Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2017/1487 E. 2021/566 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

… HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2017
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı … ….Ltd Şti arasında 19.09.2014 tarihinde … Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca dava dışı …Ltd Şti ile davalı … arasında imzalanan 01.03.2013 tarihli “… … İşletme Sözleşmesi” nedeniyle doğmuş ve doğacak hak ve alacakların müvekkiline … edildiğini ve … işleminin davalıya bildirildiğini, davalının 19.09.2014 tarihli … … Yazısı ile alacağın doğmuş bulunduğunun ve kayıtları işlendiğinin beyan edildiğini, … işlemine konu faturaların ancak yansıtma, yasal kesintiler ve işçilik bedelleri nedeniyle ödenmesinden imtina edilebileceği, aksi durumda … işlemine konu faturaların kayıtsız ve şartsız olarak ödeneceğinin davalı tarafından taahhüt edildiğini, yazının ekinde yer alan faturaların 01.08.2014 ila 14.09.2014 tarihi aralarında dava dışı … Ltd Şti tarafından tanzim edildiğini, … yazısı itibariyle faturaya konu alacakların doğmuş bir alacak niteliğinde bulunduğunu, davalı tarafından tanzim olunan 23.04.2014, 30.09.2014, 01.10.2014 ve 16.10.2014 tarihli … yazılarında belirtilen faturalara itiraz edilmediğini, faturalara konu mal ve hizmetin tam ve eksiksiz olarak alındığının davalı tarafından beyan ve … edildiğini, … işlemleri sonrasında davalı tarafından 10.10.2014, 31.10.2014 ve 03.11.2014 tarihlerinde toplam 300.000,00 TL “… … Bedeli” açıklaması ile ödeme yapıldığını, fakat ilerleyen süreçte herhangi bir neden belirtilmeksizin ödeme yapılmadığını, dava tarihi itibariyle dava dışı … Şti’nin müvekkili nezdinde 1.486.626,14 TL ana para, 100.592,02 TL işlemiş faiz olmak üzere 1.587.221,16 TL borcu bulunduğunu belirterek avans faizi ile birlikte bu miktarın tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekile cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacıya gönderilen 19.09.2014 tarihli yazı içeriğinde; 19.09.2014 … tarihinden sonra doğmuş ve doğacak faturaların ödenmesine atıfta bulunulduğunu, ayrıca anılan faturaların ödenmesi esnasında, firmadan yansıtma, yasal kesintiler, işçilik bedelleri dolayısıyla müvekkilinin alacağının doğması halinde bu tutarların fatura bedellerinden düşüleceği, … Şti ile yapılmış 01.03.2013 tarihli “… … İşletme Sözleşmesi”nin yürürlükte olduğu tarihler içinde ve belirtilen koşullarda ödeme yapılacağının beyan edildiğini, … Şti ile davalı arasında imzalanmış sözleşmenin 15.11.2014 tarihinde fesih olunduğunu, temlikin konusu ve ihtilaf konusu yapılan dönemin 19.09.2014 – 15.11.2014 tarihleri arasında … Şti’nin alacaklı konumunda olmadığını, … Şti’nin müvekkiline 31.12.2014 tarihi itibariyle 1.330.196,69 TL borcu bulunduğunu, 19.09.2014 – 15.11.2014 … döneminde ve sonrasında … Şti’nin hiçbir zaman alacaklı konumunda olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalının … … yazılarında … tarihinden sonra doğmuş ve doğacak faturaların ödenmesi esnasında firmadan yansıtma, yasal kesintileri ve/veya işçilik bedelleri dolayısıyla alacak oluşması durumunda ilgili tutarların fatura bedellerinden düşülerek bakiye alacağın … Şti ile aralarındaki sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre boyunca davacıya ödeneceğinin kabul edildiği, ancak yansıtma ve yasal kesintiler, işçilik bedelleri dolayısıyla … ve ihtilaf konusu 19.09.2014 – 15.11.2014 tarihleri arasında ve sonrasında … Şti’nin hiçbir zaman alacaklı konumda olmadığı, 31.12.2014 tarihi itibariyle de 1.330.196,69 TL borcu bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının alacağının doğmuş olduğunu, … ve … şirketi arasındaki feshin … anlaşmasından sonra olduğunu,davalının dava dışı … şirketinden alacaklı olduğu iddiasının doğru olmadığını, davalının kendisine gönderilen … sözleşmesini … ettiğini, davalı tarafça yapılan kesintilerin haksız olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının dava dışı şirket ile imzaladığı … sözleşmesi gereğince davalıdan alacak talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, … sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı taraf dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı şirketten olan alacağını … aldığı … sözleşmesi çerçevesinde davalının yapmak zorunda olduğu ödemeleri davacıya yapmadığını belirterek alacak talebinde bulunulmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalıdan alacağının doğmadığı aksine davalıya borçlu olduğunun tespit edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmaması nedeniyle tahkikat yapılmasına karar verilmiş ve yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınmıştır.
21/01/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda dosyada bulunan daha önceki raporlar ve raporlara yapılan itirazlar değerlendirilerek, 03/11/2014 tarihi itibariyle dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalıdan 1.486.626,14TL alacaklı olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Rapora yapılan itizarlar üzerine Dairemizce oluşturulan yeni bir bilirkişi heyeti tarafından rapor düzenlenmiş, 10/06/2019 tarihli rapora göre davalı şirketin davacı şirkete ödemesi gereken miktarın 2.976.742,54TL olduğu belirtilmiştir. Bu rapora yapılan itiraz üzerine aynı heyetten ek rapor alınmış ve ek raporda da bilirkişi heyetinin aynı görüşü paylaştığı anlaşılmaktadır. Bu raporla Dairemiz tarafından alınan ilk rapor arasında genel anlamda aynı görüşün paylaşıldığı, yani 03/11/2014 tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu, miktarlar arasındaki farkın ise ikinci bilirkişi raporunda davalı tarafın davacıya ödeme yapabilecek iken alacağın … alındığı … Ltd Şti dışındaki başka şirketlere ve kalemlere yaptığı ödemelerin de hesabın içine alınmasından kaynaklandığı görülmektedir.
Dairemizce alınan her iki bilirkişi raporunun da taraflar arasındaki uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak hüküm kurmaya ve denetime elverişli, tarafların bütün itirazlarını karşılayan, … sözleşmesinin geçerli olduğu tarih ve davalı ile dava dışı … Ltd. Şti. ‘nin aralarındaki ticari ilişkinin sona erdiği 15/11/2014 tarih dikkate alınarak hazırlandığı anlaşılmaktadır. Ancak Dairemizce hüküm kurulurken ilk rapor dikkate alınmıştır. Zira bu raporda söz konusu hesaplama yapılırken … sözleşmesi gereğince davalı tarafın alacaktan düşülmesi gereken “yansıtma” gideri altında belirlenen bazı ödemelerin düşüldüğü ancak davalı tarafından dava dışı şirkete nakit ve çek olarak yapılan ödemelerin haklı olarak herhangi bir geçerli nedene dayanarak yapılmadığı için alacak hesabından düşülmediği, zira bu ödemelerin davalının da kabul ettiği … sözleşmesi gereğince davacıya yapılması yönündeki görüş somut olaya ve tarafların arasındaki hukuki ilişkiye uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın 21/01/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda belirtildiği gibi davalıdan 1.486.626,14.-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın reddine yönelik karar doğru olmadığından, davacı tarafın istinaf itirazları yerinde görülmüş, yerel mahkeme kararı bu nedenle kaldırılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 14.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 23/02/2017 tarihli,…
4-a) Davanın KABULÜNE,
1.486.626,14.-TL asıl alacak ve 100.592,02.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.587.218,16.-TL ile, asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 108.422,87.-TL harcın peşin olarak alınan 27.105,77.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 81.317,10.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
c-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre belirlenen 88.352,64.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
ç-Yargılama sırasında davacı tarafından yapılan 27,70.-TL başvurma harcı, 27.105,77.-TL peşin harç, 4,10.-TL vekalet harcı ile (2.400,00TL bilirkişi ücreti, 311,00.-TL talimat masrafı, tebligat ve müzekkere vs masrafı olmak üzere toplam) 2.711,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Yargılama sırasında davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
e-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Harç ve Yargılama Giderleri Yönünden;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açıldığından, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 936,10.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda HMK’nin 356/2.maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda 361/1.maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 06/04/2021 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
….