Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1391 E. 2021/880 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2017
ESAS-KARAR NO : …..
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile 23.07.2014 tarihinde bayilik sözleşmesi akdettiğini, bu sözleşme ile davalının müvekkilinin bayisi sıfatı ile yıllık satış taahhüdü verdiğini, müvekkilinin yapılan sözleşme gereğince tüm edimlerini yerine getirdiğini ve 31.860 USD+KDV tutarında masraf yaptığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 5 yıl süreli olduğunu, davalının sözleşmenin imzalanmasından davanın açıldığı tarihe kadar almayı taahhüt ettiği miktarın altında alım yaparak müvekkili şirketin zararına ve itibar kaybına neden olduğunu, davalının sözleşme gereğince ilk yıl 750 m3, devam eden yıllar ise yıllık asgari 1000 m3 beyaz ürün almayı taahhüt ettiğini, bu taahhütün altında kalması halinde ise her ton için …. Döviz Satış Kuru üzerinden beyaz ürünler için 150.00 USD ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının 5 yıl için toplam asgari 4750 m3 mal alım taahhüdüne istinaden, davanın açıldığı tarih itibariyle 111,92 ton beyaz ürün aldığını 2. yıl mal alımında bulunmadığını taahhüt açığının 854,07 Ton olduğunu buna göre ödenmesi gereken kar kaybının 128.110,50 USD olduğunu, müvekkilinin ihtarname ile sözleşme ve taahhütname gereğince kar kaybının ödenmesi hususunun ihtar ettiğini, davalının ödemede bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kar mahrumiyetinden kaynaklanan 10.000,00TLnin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istmemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı taraf; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesini kabul ettiklerini, ancak sözleşmenin matbu olarak düzenlendiğini ve boş bırakılan yerlerin doldurulduğunu, bu haliyle sözleşmenin tek taraflı bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin kendisine dikte ediliğini ve serbest iradesi ile sözleşme imzalanması imkanının ortadan kaldırıldığını, kendisinin yeni inşa ettiği akaryakıt istasyonuna ilk davalı ile sözleşme imzaladığını, firmaların çok ağır şartlar ileri sürüdüğünü ve bu ağır şartları kabul etmek zorunda kaldıklarını, sözleşmenin de zorunlu olarak imzalandığını, davacının sözleşmede karşı tarafı korumayan tek taraflı cezai şart dikte ettiğini, başka çaresi bulunmadığından tek taraflı bu sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, cezai şartın fahiş olduğunu, cezai şartın haksız ve hukuka aykırı olarak düzenlendiğinden sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağını, davacının her hangi bir maddi zararının da olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında 23/07/2014 tarihli sözleşme ile taahhütname imzalandığını, davacının talebinin taahhütnamenin 3.maddesine dayalı tazminat istemine ilişkin olduğunu, taahhüdün 2.maddesinde dönemsel olarak yükümlülüklerin eksik getirilmesi halinde, eksik alınan kısım yönünden ifayı sağlamayamadığı durumunda eksik kısım için “kar mahrumiyeti” adı altında tazminat ödeyeceğini taahhüt ettiğini, söz konusu borcun tazmini sözleşmenin feshi şartına bağlanmamış davacı şirket sözleşmeyi feshetmeden de, söz konusu tazminatı talep edebileceğini, ancak taahhüt sözleşmenin devam ettiği süre için yıllık olarak verildiğinden, dava tarihinde sadece tamamlanan yıllık dönem için tazminat talep edebileceğini, dava tarihinde henüz devam eden 2.dönem için ise taahhüdün gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmadığından dava açılamayacağını, taraflar arasındaki sözleşme 23/07/2014 tarihli olup davacı 2014-2015 dönemi için davacı kar mahrumiyetine ilişkin zararını talep edebileceğini, alınan bilirkişi raporuna göre söz konusu dönemde alınması taahhüt edilen akaryakıt miktarı 630,00 ton iken 115,17 ton yakıt alımı gerçekleştiği, 514,83ton eksik yakıt alımı söz konusu olduğu, tahhütnamede ton başına 150,00 USD kar mahrumiyeti ödeneceği kararlaştırıldığı, toplam ceza miktarının 77.224,50 USD olup davacının bu miktarı talep edebileceği, davacı dilekçesinde zararını sözleşmede USD bazında belirlemesine rağmen TL bazında talep ettiği, bilirkişilerin TL karşılığını dava tarihine göre belirlediği, davacının kısmi dava olarak açtığı davanın kabulü ile 10.000,00TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 23.07.2014 tarihli olup 2014-2015 dönemi arasında müvekkilince kar edilmemiş iken kar mahrumiyeti adı altında tazminat ödemesinin beklenmesinin sözleşme hukukuna aykırı olduğunu, müvekkilinin akaryakıt bayii açabilmek adına ödüne konulmuş olan sözleşmeyi bankalarda olduğu gibi okumadan ya da sonuçlarını düşünmeden zorunda kalarak imzaladığını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; imzalanan sözleşme kapsamında davacının davalıdan cezai şart isteyip isteyemeyeceği, isteyebilir ise miktarı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesine dayalı olarak asgari alım taahhüdü nedeni ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, taraflar arasında 5 yıllık sözleşme akdedilmesine, ikinci yıl davacı yan birinci yıl asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeni ile cezai şart alacağı talep etmiş olmasına, eksik alınan miktara göre ton başına 150,00.-USD kararlaştırılmış olmasına, davacı yanın TL olarak talepte bulunmasına, mahkemece taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasına, ikinci yıl her hangi bir satım yapılmamasına ve davalı yanca da bu yönde her hangi bir iddia ve ispat olmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 683,10.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 647,20.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 01/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır