Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/840 E. 2023/841 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/840 Esas 2023/841 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/840
KARAR NO : 2023/841

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2023
NUMARASI : 2023/175 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN
DAVACI :
VEKİLİ
KARŞI TARAF
DAVALI : .
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 07/03/2023
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2023

Taraflar arasındaki şirket müdürünün yetkisinin kaldırılması davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların… Şirketinin ortakları ve münferiden temsile yetkili şirket müdürleri olduğunu, müvekkilinin yoğun emek ve mesaisinin şantiyelerde ihale biriminde, sahada geçirirken şirket merkezinde bulunan davalının ise şahsi hesabına yada kendisine ait kurduğu şirketlere sürekli para aktardığının tespit edildiğini, son yıllarda ise planlı ve programlı bir şekilde şirket yönetimini ve çalışanlarını ele geçirmeye başladığını, müvekkiline karşı sözel ve fiziksel şiddetle baskı uygulayarak sindirmeye çalıştığını, müvekkilinin şirkete ait verilere ulaşmasını fiilen engellediğini, şirketin çok sayıda iş yeri , gayrimenkulü , araç gereç ve makina parkı ile ticari geliri olduğunu, davalının, şirkete giren tüm parayı anında kendi kişisel hesabına ya da kendisine ait olan başka bir şirkete aktardığını, şirketin oteli, benzin istasyonları, makine parkındaki araçları ve gayrimenkullerini istediği an istediği kişiye satma veya elindeki çeklerle ya da kestireceği faturalarla şirketi istediği kadar borçlandırma yetkisine sahip olduğunu, müvekkilinin Şirketteki hisseleri, mal varlığı, gelirleri ve şirketteki konumu tehlike altında olduğunu, iş bu davanın açıldığı tarihte müvekkili tarafından ulaşılabilen banka ve şirket kayıtları uyarınca belirlenebilen şirket zararı başka bir anlatımla davalı zimmetinde bulunan para miktarının USD bazında 104.554.734,43 USD’ye ve Euro bazında 6.684.800 Euro’ya ulaştığı tespit edildiğini, ilgili dökümanların mahkemeniz dosyasında mevcut olduğunu, davadan sonra mahkememizin tedbir taleplerini inceleyen ara kararlarından sonra dahi davalının, para transferini sürdürdüğünü, hala da davalının kendi hesabına geçirdiği paranın miktarının tam olarak bilinemediğini, bu nedenle de her ne kadar daha önce tedbir talepleri mahkememizce reddedilmiş ise de;somut olayların ardı arkasının kesilmemesi,zararın her gün daha da artması ve hatta telafisi imkansız zararlara yol açması ve karlılığı yüksek bir şirketin piyasadan silinmesinin önüne geçilmesini teminen bir kez daha mahkememizden tedbir kararı talep edilmek zorunda kalındığını, tedbir kararı istenmesindeki amacın, davalının şirketi zarara uğratan davranışlarının önüne geçmek olduğunu, davalının mahkememizin tedbir taleplerinin ret kararının kendisine tebliğ edildiği gün de dahil olmak üzere, birçok para transferi yapmış ve hala da yapmaya devam ettiğini, davalının eylemlerinin her gün sürmesi ve yeni koşulların ortaya çıkması nedeniyle bir kez daha mahkememize başvurmak zorunda kaldıklarını, dava açıldıktan sonra da davalı tarafından sadece kendine ait … şirketine aktardığı çok fazla para miktarı söz konusu olduğunu, 03.01.2023 tarihinde şirketin hesabından davalının sadece kendine ait olan … şirketine 25.500.000,00 TL aktarıldığını, 31.01.2023 tarihinde şirketin hesabından davalının sadece kendine ait olan … şirketine 10.412.550,00 TL aktarıldığını, 22.03.2023 tarihinde şirketin hesabından davalının sadece kendine ait olan … şirketine 130.800,00 USD aktarmaya çalıştığını, ancak sistemin hata vermesi sonucu aktarım gerçekleşemediğini, aktarılmaya çalışılan paraya ilişkin bankanın, müvekkili davacıya mail attığını belirterek davalı müdürün yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasını istemekle birlikte geçici olarak dava süresince yönetim temsil yetkisinin kaldırılmasına dair ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince 10.03.2023 tarihli ara karar ile, TTK 630/2 maddesine dayalı olarak açılan limited şirket müdürünün müdürlük görevinden azli talebine ilişkin davada, ihtiyati tedbir olarak davalının temsil yetkisinin geçici olarak kaldırılmasının talep edildiği, davanın müdürlük görevinden azle ve ihtiyati tedbir talebinin de müdürün temsil yetkisinin kaldırılması talebine ilişkin olması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin davanın esasını çözecek mahiyette karar verilmesine ilişkin olduğu, davanın esasını çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin 10.03.2023 tarihli dilekçesi ile, davalının dava açılmasına rağmen şirketteki parayı kendi hesaplarına aktarmaya devam ettiğini, davalının müdürler kurulu kararı bulunmamasına rağmen şirkete yeni bir server internet, ağı bilgisayar sistemi alıp yeni şifreler oluşturduğunu, müvekkilinin şirket serverine ve bilgilerine ulaşımını engellediğini, müvekkilinin muhasebe ve finansa kayıtlarına ulaşamadığı gibi talimatla muhasebe ve finans birimi yetkililerinin ve çalışanların bilgi vermesini engellediğini, başka bir anlatımla müvekkilinin şirketle olan bağını kestiğini, müvekkilinin şirkete giren paraların nereye aktarıldığını , nerelerde kullanıldığını bilmediğini, şirkete kimlere karşı borçlandırıcı taahhütler altına girdiğini bilmediğini, şirketin Ulaştırma Bakanlığı KGM ‘nin bünyesindeki yüklenici sıfatıyla yapmış olduğu inşaata ilişkin şantiyelere çalışanlara vermiş olduğu talimatlar nedeniyle müvekkilinin giremediğini belirterek davalı müdürün temsil yetkisinin ihtiyati tedbir yoluyla dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak kaldırılmasına, talebin mümkün görülmemesi halinde şirket müdürlerinin münferiden olan yetkilerinin müştereken olarak düzenlenmesi, talebin dahi şirket menfaatlerine uygun görülmemesi halinde şirket iş ve işlemlerinin denetlenebilmesi açısından şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasını talep ettiği mahkemenin 13.03.2023 tarihli ara kararı ile,davacı vekilinin davalı şirket müdürünün temsil yetkisinin ihtiyati tedbir yoluyla dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak kaldırılması, terditli olarak münferiden olan temsil yetkisinin müştereken olarak düzenlenmesi veya şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin 04.04.2023 tarihli dilekçesi ile,davalı şirket müdürünün temsil yetkisinin ihtiyati tedbir yoluyla dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak kaldırılması, terditli olarak münferiden olan temsil yetkisinin müştereken olarak düzenlenmesi veya şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına ve şirkete ait araçlar, taşınmazlar ve iş makinaları hakkında 3.kişilere devrin engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 06/04/2023 tarihli ara kararı ile davalı müdürün temsil yetkisinin geçici olarak kaldırılması talebi yönünden 10/03/2023 tarihli ara kararla talebin reddine karar verildiği , söz konusu karardaki gerekçeye ve mevcut dosya kapsamına göre değişen bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla 10/03/2023 tarihli ara karardaki gerekçe dikkate alınarak temsil yetkisinin geçici olarak kaldırılası talebinin reddine,
Yine münferiden olan temsil yetkisinin müştereken olarak düzenlenmesi veya şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına ilişkin talebin 13/03/2023 tarihli ara kararla reddine karar verildiği , söz konusu karardaki gerekçeye ve mevcut dosya kapsamına göre değişen bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla 13/03/2023 tarihli ara karardaki gerekçe dikkate alınarak münferiden olan temsil yetkisinin müştereken olarak düzenlenmesi veya şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına ilişkin talebin reddine,
Şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların devrinin 3.kişilere devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin ise, ihtiyati tedbirin genel mahiyette 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, ihtiyati tedbir konusunda ayrıca kanunlarda özel hükümler bulunduğu, ihtiyati tedbirin özel olarak düzenlendiği hallerde öncelikle söz konusu hükmün uygulanacağı, özel hüküm bulunmayan hallerde HMK’nın 389 ve devam eden maddelerine göre değerlendirme yapılması gerektiği, davanın 6102 sayılı TTK’nın 630/2 maddesine dayalı olarak yöneticinin azli talebiyle açıldığı, söz konusu madde de ihtiyati tedbir konusunda özel hüküm bulunmadığı bu nedenle HMK 389 maddesi gereğince talebin değerlendirilmesi gerektiği, anılan hükme göre ihtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, davanın yöneticinin azli talebine ilişkin olması nedeniyle ihtiyati tedbir konulması talep edilen taşınır ve taşınmaz malların uyuşmazlık konusu olmadığı bu nedenle HMK 389 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla talebin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; …. San Tic Ltd. Şti’de davacı ile davalı ortak ve münferiden temsile yetkili şirket müdürleri olup müvekkilinin aynı zamanda şirket müdürler kurulu başkanı olduğunu, şirketin toplamda 34.000 payının 8160 adedi davalıya, 8160 adedi davacıya ve 17680 pay ise dava dışı üçüncü şahsa ait bulunduğunu, müvekkili ve davalı, şirkette münferiden yetkili şirket müdürleri olduğunu ve müvekkilinin, müdürler kurulu başkanı olduğunu, şirketin kuruluşundan beri müvekkili, yoğun emek ve mesaisini şirketin gelişmesi için şantiyelerde, ihale biriminde, sahada vs.de geçirirken, şirket merkezinde bulunan davalının ise şirketten şahsi hesabına ya da sadece kendisine ait kurduğu şirketlere sürekli artarak para aktardığının tespit edildiğini, son yıllarda ise sadece para aktarma ile kalmadığını, planlı ve programlı bir şekilde şirket yönetimini ve çalışanlarını ele geçirmeye başladığını, kendisi ile iş birliği yapmayan kişilerin işine son vermiş ve yerine yeni kişiler alarak yeni bir ekip kurduğunu, müvekkile karşı sözel ve fiziksel şiddet ile baskı uygulayarak sindirmeye çalıştığını, şirkete ait verilere ulaşmasını fiilen engellemeye başladığını, şu an müvekkilinin müdürler kurulu başkanı olmasına rağmen; şirkete ait hiçbir muhasebe, finans, insan kaynakları, şantiye vs bilgilerine ulaşamadığını, müvekkili, müdürlük yetkisini kullanıp, bankalardan şirket hesap ekstrelerini istediğinde ise, davalı, şirket müdürü sıfatıyla bankalara yazı yazmakta ve hesap ekstrelerinin sadece şirketin resmi internet adresine gönderilmesini, başka mail adreslerine gönderilmemesini talimatlandırdığını, şirketin resmi internet adresinin şifresi ise müvekkilinde olmadığını ve kendisine verilmediğini, şirketin çok sayda iş yeri, gayrimenkulü, araç, gereç ve makine parkı ile ticari geliri olduğunu, şirkete giren tüm parayı anında kendi kişisel hesabına ya da kendisine ait olan başka bir şirkete aktardığını, bu davanın açıldığı tarihte müvekkili tarafından ulaşılabilen banka ve şirket kayıtları uyarınca belirlenebilen şirket zararı başka bir anlatımla davalı zimmetinde bulunan para miktarı usd bazında 104.554.734,43 usd’ye ve euro bazında 6.684.800 euro’ya ulaştığı tespit edildiğini, ilgili dökümanların mahkeme dosyasında mevcut olduğunu, davadan sonra mahkemenin tedbir taleplerini inceleyen ara kararlarından sonra dahi davalının para transferini sürdürdüğünü, hala da davalının kendi hesabına geçirdiği paranın miktarı tam olarak bilinemediğini, tedbir kararı istenmesindeki amaç, davalının şirketi zarara uğratan davranışlarının önüne geçtiğini, dava açıldıktan sonra da davalı tarafından sadece kendine ait … şirketine aktardığı çok fazla para miktarının söz konusu olduğunu, 22.03.2023 tarihinde şirketin hesabından davalının sadece kendine ait olan … şirketine 130.800,00 usd aktarmaya çalıştığını, ancak sistemin hata vermesi sonucu aktarım gerçekleşemediğini, aktarılmaya çalışılan paraya ilişkin banka, müvekkili davacıya mail attığını, 17.03.2023 tarihinde şirketin hesabından davalının sadece kendine ait olan … şirketine 60.350.000 TL aktarıldığını, 17.03.2023 tarihi, mahkemenizin tedbir talebini reddettiğine ilişkin kararın davalıya tebliğ ettiği tarih olduğunu, davalı dava açılmasına rağmen şirketteki parayı kendi hesaplarına aktarmaya devam ettiğini, davalı herhangi bir müdürler kurulu kararı bulunmamasına rağmen dava dışı şirkete yeni bir server, internet ağı, bilgisayar sistemi aldığını, yeni internet ağında müdürler kurulu başkanı müvekkilinin bilmediği yeni şifreler oluşturduğunu, servere güvenlik duvarı ve yeni şifreler koyarak, müvekkilinin şirket serverine ve bilgilerine ulaşımı engellendiğini, muhasebe ve finans bölümünün bulunduğu alanda ayrı bir bölge oluşturmak suretiyle kart okuyucu sistem kurarak müvekkilinin müdürün şirkete ilişkin bilgi ve belgelere ulaşmasına fiilen engel olduğunu, şirket müdürü sıfatıyla bankalara yazı yazmakta ve hesap ekstrelerinin sadece şirketin resmi internet adresine gönderilmesini, başka mail adreslerine gönderilmemesini talimatlandırdığını, şirketin resmi internet adresinin şifresi ise müvekkilde yoktur ve kendisine verilmediğini, müvekkili, müdür sıfatı ile bankalardan şirketin hesap ekstrelerini istediğinde, kayıtların sadece davalı tarafından bildirilen adrese gönderilebileceği şeklinde ret yanıtı aldığını, mahkemece şirkete ait taşınır ve taşınmaz malların kötü niyetle 3.kişilere devrinin önlenmesini teminen teminat karşılığı veya teminatsız olarak tedbir talebinde de bulunulmuşsa da bu taleplerinin dahi kabul görmediğini, mahkeme kararının gerekçesinin aksine huzurdaki dava davalı şirket müdürünün yolsuz iş ve işlemleriyle şirket menfaatlerine aykırı tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğundan bahisle haklı nedenle azli istemine ilişkin olduğunu, davanın konusu tamda şirkete ait hak ve menfaatlerin korunması olduğunu, yani ileride davada haklı çıkılacak bile olsa ortada şirkete ait bir menfaat kalmamış olması ihtimali nedeniyle bu ihtimalin bertaraf edilebilmesini teminen şirkete ait taşınmazların 3.kişilere devrinin engellenmesi için tedbir talep edildiğini, dosyaya sunulan banka hesap hareketleri,ticaret sicil kayıtları,flash bellek,e-mail yazışmaları ile yaklaşık ispat koşulu da gerçekleşmiş bulunmakla işbu talebimizin dahi reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 2023/175 e. ve 06.04.2023 tarihli ara kararının kaldırılarak, dairenizce davalı müdürün temsil yetkisinin ihtiyati tedbir yolu ile dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak kaldırılmasını; talebin mümkün görülmemesi halinde, şirket müdürlerinin münferiden olan yetkilerinin müştereken şeklinde düzenlenmesini; talebin mümkün görülmemesi halinde, şirket iş ve işlemlerinin denetlenebilmesi için denetim kayyımı atanmasını ayrıca ve en azından teminatlı veya teminatsız olarak şirkete ait araçlar, taşınmazlar ve iş makineleri hakkında 3.kişilere devrinin engellenmesini teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde yer alan Ticaret Sicil Gazetisine göre dava dışı şirketin “… ” adresinde faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır.

HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda davacı yan davalı şirket müdürünün azlini,davalı müdürün temsil yetkisinin geçici olarak kaldırılması, münferiden olan temsil yetkisinin müştereken olarak düzenlenmesi veya şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına ve şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların devrinin 3.kişilere devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talep etmektedir.
İlk derece mahkemesinin tedbir talebinin reddine dair 06/04/2023 tarihli kararında ispat koşulu ve uyuşmazlık konusu kıstasına göre hukuka aykırılık bulunmadığından reddine ilişkindir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01/06/2023

Başkan- … Üye -… Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.