Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1279 E. 2021/438 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2018/1279 – 2021/438

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2018/1279 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2021/438

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …….
ÜYE : ……..
ÜYE : …..
KATİP : ……..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2017
ESAS-KARAR NO : .

DAVACI : .
.
VEKİLİ :..
DAVALI : .
.
VEKİLİ : .
.

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 22/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin yetkilisi olduğu…….. Arç. Ltd. Şti arasında 233.000,00 TL değerinde araç alım konusunda harici anlaşma yapıldığını, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından davalıya teslim edildiğini, davalının ise satım konusu araçları 01/08/2015 tarihinde tescil edeceğini beyan etmesine karşın devir yükümlülüklerine aykırı davaranak basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, davalı tarafa teslim edilen çeklerin bedelsiz kaldığını belirterek müvekkilerin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, tarihi belli olmayan ve geçerliliği bulunmayan, söz konusu sözleşmeye dayanarak açılan bu davanın reddinin gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında geçmişten beri süregelen karşılıklı güven ilişkisine dayanan bir ticari ilişki bulunduğunu, çeklerin gerçek olmayan sözleşmeye istinaden değil, farklı ticari alışverişe (. . ., . . . ve . . . plaka sayılı araçların devrine ilişkin) dayalı olarak verilen çekler olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanca ödeme iddialarının usulüne uygun delillerle ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik araştırma ve incelemeye dayandığı, müvekkiline ait ticari defterlerin incelenmeksizin hüküm tesis edildiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık avans olarak verildiği iddia edilen çeklerin bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, avans çeklerinin bedelsiz olduğundan bahisle açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yanca dava dilekçesi ekinde sunulan harici satım sözleşmesi ile davalı şirket tarafından davacı şirkete ……..ve ………plaka sayılı araçlar ile……… şase nolu araçların satıldığı karşılığında da dava konusu 4 adet çekin verildiği iddia edilmiştir. Davalı yanca söz konusu tarihsiz sözleşme altındaki imza inkar edilmiş, ayrıca dava konusu çeklerin ……………… ve……. plaka sayılı araçların devrine ilişkin verildiği, söz konusu araçların devrinin verildiği ve çeklerin avans çeki olmadığı ifade edilmiştir.
Dosya kapsamında fotokopisi bulunan çeklerin incelenmesinden 25.08.2015 ve 25.09.2015 tarihli 50.000,00’er TL bedelli çeklerin davacı …………… tarafından davalı şirket lehine keşide edildiği, 31.08.2015 tarihli 30.000,00 TL bedelli çekin davacı şirket tarafından dava dışı ……….Ltd. Şti. lehine keşide edildiği, onun tarafından da davalıa ciro edildiği, yine 22.08.2015 tarihli 103.000,00 TL bedelli çekin davacı şirket tarafından dava dışı……..Ltd. Şti. lehine keşide edildiği anlaşılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 20. maddesine göre araç satış sözleşmesinin resmi şekilde noterlikçe yapılması gerekmektedir, bu şekilde yapılmayan harici araç alım satım sözleşmeleri geçersiz olup herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür. Somut olayda dava dilekçesi ekinde yer alan satım sözleşmesi altındaki imza davalı yanca inkar edilmiş olup, mahkemece bu sözleşme altındaki imzanın davalı bakımından geçerli olup olmadığı üzerinde durulmamıştır. Ayrıca davalı yanca dava konusu çeklerin başka araçların satışı nedeniyle verildiği iddia edilmiş ve bu hususta dosya kapsamında satış sözleşmeleri sunulmuş, sunulan sözleşmeler kapsamında davalının iddialarına konu araçların davacı yana teslim edildiği, noter satış sözleşmelerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak dava konusu çeklerin noterde satış ve devri yapılan araçlar için mi yoksa davacının iddia ettiği gibi harici satış sözleşmesine konu ve devri yapılmayan araçlara ilişkin mi olduğu ve harici satış sözleşmesi altındaki imzanın inkar edilmesi karşısında bu yönde araştırma yapılarak taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi hatalıdır.
Mahkemece yukarıda anlatılanlar yönünden delil toplanmamış, ayrıca toplanan deliller de açıklanan yönlerden karar yerinde tartışılmamıştır. 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmadan veya gösterilen deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi davacının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için yukarıda açıklanan yönlerden tahkikat yapılması zorunlu olup anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……/……, …../……… sayılı ve 05/10/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 22/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Üye
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır