Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/1025 E. 2021/1180 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ …

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

.. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
…..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili idaresindeki motosiklete davalı yanca trafik sigortası ile sigortalanan aracın çarpması sonucu yaralanmasına neden olduğunu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu beyanla talep açıklama dilekçesi de nazara alındığında geçici çalışma gücü kaybı için 4.000,00.-TL, sürekli çalışma gücü kaybı için 1.000,00.-TL, bakıcı gideri için 100,00.-TL olmak üzere toplam 5.100,00.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, başvuru şartı yerine getirilmediğinden dolayı öncelikle davanın reddi gerektiğini, davalının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı dışında kaldığını, bakıcı gideri talebinin poliçenin bakıcı gideri tazminatı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, davacının avans faiz isteminde bulunamayacağını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre davacının sürekli çalışma gücü kaybının bulunmadığı, 9 ay geçici çalışma gücü kaybına uğradığı, geçici çalışma gücü kaybının ve bu dönem bakıcı giderinin teminat kapsamında olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, bakıcı gideri ve geçici çalışma gücü zararlarının teminat kapsamında olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarının da bu yönde olduğunu, kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, bakıcı gideri ve geçici çalışma gücü kaybı zararlarının teminat kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeni ile zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı olarak bedensel zararların tazmini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece davacının talep etmiş olduğu geçici çalışma gücü kaybı ve bakıcı gideri zararlarının teminat kapsamında olmadığı değerlendirilerek yazılı olduğu biçimde davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının sürekli çalışma gücü kaybı bulunmadığı ilk derece mahkemesince alınan raporla belirlenmiş olması bakımından bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
İlk derece mahkemesince alınan davacının çalışma gücü kaybının belirlenmesine ilişkin…. 18.08.2017 tarihli raporuna göre davacının sürekli çalışma gücü kaybı bulunmamakla birlikte, 9 ay iyileşme süresi boyunca iş göremez halde kalacağı ve yine bu 9 ay boyunca da başka birisinin bakımına muhtaç olduğu değerlendirilmiştir.
Öncelikle bakıcı gideri zararı yönünden değerlendirildiğinde; 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi gideri ve kazanç kaybı bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, bakıcı gideri zararları da bu kapsamdadır. SGK’nın hangi tedavi giderlerinden sorumlu olduğu, SGK tarafından karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu 6111 sayılı kanunun 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesinde belirlenmiş ve sınırlandırılmış olup, anılan kanun kapsamı dışına çıkılarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları’nın A.5.maddesinde yapılan genel şartlardaki düzenlemeler ile SGK’nın sorumluluk kapsamının genişletilmesi; bir kanun maddesinin, idarenin yapmış olduğu bir düzenleme ile değiştirilmesi mümkün olmayıp,….. sorumluğunun kapsamını belirleyen KTK’nun 98. madde hükmüne aykırı olacak şekilde düzenlenen Genel Şartlardaki bu yöndeki bir belirlemenin, KTK’nun 92. maddesine 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonucu eklenen (i) maddesi nedeniyle yasal hale geldiği de söylenemeyeceğinden bedensel zararın bir türü olan geçici iş göremezlik zararından ve tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderlerinden davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerekmektedir.
Yine, kaza tarihinde 18 yaşından küçük olması da, davacının geçici çalışma gücü zararının bulunmadığı sonucunu doğurmayacağı, zira bu sürenin kişinin iyileşme süresi olduğunun alınan rapordan da anlaşıldığı ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince kişinin efor zararı olarak değerlendirilmesi gereken bu zarar türünün de TBK m. 54 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu değerlendirme gereğince Dairemizce davacının geçici çalışma gücü kaybı zararının ve yine geçici çalışma gücü kaybı süresince bakıcıya ihtiyacının bulunduğu nazara alınarak aktüerya konusunda uzman bilirkişiden zararların hesaplanması bakımından bilirkişi görüşüne başvurulmuş, yapılan hesaplamaya göre davacının 15.235,38.-TL bakıcı gideri zararı, 11.935,66.-TL geçici çalışma gücü kaybı zararı bulunduğu belirlenmiştir.
Meydana gelen kazada tarafların kusurlarının değerlendirilmesi hususunda ise, Yargıtay’ın özellikle son içtihatlarında da belirttiği gibi trafik kazasına etki eden ve tarafların kusur durumlarının belirlenmesinde rol oynayabilecek olan araç hızlarının tespiti, aracın teknik özelliklerine göre kazanın oluş şeklinin belirlenmesinde zorunluluk bulunması vs. gibi bir durum yoksa, kazadaki kusur oranlarını belirlemenin teknik bilgiyi gerektiren bir yönü bulunmamaktadır (Y17HD., 30.11.2020 tarih, ….
Dairemizce dosya kapsamında yer alan KTT, ceza dosyası içeriği, ifadeler ve alınan bilirkişi raporları incelendiğinde yukarıda belirttiğimiz Yargıtay Özel Dairesinin son içtihatları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede kazanın oluş şekline göre davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlardan olan manevraları düzenleyen kurallara uymadığı, davacının ise tali nitelikte kabul edilebilecek KTK m. 52/b hükmüne aykırı davrandığı anlaşılmasına göre davacının kazada % 25, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise % 75 oranında kusurlu oldukları değerlendirmiştir.
Yapılan açıklamalar neticesinde davacı yanın istinaf isteminin kabulü ile yine davacının talebi ile bağlı kalınarak, tarafların usulü kazanılmış hakları gözetilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki biçimde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesi’nin 04.12.2017 tarih……Karar sayılı kararının HMK’nin 356/2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA;
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Geçici iş göremezlik nedeni ile 1.000,00.-TL, bakıcı gideri nedeni ile 100,00.-TL olmak üzere toplam 1.100,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Sürekli çalışma gücü kaybı zararına ilişkin talebin reddine,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 75,14.-TL harçtan peşin alınan 31,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 43,74.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
c-Davacı tarafından yapılan başvurma, vekalet ve peşin harç olarak toplam 67,40.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan bilirkişi ücreti, posta ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 122,40.-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 26,40.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı yanın yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından istinaf karar tarihindeki AAÜT uyarınca 1.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f-Davalının yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından reddidilen miktar üzerinden istinaf karar tarihindeki AAÜT m. 13/3 uyarınca 1.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
g-HMK’nin 333.maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
4-Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine,
İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerine ilişkin olarak;
5-Davalı tarafından yatırılan karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde isteği halinde iadesine,
6-İstinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılması nedeni ile kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine AAÜT uyarınca 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-İstinaf incelemesi aşamasında yapılan bilirkişi ücreti, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 612,50.-TL yargılama giderinin HMK m. 360 yollaması ile m. 326/2 uyarınca haklılık oranına göre 480,39.-TL davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nin 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
9-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nin 356/2 maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda davacının belirlenen tazminat tutarları dikkate alındığında HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 29/06/2021 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
….