Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/828 E. 2023/812 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/828 Esas 2023/812 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/828
KARAR NO : 2023/812

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2023
NUMARASI : 2023/116 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI
VEKİLİ :
TALEP EDİLEN
DAVALI
VEKİLİ
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023

Taraflar arasındaki yönetim kurulu kararının iptali davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 01/08/2022 tarih ve 2022/004 sayılı yönetim kurulu kararının hukuka açıkça aykırı olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 391. maddesi hükmü uyarınca batıl olduğunun tespiti ile iptaline, söz konusu 01/08/2022 tarih ve 2022/004 sayılı yönetim kurulu kararının uygulanmamasına yönelik 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; her ne kadar davacı vekili ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de; dava dilekçesi içeriği itibariyle alacağın yargılamayı gerektirdiği, ayrıca davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ihtarname suretleri, gazete ilan sureti ve emsal Yargıtay kararları ile tüm dosya kapsamı itibariyle HMK’nun 389.maddesinde belirtilen şartların oluştuğuna dair mahkemece kanaat oluşmadığı gibi, HMK’nun 390/3.maddesine göre yaklaşık ispat koşulları da oluşmadığından tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Somut olayda uyuşmazlığın alacak davası olmadığını, mahkemece dosya kapsamında gerekli inceleme yapılmadan dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile talebin reddedildiğini, mahkemece dosya kapsamı gözetilerek müvekkilinin daha fazla mağdur edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak talebin reddine karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda, davalı şirketin ortağı olan davacı yanca 01/08/2022 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan kararların uygulanmasının tedbiren durdurulması talep edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 389.maddesi ile HMK’nun 390/3.maddesi uyarınca dosyadaki bilgi belgelere göre açılan davanın mahiyeti de gözetildiğinde ihtiyati tedbirin şartları oluşmadığından ve yaklaşık ispat koşulunun da gerçekleşmediğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.31/05/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.