Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1476 E. 2021/308 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : …. (DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO :… HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2017
ESAS-KARAR NO : ….

….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, Ankara 18. İcra Müdürlüğünün….. sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, takibe konu 15/09/2009 keşide , 30/12/2009 vade tarihli ve 10.000,00-TL bedelli senedin sahte olduğunu, imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürüp, senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının icra takibine itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, itirazın sadece müvekkilinin alacağını elde etmesini engellemeye yönelik olduğunu, imzanın davacıya ait olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, icra takibine konu olan 15/09/2012 keşide tarihli 30/12/2009 vade tarihli ve 10.000,00-TL bedelli senetteki borçlu adına atılı imzanın davacının el ürünü olmadığı, bu nedenle senetten dolayı davacının borçlu olmadığı, imza davacıya ait olmamasına rağmen senedi takibe koyan borçlunun kötü niyetli olduğu gerekçesi ile;
-Davacının davasının KABULÜ ile Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün …. Sayılı dosyasında takibe konulan 15/09/2009 keşide tarihli 30/12/2009 vade tarihli ve 10.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Davacının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile 2.000,00-TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından;
Davanın kabulünün hatalı olduğu, takibe itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiği, müvekkilinin, senedi ciro yoluyla iktisap ettiğinden dolayı borçlunun imzasının ona ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 06.04.2017 tarih, ….. sayılı kararında davalı banka icra takibinde haksız ise de davacıyla arasında başka ciranta olduğundan imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmaması nedeniyle kötü niyetli sayılamayacağı gözetilmeksizin, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmediği, aynı zamanda davacı, menfi tespit davası açarken herhangi bir teminat bedeli yatırmadığından herhangi bir zarara da uğramadığı, bugüne kadar suç duyurusunda bulunmadığı, dolayısıyla ilk derece mahkemesi, yeterli inceleme yapmadan, müvekkilinin ciranta olduğundan imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından, kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının borçlu olup olmadığı ile kötüniyet tazminatı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, icra takibine konu çek nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 18. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında; alacaklı-… tarafından borçlu …,….. kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, …’ya ödeme emrinin 10.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz edilmediği görülmüştür. Dayanak bonoda; keşideci-ödeyecek olan …, lehdar …. 15.09.2009 keşide ve 30.12.2009 vade tarihli 10.000TL olup…. en son hamil …’dir.
Mahkemece İİK 72/3.md.gereğince dava sonuna kadar icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir konulmuştur.
Mahkemece alınan 12/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; uyuşmazlık konusu senetteki imzanın davacı …’nın elinden çıkmadığı bildirilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu takibe dayanak senetteki imzanın davacıya ait olmadığı belirlendiğine göre mahkemece davacının borçlu olmadığına dair davanın kabulü doğru olmuştur.
Ne var ki davacı taraf her ne kadar davalılardan kötü niyet tazminatı da talep etmiş ve mahkemece hükmedilmiş ise de; davalı tarafından bononun ciro yolu ile teslim alındığı, davacı ile davalı arasında temel ilişkinin bulunmadığı ve böylece davalının senedin sahteliğini bilebilecek durumda olmadığı nazara alındığında kötü niyet tazminatı talebinin reddi gereklidir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kısmen kabulü davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddi ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE;
2)Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.05.2017 tarih, …sayılı kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2)1-Davacının davasının KABULÜ ile;
Ankara 18. İcra Müdürlüğünün …. Sayılı dosyasında takibe konulan 15/09/2009 keşide tarihli 30/12/2009 vade tarihli ve 10.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,30 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 605,10 TL ( bilirkişi ücreti, başvurma harcı, posta gideri ve v.s.masraf olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 170,80 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan yargılama giderinden kalan var ise karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 171,0TL istinaf karar harcının talebi halinde yatıran davalıya iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 03/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır