Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/878 Esas 2023/861 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/878
KARAR NO : 2023/861
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2023
NUMARASI : 2022/474 Esas (Ara karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
TALEP : İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ :07/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2023
Taraflar arasındaki alacak davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı nezdinde Vadeli İşlem ve Operasyon Piyasası’nda (VOİP)’ta kaldıraçlı işlem olarak değerlendirilen 80151708 nolu yatırım hesabı müşterisi olduğunu, müvekkilinin 02.08.2020 tarihinde yeni vereceği yatırım kararlarına ilişkin …Yatırımın internet sayfasından hesabına ilişkin eskiye dönük işlemleri incelediğinde kendisi tarafından 24.07.2020 ve 27.07.2020 tarihlerinde bu miktarlarda işlem yapılmadığı halde 880 adet kontrat açıldığını öğrendiğini, bunun üzerine davalıya yapılan başvuruya cevaben IP ve log kayıtlarını vererek durumun görüntüsel bir sistem hatası olduğunu ilettiğini, oysa davalı tarafından müvekkili hesabında şüpheli işlemlerin BİST’e bildirilmesi gerektiğini, 07.08.2020 tarihinde davalının internet sayfasından hesabına ilişkin teminat durumuna bakıldığında ise davalının 498.872,2 TL tutarındaki teminatını yasal dayanaksız ve hiçbir bilgilendirme yapmaksızın sınırlandırarak bloke ettiğini öğrendiğini, müvekkilinin hesabına ilişkin bu süreçte oluşan belirsizlik hatalı ve şüpheli işlemler ve son olarak haksız bloke konulduğunu öğrenmesi üzerine aynı gün uzun vadede satmayı düşünmediği şube hesabındaki … nolu uzun pozisyonları 07.08.2020 itibarıyla şerh düşerek zorunlu olarak kapatmak zorunda bırakıldığını, kapatılan pozisyonların kapatma tarihindeki değerinin 2.152.000,00 TL olduğu dikkate alınarak davanın kısmi dava olarak açıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı eylemleri nedeniyle SPK tarafından davalıya yaptırım uygulanmasına ilişkin taleplerinin reddi üzerine Ankara 11. İdare Mahkemesi’nde 2021/38 Esas sayılı iptal davasının açıldığını, müvekkilinin ısrarlı başvuruları üzerine 28.07.2020, 29.07.2020 ve 30.07.2020 tarihli ekstrelerin Kurban Bayramına denk gelecek şekilde gönderildiğini, müvekkilinin bilgisi ve tasarrufu dışında 880 adet kontrat açıldığı hususunun davalının SPK’ya sunduğu savunmasında da davalı tarafından ikrar edildiğini, müvekkilinin söz konusu yatırım hesabına ilişkin haksız ve hukuka aykırı iştemlerinin tespiti ile bu işlemler nedeniyle davacının 07.08.2020 tarihinde uzun pozisyonları kapatmak zorunda bırakılması sebebi ile … nolu uzun pozisyonlarını kapatma tarihindeki kapattığı bedel ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000TL’ye tekabül eden kısmının davacıya iadesini, iadenin mümkün olmaması durumunda davacının davalının haksız ve hukuka aykırı işlemleri ve kapatmak zorunda kaldığı pozisyonlardan kaynaklı uğradığı tüm maddi zarar miktarı belirlendiğinde arttırım yapılmak ve harç tamamlanmak üzere (belirsiz alacak davası) 200.000,00TL maddi zararının pozisyonların kapatıldığı tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte tahsilini, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı işlemleri nedeniyle davacının uğradığı 50.000,00 TL manevi zararın ticari işlerde uygulanan avans faizi ile tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davada müvekkilinin hali hazırda hesabında bulunan portföyünü müvekkiline iade etmek için davalının hesap mutabakatı istediğini, istenilen bu mutabakat müvekkilinin davalı nezdindeki hesabına ilişkin tüm hususlarda ibra niteliğinde olduğundan müvekkilinin bu mutabakatı imzalamasının mümkün olmadığını, bu sebeple müvekkilinin hesabında bulunan mevcut portföyünün mutabakatsız olarak müvekkiline iade edilmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 20/02/2023 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin tedbir talebinin daha önce reddine karar verildiği, gelinen aşamada davacı tarafça dosyaya kazandırılan yeni bir delil veya belge bulunmadığı ve bu haliyle ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ……A.Ş.nin, müvekkilin 80151708 nolu hesabına ilişkin haksız ve hukuka aykırı işlemlerinin tespiti ile bu işlemler nedeniyle müvekkilin 07.08.2020 tarihinde kapatmak zorunda bırakıldığı… nolu uzun pozisyonlarının kapattığı bedel ile fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000TL’ye tekabül eden kısmının müvekkiline aynen iadesine (kısmi dava), iadenin mümkün olmaması durumunda müvekkilinin davalının haksız ve hukuka aykırı işlemleri ve kapatmak zorunda kaldığı pozisyonlardan kaynaklı uğradığı tüm maddi zarar miktarı belirlendiğinde arttırım yapılmak ve harç tamamlanmak üzere (belirsiz alacak davası) 200.000tl maddi zararının pozisyonların kapatıldığı tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte tazminine, ayrıca davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı işlemleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı 50.000TL manevi zararın ticari işlerde uygulanan avans faizi ile tazminine karar verilmesi ile müvekkilin hesabında bulunan mevcut portföyünün mutabakatsız olarak müvekkile iade edilmesi yönünde tedbir kararı verilmesi talepleri ile huzurdaki dava açıldığını, dava dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalarını tekraren saklı tutarak, davalı aracı kurum tarafından müvekkilinin hesabında bilgisi ve tasarrufu dışında 880 adet kontrat açılmasının, hesap ekstreleri zamanında verilmemesi, verilen ekstrelern hatalı ve çelişkili olması, müvekkilinin 498.872,2TL tutarındaki teminatının davalı aracı kurum tarafından nedensiz, yasal dayanaksız ve hiçbir bilgilendirme yapmaksızın sınırlandırarak bloke edilmesi nedenleriyle müvekkilinin hesabını yönetmesi mümkün olamadığını, aracı kurum tarafından müvekkilinin yatırım kararlarının manipüle edildiğini, müvekkilinin yapacağı diğer işlemlerde de hataya düşürdüğünü, müvekkil hesabında mevcut tüm işlemlere ilişkin şüphe duymaya başladığını, tombul olay vakıalarını da bilen müvekkili internette görüntülenen hangi işlemin kendisi hangi işlemin sistemsel bir durumdan kaynaklı olduğu konusunda tereddüte düştüğünü, davalı taraftan yaratılan stres ve panik nedeniyle uzun vadede satmayı düşünmediği şube hesabındaki… uzun pozisyonları (müvekkil kaldıraçlı işlem yaptığından, pozisyonların 07.08.2020 itibariyle kaldıraçlı ortalama yaklaşık değeri 23.552.000 tl’dir) 07.08.2020 itibariyle şerh düşerek zorunlu olarak kapatmak zorunda bırakıldığını, davalı şirket yukarıda özetle açıkladığımız süreçteki hukuka aykırılıklarına ek olarak, müvekkilinin hali hazırda hesabında nakit bulunan portföyünü müvekkile iade etmek için hesap mutabakatı istediğini, hesaptaki mevcut nakit paranın müvekkile iadesi hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmasa da, davalı parayı iade etmek için mutabakat yapılmasını şart koştuğundan ve istenilen bu mutabakat müvekkilin davalı nezdindeki hesabına ilişkin tüm hususlarda ibra niteliğinde olduğundan ve müvekkilin mutabakatı imzalaması işbu davadaki iddia, hak ve talepleri açısından aleyhe sonuç doğurabileceğinden, müvekkilin bu mutabakatı imzalamasının mümkün olmadığını, davalı şirket, tek taraflı, genel işlem şartlarına ve mülkiyet hakkına aykırı olarak mutabakat imzalanmadığı gerekçesiyle müvekkilin mevcut nakit portföyünü müvekkiline iade etmemekte, müvekkili bundan dolayı zarara uğradığını, bir başka ifadeyle, müvekkilinin mevcut portföyündeki nakit parası davalı aracı kurumun mutabakat şartını öne sürmesi nedeniyle davacı tarafından haksız olarak tutulmakta ve mülkiyet hakkı ihlal edildiğini, bu nedenlerle, ihtiyati tedbir talepleri bakımından, yasada öngörülen koşullar mevcut olduğunu, yerel mahkeme kararın kaldırılarak, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin mevcut hesabında bulunan portföyünün mutabakatsız olarak müvekkile iade edilmesi yönünde teminatsız tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Her ne kadar davalı vekilince Uyap üzerinden cevap dilekçesi ekinde taraflar arasında yapılan sözleşme örnekleri sunulmuş ise de, sözleşmelerin tamamının okunaklı olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince sözleşmelerin okunaklı örneği dosya içine alınarak görev hususunun da değerlendirilmesi gerekmektedir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinden alınması gerekli olan 179,90 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafınca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.07/06/2023
Başkan- Üye Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.