Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/999 Esas 2023/1048 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/999
KARAR NO : 2023/1048
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2021
NUMARASI : 2021/107 Esas 2021/Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023
Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tavzih/tashih/hükmün tamamlanması talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından rücuen alacak talebiyle açılan davada … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin terkin edildiğinin anlaşıldığını, mahkemece ihya davası açmak üzere taraflarına yetki ve süre verildiğini belirterek … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/06/2022 tarihli dilekçesi ile TTK geçici 7. maddesi gereğince hakkında Ticaret Sicilinden re’sen silinme kararı verilen … San ve Tic. Ltd. Şti’nin ihyası ve resen ticaret sicilinden şirket unvanının silinmesi talebi üzerine Mahkememizce davanın kabulüne karar verildiğini, vekalet ücreti yönünden dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, istinafa davalı aleyhine verilen vekalet ücreti yönünden gidildiğinden ihyaya ilişkin kararın kesinleşmediği kanaatinde olduklarını, ihyasına karar verilen şirket temsilcisinin öldüğünü, ticaret sicil müdürlüğünün yeni temsilci seçilmediğinin bildirilmesi nedeniyle ihyasına karar verilen şirketin temsili konusunda eksikliğin giderilmesi için süre verildiğini, temsilci tayininin TTK gereği ihyaya karar veren mahkemece yapılması gerektiğini beyanla öncelikle kararın tashihini, aksi halde tavzihini, olmadığı takdirde HMK 305/A gereği ihya edilmesine karar verilen şirketin mahkeme süresince ihya kararının uygulanabilmesi amacıyla temsilinin ve karar gereğinin ifasının sağlanabilmesi amacıyla temsilci atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; terkin usulüne uygun olarak yapıldığını, davanın terkin sonra açıldığını, 5 yıllık sürenin dolduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 15/09/2022 tarihli ek karar ile, HMK.nun 304 ve 305.maddelerinde öngörülen koşulların oluşmadığı, şirketin Ankara 16. İş Mahkemesinin 2019/314 Esas sayılı dava dosyası ve işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiği, gerekçede açıkça ihyası istenilen şirketin terkin sebebinin münfesihlik durumunu gerektirmeyen oda kaydının silinmesi olayına özgü olup, yapılan terkin işleminin hukuka uygun olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verildiği ve aynı nedenle ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına gerek görülmediğinin belirtildiği, hükümde tashih, tavzih ya da tamamlanması gereken bir hususun bulunmadığı, davacı vekilinin talebinin hükmün değiştirilmesi ve yeni bir hüküm inşaası niteliğinde olduğu ve ancak kanun yolu incelenmesinde değerlendirilebileceği gerekçeleriyle davacı vekilinin tashih/tavzih/hükmün tamamlanması talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili 15/09/2022 tarihli ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmiş olup, ihya kararına karşı davalı yanca kanun yoluna başvurulmadığından ihya kararının kesinleştiğini, ancak yargılama sırasında şirket temsilcisinin öldüğünü, ticaret sicil müdürlüğünce yeni temsilci seçilmediğinin bildirilmesi nedeniyle ihyasına karar verilen şirketin temsilinin sağlanamadığını ve ihya kararının gerçekte uygulanabilir olmadığını, eksikliğin giderilmesi için 16. İş mahkemesince süre verildiğini iddia ederek ihya kararının uygulanabilmesi amacıyla temsilinin ve karar gereğinin ifasının sağlanabilmesi için temsilci atanması gerektiğini, bu nedenle ilk derece mahkemesinin 15/09/2022 tarihli ek kararının hukuka aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin 15/09/2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünce re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacının talebi üzerine ilk derece mahkemesince 22/04/2021 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu karara karşı davalı yanca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 17/05/2022 tarih 2021/1274 Esas 2022/638 Karar sayılı kararı ile ilamda yazılı gerekçeyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, Dairemizin kararına karşı davalı yanca temyiz yoluna başvurulması üzerine de Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27/09/2022 tarih 2022/5605 Esas 2022/6373 karar sayılı ilamı ile Dairemiz kararının onanmasına karar verilmiştir.
Talep, hükmün tashihi, tavzihi ya da hükmün tamamlanması istemine ilişkindir.
HMK 304 maddesinde “(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
(2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
HMK 305 maddesinde ” (1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HMK 305/A maddesinde “(1) Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı vekilince 16/06/2022 tarihli dilekçe ile, ihyası istenen şirket temsilcisinin yargılama sırasında vefat ettiğinden bahisle şirkete temsilci atanmasına ilişkin olarak hükmün tashih/tavzih/hükmün tamamlanması talep edilmiş ise de, şirketin Ankara 16. İş Mahkemesinin 2019/314 Esas sayılı dava dosyası ve işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiği, gerekçede açıkça ihyası istenilen şirketin terkin sebebinin münfesihlik durumunu gerektirmeyen oda kaydının silinmesi olayına özgü olup, yapılan terkin işleminin hukuka uygun olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verildiği ve aynı nedenle ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına gerek görülmediğinin belirtildiği, şirketin tam ihyasına karar verilmiş olup bu aşamadan sonra şirketin temsilcisi bulunup bulunmadığı hususu eldeki davada tartışılacak bir husus olmadığı gibi şirketin organ yokluğuna ilişkin TTK hükümleri gereğince işlem yapılabilecek olmasına göre ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin tavzih/tashih/hükmün tamamlanması talebinin reddi yönündeki 15/09/2022 tarihli ek kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin 15/09/2022 tarihli ek karara karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olup harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin yatıran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/07/2023
Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.