Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1114 E. 2021/505 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2017
ESAS-KARAR NO :….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; 11/08/2012 tarihinde, müvekkiline ait …. plakalı aracın maddi hasarlı, yaralanmalı trafik kazası sonucu kullanılamaz hale geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin davalı sigorta şirketinden bireysel kasko sigorta poliçesi kapsamında bedelini talep ettiğini, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkilinden mutabakatname, taahhütname ve ibra başlıklı belge ile aracın satımına ilişkin süresiz vekaletname talep edildiğini, söz konusu belge ile kaza neticesinde aracın bedeli olarak 18.850,00.-TL ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, vekaletnamenin davalı sigorta şirketine teslim edildiğini, davalı sigorta şirketinin ise bu süreçte aracın trafikten çekilmesi için gerekli işlemleri yaptığını ve aracın trafikten çekildiğini, kaza sonrasında sürücü değişikliği yapıldığı gerekçesiyle davalının aracın bedelini ödemekten imtina ettiğini, kaza sonucu aracın tamamen kullanılamaz hale geldiğini, davalı sigorta şirketinin sırf poliçe kapsamındaki sorumlu olduğu bedeli ödememek adına gerçeklerle ve mantıkla alakası olmayan bahaneler ürettiğini, kaza neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından aracın kendi inisiyatifleri ile bulunan … … Kurtarmaya çekildiğini, sigorta şirketinin poliçe kapsamındaki aracın bedelini ödemeye yanaşmaması üzerine aracı söz konusu yerden almak istediğinde kendisinden otopark ve araç çekme bedeli adı altında 1.000,00.-TL talep ettiğini, müvekkilinin aracını teslim alıp gerekirse hurda haliyle satışa çıkarıp poliçe kapsamındaki hak ve alacaklarını dava yoluyla alabilmek adına söz konusu 1.000,00.-TLyi fatura karşılığında … … ‘ya ödeyerek aracını teslim aldığını, müvekkilinin aracı teslim aldıktan sonra araç satış sözleşmesi kapsamında dava dışı …’e 6.000,00.-TL karşılığında sattığını, aracın trafikten çekilmesi işlemleri kapsamında müvekkilinin fatura ile 252,00.-TLyi aracın trafikten çekilmesi işlemini davalı sigorta şirketi adına aracı kuruma ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin aracındaki hasarın tespiti ve açılacak davalar için tespit yaptırıldığını, bilirkişi raporu ile araçtaki hasarın aracın bedelinin %92sine takabül ettiği ve bu bağlamda aracın pert olduğunu, aracın bu haliyle onarılıp trafiğe çıkarılmasının ekonomik değer taşımadığının tespit ve rapor edildiğini, tüm bu nedenlerle müvekkilinin poliçe kapsamında kasko bedeli olarak araç satışından sonra kalan 12.850,00.-TL bireysel kasko alacağı, … …’ya ödemek zorunda olduğu 1.000,00.-TL otopark ve araç çekme bedeli, aracın trafikten çekilmesi işlemleri karşılığında aracı şirkete ödediği ve mahkeme masrafları olmak üzere toplamda 14.475,55.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, davacıya ait aracın müvekkili sigorta şirketine bireysel kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davanın sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklandığını, sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki ilişkinin T.T.K’da düzenlendiğini, T.T.K. M.4 gereğince T.T.K.’da düzenlenen tüm uyuşmazlıkların ticari iş olarak kabul edildiğini ve çözüm yerinin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının aracında meydana gelen hasarın teminat kapsamı dışında kaldığını, her ne kadar trafik kaza tespit tutunağına ve müvekkili şirkete gönderilen evraklara aracın … tarafından kullanıldığı yazılmış ise de sürücünün … olmadığının dilekçelerinde belirtilen hususlardan anlaşılacağını, davacının sigorta uzmanı ile yapmış olduğu görüşmede, aracı …’a teslim ettiğini beyan ederek zımni olarak araç sürücüsünün (ehliyeti olmayan) … olduğunu kabul ettiğini, doğru bilgi verme yükümlülüğünün ihlal edildiğini, bu nedenle teminat kapsamı dışında kaldığını, davacı tarafından kaza neticesinde tutulan kaza tespit tutanağının geçerli bir tutanak olmadığını, davalı şirketin sadece araçta meydana gelen hasardan sorumlu olup diğer talepleri kabul etmediklerini, ayrıca aracın davacı tarafından çok düşük bir değerle satıldığını, bu bedeli de kabul etmediklerini, yaptırılan tespitin davalı şirkete tebliğ edilmediğini, talep olunan zarar miktarının pek aşırı olduğunundan davanın görev yönünden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, kaza tarihi itibariyle davacı adına kayıtlı …. plaka sayılı aracın tek taraflı kaza yaptığı, aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı tarafça, tarafların anlaşmalarına rağmen daha sonra davalının anlaşmaya uymaması nedeniyle talep edilen zararların karşılanmadığı ileri sürülerek işbu davanın açıldığı, davalının ise kaza sırasında aracı sürücü belgesi bulunmayan … kullandığı halde …’nin şoför olarak gösterildiğini, doğru bilgi verme yükümlülüğünün yerine getirilmesi nedeniyle davalının bir sorumluluğunun bulunulmadığının savunulduğu, kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1409/2 maddesinde “sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir” hükmünün düzenlendiği, işbu davada, davalının sorumluluktan kurtulabilmesi için araçta sürücü değişikliği yapıldığını ispatlaması gerektiği, kaza tespit tutanağından, soruşturma dosyasından ve dinlenen tanık beyanlarından bu hususun davalı tarafça ispat edilemediği, yine ATK 2.İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda araç sürücüsünün kim olduğunun tıbben ayırt edilemediğinin bildirildiği, dava konusu … plakalı aracın davalı tarafça bireysel kasko sigorta poliçesi ile 17.500,00.-TL teminatla sigortalandığı, daha sonra teminat ilave ek belgesi ile LPG/diğer aksesuar açıklamasıyla 1.350,00.-TL eklenerek teminat bedelinin toplam 18.850,00.-TL’ye çıkarıldığı, davalı tarafın sürücü değişikliği yapıldığı savunmasını ispat edemediğinden araçta meydana gelen zarardan kasko sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğu, mahkemece benimsenen kök ve ek rapora göre aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa değerinin 18.850,00.-TL olarak kabulünün gerektiği, benimsenen bilirkişi kök ve ek raporu ve tespit raporuna göre, …. plakalı aracın kaza neticesinde perte ayrılmasının gerektiği, aracın sovtaj bedelinin 6.000,00.-TL olduğu, bu nedenle davalının bakiye 12.850,00.-TL hasar bedelinden sorumlu olduğu, yine davalının sigorta poliçesine göre 500,00.-TL’ye kadar araç çekim ücretinden sorumlu olduğu, her ne kadar sigorta poliçesine göre davalının talep edilen otopark ücretinden bir sorumluluğu bulunmasa da aracın 21/09/2012 tarihli mutabakat belgesi ve davalının talebi üzerine davacı tarafça otoparka verildiği ve daha sonra davalının ödeme konusunda sorumluluk kabul etmeyerek aracın otoparktan alınmasını yazı ile davacıdan bildirmesi nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı iki aylık otopark ücretinden davalının sorumlu olduğu, dava dışı … … … Tic. San. Ltd. Şti.’nin 03/11/2013 tarihli faturanın 70,80.-TL’sinin çekici ücreti,141,60.-TL’sinin iki aylık otopark ücreti olduğu bildirildiğinden davalının 70,80.-TL çekici ücreti ve 141,60.-TL iki aylık otopark ücretinden sorumlu olduğu, aracın trafikten çekilme masrafı davalı tarafça sigorta poliçesi ile teminat altına alınmadığından davacının bu talebi mahkememizce yerinde görülmemiş, her ne kadar davacı tarafça yapılan tespit masrafı da dava değeri içerisinde gösterilip davalıdan tahsili talep edilse de, davadan önce yapılan tespit masraflarının yargılama giderlerinden olması nedeniyle bu talebi yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiş, açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulü ile 12.850,00.-TL hasar zararı, 70,80.-TL çekici ücreti ve 141,60.-TL otopark ücreti olmak üzere toplam 13.062,40.-TL’nin dava tarihi olan 22.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili, Adli Tıp Kurumu raporunda maddi gerçeğin yanlış değerlendirildiğini ve hükme esas alınması hukuken mümkün olmamasına rağmen rapora dayanılarak hüküm tesis edildiğini, sürücünün tutanakta görünenden başka biri olduğu yönündeki değerlendirmenin mevcut gerçeklere aykırı olduğunu, dava konusu aracın, sürücü belgesi olmayan bir kişi tarafından kullanıldığından hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemece hükmedilen tazminatın aracın kasko değerinin üzerinde olduğunu, davacının çekici masrafı talep etmeyeceğini beyan ettiğini, davacı lehine bu konuda alacağa hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sigorta poliçesinde otopark ücretinin teminat altına alınmamasına rağmen otopark ücretine hükmedildiğini, yerel mahkemece davacının aracı satış bedelinin, aracın ikinci el değeri araştırılmaksızın direk olarak sovtaj bedeli olarak kabul edildiğini, dava konusu hasarın, araç sürücüsünün ehliyetsiz kişi olması ve doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davranılması nedeniyle teminat kapsamı dışında olmasına rağmen tazminata hükmedildiğini, davanın kısmen kabul edildiğini, tespit giderlerinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesine rağmen tespit dosyasında yapılan giderlerin kabul-red oranına göre davacıdan tahsiline karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; meydana gelen hasarın kasko poliçesi teminatı kapsamında olup olmadığı; bu kapsamda ise davacı tarafça istenebilecek tazminatın miktarı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; bireysel kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle TTK m. 1409 hükmü uyarınca rizikonun teminat dışında olduğu iddiasının ispat yükü üzerinde olan sigorta şirketinin bu yöndeki iddiasını ispat edememiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 892,29.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 223,07.-TL harcın mahsubu ile bakiye 669,22.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.