Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1553 E. 2021/712 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2017
ESAS-KARAR NO : …
….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkillerinden …’ın … .. .. kayıtlı….taşınmazda bulunan daireyi 88.000,0TL bedelle davalıdan satın aldığını, dairenin bedelinin peşin ödenen miktar ve 11/11/2011 vade tarihli 77.000,00 TL bedelli senet ile karşılandığını, senet borcunun bir kısmının ödendiğini, 50.000,00 TL bakiye borç kaldığını, müvekkilinin dünürü olan diğer davacı …’in devreye girmesi ile kalan tutarın banka kredisi ile ödenmesinin kararlaştırıldığını, 77.000,00 TL’lik senedin iade alınarak 03/12/2011 vade tarihli 50.000 TL’lik yeni bir senedin davalı tarafa verildiğini, aynı gün … … Ankara Şubesinden çekilen 53.480,00 TL tutarın davalının Çubuk’taki iban hesabına havale edildiğini, davalı tarafça senedin çeşitli bahaneler ile iade edilmediğini, Çubuk İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile davalı tarafın senedi tahsile koyduğunu, davacı tarafça” Avukatım hatalı işlem yapmış, bu dosyada bana borcunuz yok, bir şey yapmanıza da gerek yok” denilerek davacıları oyaladığını, haciz işlemleri üzerine davacıların Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığına …. soruşturma evrakı ile şikayette bulunduklarını belirterek davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı …’ın 88.000 TL satış bedelli daire alımı hususunda kendisi ile anlaştığını kendisine sadece 38.000,0TL para ödediğini (3500,0TL’sinin ayrıca ödenmek kaydıyla), dava dilekçesinde belirtilen 02.12.2011 tarihinde hesabına gönderilen 53.480,0TL’nin 3.480,0TL’sinin 38.000,0TL’nin içerisinde olduğunu, ayrıca bir para alınmadığını, tarafların geri kalan 50.000,0TL için bankaya gitmeden önce aralarında bir teminat senedi yaptıklarını ancak bu teminat senedinin davacı tarafın iddia ettiği gibi Çubuk İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına konu bono olmadığını, satın alacakları bu taşınmaz için … Bankasından kredi kullandıklarını ancak bu krediyi kullanırken emrivaki yapıp bankadan alacakları kredinin kendilerine o gün için çok acil ve gerekli olduğunu bir gün sonra bu parayı müvekkiline geri ödeyeceklerini söyleyerek müvekkilini inandırdıkları, emlakçının vesaire araya girmesi ile yeniden bir bono düzenlenerek 02.12.2011 tarihinde müvekkili tarafından davacı … 50.000,0TL borç verildiği bu bonoya diğer davacı …’ın kefil olduğu yani davacıların müvekkilinden 02.12.2011 tarihinde 50.000 TL’yi 03.12.2011 tarihinde geri ödemek kaydıyla borç aldıklarını, takibe konu bonoyu müvekkiline bu nedenle verdiklerini ancak borçlarını ödemediklerini zaten bononun tanzim tarihinin 02.12.2011 olduğunu, vade tarihinin ise 03.12. 2011 olduğu, davacı tarafın beyanlarının doğru olmadığını bu durumun da gösterdiği, ayrıca 2013/1276 esas sayılı icra dosyasındaki bononun teminat senedi niteliği olmadığı, üzerinde buna dair bir kayıt olmadığı bildirilerek, davanın takipten 1 yıl sonra açıldığı, borçlarını ödemedikleri belirtilerek davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, takip ve dava konusu olan senette, senet borçlusunun … olarak yer aldığı, senet bedelinin nakden düzenlendiğinin yazılı olduğu, diğer davacı …’ın senet metninde kefil olarak gözüktüğü, senet metninde teminat olduğuna dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı, davalı taraf bu senedin davacılardan …’e verilen borç para karşılığı düzenlediğini savunmuş olması karşısında senedin taşınmazın teminatı olarak verildiğinin ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacı tarafın sunmuş olduğu delillerle dava konusu senedin davacı …’ın satın aldığı taşınmazın satış bedeli nedeniyle düzenlendiğini ispat edemediği, dava konusu senedin bedelsiz kaldığının ispat edilemediği gerekçesi ile davacıları davasının reddine, koşullar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davacılar vekili tarafından; İstinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle eksik inceleme ile karar verildiği, mahkemece hukuki nitelemenin hatalı yapıldığını, davacı borçlunun 03/12/2011 vade tarihli 50.000TL’lik mevcut senedin bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukuki ilişkiye (borç) dayandığını ileri sürdüğü, temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul ettiği, ancak teminat şeklinde yapılmış böyle bir ikinci senedin varlığını ortaya koyamadığı, ayrıca, Mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunun 17. maddesini yorumlayan 12.4.1933 gün ve 30/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, borç ikrarını içeren beyyine aleyhine delil ileri sürülebilir, ancak ikrarda borcun sebebi açıklanmış ise, davalı bu sebebin gerçekleşmediğini kanıtlayabilir. Eğer borcun sebebi belirlenmemiş ise, davalı önce ikrarın belli bir sebebi bulunduğunu, sonra bu sebebin gerçekleşmediğini kanıtlamak hakkına sahip olup davalının mevcut beyan ve ikrarında bunu kanıtlamış olmadığı, yine, 38.000TL ödemenin içerisinde müvekkil …’in banka havalesi ile gönderdiği 53.480,00TL’nin 3.480,00TL sini de bunun içinde sayıp kabul ve ikrar ettiğine ve ikrarın bölünemeyeceğine göre bu durumda ispat külfetinin yer değiştirdiği ve davalıya düştüğü, davalının bu durumu ne ispatladığı ne de mantıklı bir açıklamasını yapabildiği, bir an için aksi düşünülse bile borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfetinin davacı borçlu müvekkillerine düşmesi halinde de iddialarının kanıtlanmış olup davanın kabulü gerektiği, davalı alacaklının daha önce hiç tanımadığı …’e bu hukuki ilişkinin dışında 50.000TL gibi çok büyük bir meblağı borç vermesinin de hayat deneylerine göre olağan hal olmadığı bildirilmiştir.
Davacı … istinaf kanun yoluna başvurmuşsa da adı geçen istinaf isteminden feragat etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacıların takibe konu borçtan sorumlu olup olmadıkları uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
1-Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Çubuk İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasında, davalı … tarafından davacılar … ve … aleyhine 02/12/2011 tanzim tarihli, 03/12/2011 vade tarihli 50.000 TL bedelli senede dayalı olarak ferileriyle birlikte toplam 61.893,84 TL’nin tahsili için 20.05.2013 tarihinde kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatılmıştır. Takibe dayanak senette keşideci …, … aval veren, … lehdar olup ihdas nedeni nakten yazılıdır.
Dosyaya fotokopisi sunulan dava konusu olmayan ve davacı tarafça geri alındığı belirtilen 11/07/2011 düzenleme, 11/11/2011 vade tarihli, 77.000,0TL bedelli senette borçlunun …, lehtarın … olduğu anlaşılmıştır.
Tapu kaydından…..17.08.2012 tarihinde … tarafından satın alındığı da görülmektedir.
02.12.2011 tarihli dekonta göre 53.480,0TL, … tarafından konut bedeli olarak …’a ödenmiştir. Davacılar takibe konu bono bedelinin bu para ile ödendiğini iddia etmişlerse de takibe konu bono 02.12.2011 keşide tarihli, 03.12.2011 vade tarihli olup, dekonta göre 53.480,00TL ödeme 02.12.2011 tarihinde yani vadeden önceki tarihe tekabül etmektedir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, dava konusu bononun davacı … tarafından düzenlenerek davalıya verildiği, keşideci ve aval veren olan davacı yanın senetteki imzayı inkar etmediği, bononun kambiyo senedi olduğundan sebepten mücerret borç ikrarını içerdiği, davacı yanın bononun teminat senedi olduğu, bedelsiz kaldığını iddia ettikleri, bu iddianın ispatı için davacı tarafça yazılı bir delil ibraz edilmediği ve yemin deliline de dayanılmadığının anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi doğru olup davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
2-Davacı … adına da davacı vekili istinaf dilekçesi sunmuşsa da … Dairemize sunduğu 22.01.2021 havaleli usulüne uygun düzenlenen dilekçesinde Çubuk İcra Müdürlüğünün….. Esas sayılı takibe dayanak bonoya ilişkin borcu kabul ettiğini bildirerek istinaf isteminden feragat ettiğinden istinaf dilekçesinin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’in kanun yolundan feragati nedeniyle İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın istinaf eden davacı …’dan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 29/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır