Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/824 E. 2023/998 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/824 Esas 2023/998 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/824
KARAR NO : 2023/998

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2023
NUMARASI : 2022/515 Esas 2023/88 Karar
DAVACI
VEKİLLERİ
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı şirket vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kasko sigorta poliçesi ile teminat altına aldığı aracın davalıların işleteni/sürücüsü/ZMMS sigortacısı olduğu araç ile karıştığı trafik kazası sonucu hasara uğradığını, sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin ödendiğini, müvekkili tarafından ödenen hasar bedelinden davalıların sorumlu olduğunu, ZMMS poliçesini düzenleyen şirket tarafından ödenen bedelin mahsubu ile bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalıların icra takibinde 12.745,46 TL asıl alacak, 713,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.459,21 TL’ye itirazlarının iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacaktan müvekkilinin sorumlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı sigorta şirketince tamir bedeli ödenen tutarın 6102 sayılı TTK’nun 1472. madde kapsamında sorumlulardan kusurları nispetinde rücu edilebileceği, davalıların araç sürücüsü ve araç işleteni sıfatına sahip olmaları nedeniyle müteselsil sorumlu oldukları, kazaya davalı sürücünün %100 kusurlu hareketinin sebebiyet verdiği, zarar ile haksız fiil arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, davacı tarafından araç tamirine ilişkin yapılan ödemenin davalılardan müteselsilen rücuen tazmini gerektiği, ayrıntılı bilirkişi heyet raporunun hükme esas alındığı, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takibine yönelik itirazlarının kısmen iptaline, takibin 10.237,95 TL asıl alacak, 573,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.810,99 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz işletilmesine, takip çıkışının %20’si olan 2.162,20 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline başvuru yapılmadan önce yargı yoluna gidilerek sigorta şirketlerinin birbirlerine olan rücu taleplerinin hızlandırılması hakkında protokol hükümlerine aykırı davranıldığını, davacının fahiş tazminat talebinin kabul edildiğini, hasar bedelinin işçilik bedellerinin piyasa gerçeklerinden uzak olduğunu, fahiş olarak belirlenen hasar miktarının müvekkilinin sorumluluğu dahilinde bulunmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını, yürüyen bir ceza davası bulunmadığından ceza zaman aşımının söz konusu olmadığını, davacının usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığını, kusur oranlarının Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumunca tespit edilmesi gerektiğini, gerçek zararın tespit edilmediğini, sunulan fatura üzerinden karar verilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin zarardan azami olarak poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı…’ya gerekçeli karar TK’nun 21/2. maddesi uyarınca değil, TK’nun 21/1. maddesi uyarınca tebliğe çıkarılmıştır.
Davalı…’ya çıkartılan gerekçeli karar tebligatında muhatabın çarşıya gittiğinin İsa Balcıoğlu tarafından beyan edildiği belirtilerek, 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırılıp, isim belirtilmeden en yakın komşusuna/kapıcıya/yöneticiye haber verildiği yazılmak suretiyle gerekçeli karar tebliği … imzasına teslim edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun10/1. maddesi; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.”, 21/1. maddesi ise; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29/1. ve 2. maddesinde de; “21, 22, 23, 25, 26 ve 27 nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir.” hükmünü içermektedir.
Bu durumda davalı… adına çıkarılan gerekçeli karar tebliğ mazbatasında muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden kişinin kim olduğu yazılmadığı gibi, 2 no’lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldıktan sonra haber verilen en yakın komşularından biri, varsa yönetici veya kapıcının kim olduğu da belirtilmediğinden, TK’nun 21/1. maddesi ve Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca şeklen geçersizdir.
Dosya içerisinde davalı…’ya gerekçeli kararın TK’nun 21/1. maddesine uygun olarak tebliğ edildiğine ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi, UYAP kayıtlarında da davalı…’ya gerekçeli kararın TK’nun 21/1. maddesine uygun olarak tebliğine ilişkin herhangi bir tebliğ evrakı yer almamaktadır.
Hal böyle olunca, davalı…’ya gerekçeli kararın Uyap üzerinden Mernis güncellemesi de yapılarak TK’nun 10. ve 21. maddelerine uygun olarak tebliğ edilerek, istinaf süresi beklenilip, anılan davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması halinde bu kez, istinaf dilekçesinin davacı vekiline tebliği ile katılma yoluyla istinaf süresi beklenildikten sonra yeniden istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı…’ya gerekçeli kararın TK’nun 21/1. maddesine uygun olarak tebliğ edilerek, istinaf süresi beklenilip, anılan davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması halinde bu kez, istinaf dilekçesinin davacı vekiline tebliği ile katılma yoluyla istinaf süresi beklenildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmek üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2023

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.