Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/806 E. 2023/1159 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/806 Esas 2023/1159 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/806
KARAR NO : 2023/1159

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2022
NUMARASI : 2019/499 Esas 2022/862 Karar
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı… A.Ş. Arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı şirket ve diğer davalıların sözleşmenin müteselsil kefili olduklarını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın Beşiktaş 17. Noterliğimin 21.03.20J 9 tarih ve 21872 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile kat edildiğini, kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsiline yönelik olarak Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/6005 Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle haksız itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin davacıya böyle bir borcu bulunmadığını, öncelikle davacının açmış olduğu icra takibi yönünden muacceliyet şartı sağlanmadığından hukuka aykırı bir işlem yapıldığını, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin ödeme planına göre kredinin 1. taksitinin 14/05/2019 tarihi olduğu halde henüz ödeme günü gelmeden kredi sözleşmesinin tarafları aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın vadesinden önce müvekkiline ihtar çekerek üstelik ihtarında 1 (bir) gün süre vererek borcu muaccel hale getirdiğini iddia ettiğini, bu durumun hukuka, iyiniyet kurallarına ve hakkaniyete uygun düşmediğini, takibe konu borç için hesaplanan faiz, faiz miktarını da kabul etmediklerini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli takip başlatığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarından birinin de kefil olunan (asıl) alacağın kefalet sözleşmesinde açıkça tanımlanmış ve ayırt edici niteliklerinin belirlenmiş olması olduğunu, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın de gösterilmesi gerektiğini, kredi sözleşmesinde kefilin kefalet limitinin yer almaması, kefilin kredi sözleşmesinden doğan sorumluluğunun zaman bakımından sınırının bulunmaması, yine kefilin kredi sözleşmesine kefil olurken eşinin rızasının bulunmaması ve bu geçerlilik şartlarının tamamının kefilin elyazısı ile yazılmaması durumlarında kredi sözleşmesindeki kefaletin geçersiz olacağını, müvekkilinin kefaletine eşinin rızası bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu olduğu azami miktarın yer almadığını, müvekkilinin kefaletinin tarihinin de kredi sözleşmesinde bulunmadığını, kredi sözleşmesinde yer alan kefaletin kanunen geçersiz olmasından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, vadesi henüz gelmemiş borç için icra takibine başlatıldığından işbu davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, fahiş oranda faiz talep edildiğini, kredi sözleşmesinin asıl borçlusu konumunda bulunan… A.Ş. Hakkında 29/03/2019 tarihinde verilen konkordato kararı uyarınca, davacı bankanın işbu davaya ve icra takibine konu ettiği alacağının tamamına, konkordato geçici mühlet kararının konkordato kesin mühlet kararının hükümlerini doğuracağından faiz işlemesi duracağını, kredi sözleşmesinin asıl borçlusundan kanunen talep edilemeyen alacak miktarının kredi sözleşmesinin kefilinden talep edilmesinin açıkça yasaya aykırı olduğunu, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığını, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dava dışı asıl borçlu …, A.Ş. ile davacı … A.Ş. arasında 6 adet Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacı bankaca dava dışı asıl borçlu şirkete BCH Kredisi, Kredili Ticari Mevduat Hesabı, Taksitli Kredi tahsis edildiği ve kullandırdığı, 30/07/2010 tarihli 5.000.000,00 TL bedelli sözleşmeyi davalılar … ve …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, sözleşme tarihinin 6098 sayılı TBK.’nun yürürlük tarihinden önce olduğu, 06/09/2012 tarihli 6 000.000,00 TL bedelli sözleşmeyi davalı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, eş muvafakatinin alındığı, 10/09/2013 tarihli 11.250.000,00 TL bedelli sözleşmeyi davalı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 17/05/2016 tarihli 14.000-000,00 TL bedelli sözleşmeyi davalı …’ın, 11/05/2018 tarihli 6.250.000,00TL bedelli sözleşmeyi davalılar …, …, … ve ….A.Ş.nin müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, …’ın ve …’in eşlerinin muvafakatinin alındığı, 11/05/2018 tarihli 35.000 000,00 TL bedelli sözleşmeyi davalı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalıların kefalet limitlerinin kefil oldukları sözleşme bedelleri tutarında olduğu, 6098 sayılı TB.K. rnun yürürlük tarihinden sonra imzalanmış olan sözleşmelerin kefalet bölümlerinde, kefalet türünün, kefalet tutarının ve tarihinin el yazısı ile yazıldığı, davalı …’ın asıl borçlu şirketin ortağı olduğu, TBK aranan şartları taşıdığından kefalet sözlemelerinin geçerli olduğu, davacı banka tarafından Beşiktaş 17.Noterliğinden 21/03/2019 tarihli 21872 yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, söz konusu ihtarnamede belirtilen borç tutarının ödenmesi içn 1 gün süre verildiği, ihtarnamenin dava dışı asıl borçlu firmaya ve davalılara 25/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği davalıların temerrüde düşme tarihinin 27/03/2019 olduğu, takip tarihi itibarıyla davalı …’ın 7.240.943,51-TL asıl alacak, 240.245,07-TL işlemiş faiz, 12.012,25-TL BSMV olmak üzere toplam 7.493.200,83-TL borç tuarından sorumlu olduğu, davacı bankanın takip tarihinden itibaren asıl alacağın 7.133.912,80-TL’sine yıllık %35,25 oranında, asıl alacağa 106.580,71-TL’sine yıllık T.C.M.B tarafından dönemsel olarak belirlenen faiz oraları yürütülmesinin talep edilebileceği, teminat mektupları dışında tahakkuk edip ödenmeyen mektup komisyonu tespit edilemediği, davalılar …, … ve ….A.Ş.nin 6.250.000,00-TL asıl alacak, 208.072,92-TL işlemiş faiz, 10.403,65-TL BSMV olmak üzere toplam 6.468.476,57-TL borç tuarından sorumlu oldukları, davacı bankanın takip tarihinden itibaren asıl alacağın 6.143.419,29-TL’sine yıllık %35,25 oranında, asıl alacağın 106.580,71-TL’sine T.C.M.B tarafından dönemsel olarak belirlenen faiz oraları yürütülmesinin talep edilebileceği, davalı kefillerin kefalet limiti dahilinde kalan yukarıda belirtilen borç tutarlarından asıl borçlu şirketle birlikte davacı bankaya karşı sorumlu oldukları, asıl borçlu şirket hakkındaki konkordato kararı hükümlerinin davalı kefillerin sorumluluk durumlarını etkilemeyeceği, davalıların yukarıda belirtilen borç tutarına itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne, alacak likit nitelikte olduğundan haksız itiraz nedeniyle kabul edilen alacak tutarı üzerinden İİK’nun 67 maddesi uyarınca %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, gayri nakdi alacaktan kefillerin sorumlu olduğuna ilişkin sözleşmede açık düzenleme bulunmadığından gayri nakdi alacağa ilişkin talebin reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kısmen kabulüne, Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2019/6005 sayılı takip dosyasında davalı …’ın 7.240.943,51-TL asıl alacak, 240.245,07-TL işlemiş faiz, 12.012,25-TL BSMV olmak üzere toplam 7.493.200,83-TL alacak tutarına yapmış olduğu itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa 7.133.912,80-TL’sine yıllık %35,25 oranında, asıl alacağa 106.580,71-TL’sine yıllık T.C.M.B tarafından dönemsel olarak belirlenen faiz oraları yürütülmek ve faizlerin %5 BSMV’si ile birlikte yukarıda belirtilen toplam alacağın tahsili için davalı … yönünden takibin devamına, davalılar …, … ve …. A.Ş.’nin Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2019/6005 sayılı takip dosyasında 6.250.000,00-TL asıl alacak, 208.072,92-TL işlemiş faiz, 10.403,65-TL BSMV olmak üzere toplam 6.468.476,57-TL alacak tutarına yapmış olduğu itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağın 6.143.419,29-TL’sine yıllık %35,25 oranında, asıl alacağın 106.580,71-TL’sine yıllık T.C.M.B tarafından dönemsel olarak belirlenen faiz oraları yürütülmek ve faizlerin %5 BSMV ‘si ile birlikte yukarıda belirtilen toplam alacağın tahsili için davalılar …, … ve …… A.Ş. yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, ilk derece mahkemesi karar tarihi olan 17/11/2022 tarihinden sonra davalı borçlular … ve … vekili Av…. 10/08/2023 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği yazılı dilekçesi ile icra müdürlüğüne itirazlarından vazgeçtiğini, davalı borçlu … A.Ş. ve davalı borçlu … mirasçıları vekili Av. …’nın 15/08/2023 tarihinde UYAP üzerinden vermiş olduğu dilekçesinde ise icra müdürlüğü dosyasındaki itirazlarını geri aldıklarını, davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını bildirmiştir.
Dava tarihi itibarıyla, yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasına ilişkin itirazın iptali davasının dava şartı gerçekleşmiştir. Karar tarihinden sonra ise dava konusu Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2019/6005 sayılı takip dosyasında davalılar … ve … vekilinin 10/08/2023 tarihinde, davalı … mirasçıları ve davalı … A.Ş. vekili ise 15/08/2023 tarihinde UYAP üzerinden vermiş oldukları dilekçeler ile icra takibine itirazından vazgeçmiş olup, UYAP üzerinden yapılan kontrolde de Ankara 9. İcra Müdürlüğünce itirazdan vazgeçmeler nedeniyle … ve … yönünden takibin 10/08/2023 tarihinde, davalı … mirasçıları ve davalı … A.Ş. yönünden ise 16/08/2023 tarihinde itirazdan vazgeçme taleplerinin kabulü ile takibin devamına karar verilmiştir. Bu hale göre, istinaf aşamasında itirazın iptali davasının koşulu olan borçluların ödeme emrine süresinde itiraz etmesine ilişkin dava şartı ortadan kalkmıştır.
Davacı vekili Dairemize sunduğu 16/08/2023 tarihli dilekçesi ile, davalılardan vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatı talebi bulunmadığını bildirmiştir.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, karar tarihinden sonra davanın konusuz kaldığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı yararına icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına, arabuluculuk ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin icra takibine itirazdan vazgeçme nedeniyle istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/11/2022 tarih ve 2019/499 Esas 2022/862 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
B)1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 93.087,42 peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 38.537,54 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 131.894,81‬ TL’nin harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının talebi bulunmadığından yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının talebi bulunmadığından davacı lehine vekalet ücreti ve inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davalılarca herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,

7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/09/2023

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.