelli çekin iade edildiğinin kaydedildiği, anılan ödemenin dava konusu bonodan kaynaklı borçtan mahsup edilemeyeceği bildirilmiştir.
Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 25.03.2014 tarih, …. karar sayılı dosyasında;Davacılar … Peyzaj ve … tarafından alacaklı … İnşaat şirketine karşı 2013/14 404 esas takibe dayanak 29.05.2013 vade tarihli 17.04.2013 keşide tarihli 39.973,00 TL miktarlı bono altındaki imzaya itiraz nedeniyle açılan davada ortaklık sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca maddede sayılan işlemleri genel müdür sıfatı ile …’ın yapmaya yetkili kılındığı, bono üzerindeki imzanın bu kişiye ait olmadığının düzeltme beyannamesi 03.01.2013 tarihli olup bono vesaire imzalama hariç hususlarda ortaklığı temsile yetkili kılındığı, bono vesaire imzalama konusunda ise …’ın yetkili kılındığı, takibe konu bono üzerindeki imzanın bu kişiye de ait olmadığının bildirildiği, mahkemece kriminalistik uzmanı bilirkişiden alınan 24/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu bonodaki keşideci imzasının … …’ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği, anılan dosyada adi ortaklığı oluşturan davacı şirketlerin davalı şirket aleyhine dava konusu bonodaki imza inkarına dayalı açılan davada bonoda imzası bulunan … …’ın 21/03/2012 tarihinde davacılar yetkilisi olan … tarafından yetkilendirildiği, verilen yetkinin kambiyo senedi düzenleme yetkisini de içerdiği anılan şahsa vekaletname verildikten sonra 03.01.2013 tarihli düzeltme evrakı ile şirket yetkilisinin yetkilerinin sınırlandırılmasının ya da kaldırılmasının geçmişi etkilemeyeceği gerekçesi ile davacıların imzaya itirazının reddine karar verilmiş, verilen karar Yargıtay 12.HD tarafından 18.06.2014 tarihinde onanarak kesinleşmiştir.
15.05.2011 tarihli imza sirkülerinde … Peyzaj yetkilisi …, … müdürü … da 21.10.2010 tarihli yetki belgesinde çek, bono, senet imzalamaya yetkilidir.
07.03.2012 tarihli Ortaklık sözleşmesi uyarınca ortaklığı temsile … yetkili kılınmıştır.
21.03.2012 tarihli vekaletname ile davacı ortaklığı temsilen yetkili … tarafından …. …’a….ortaklığı temsilen….. özel ve tüzel kurum ve kuruluşlar namına dilediği bedel ve zamanlarda çek ve senet doldurmaya kesmeye senet ve çekleri imza atmaya yetki verildiği görülmüştür.
03.01.2013 tarihli düzeltme beyanı ile de adi ortaklık adına bono poliçe çek vesair borç doğrucu işlemleri imzalama gibi konular dışındaki hususlarda ortaklığı …’ın temsil edeceğine dair sınırlama yapılmıştır. Tarihsiz düzeltme beyanı ile de … kambiyo düzenleme yetkisini almıştır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu bononun düzenlendiği 17/04/2013 tarihinde adi ortaklığı temsile yetkili …’ın 21.03.2012 tarihinde … …’a bono düzenleme yetkisi verdiği ve sonradan geri alınmayan yetkiye dayalı olarak senedin düzenlendiği, keşidecinin yetkili olduğu, bedelin ödenmediğinin belirlendiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun olup, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın istinaf eden davacılar alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 17/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza