Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/773 E. 2023/1047 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/773 Esas 2023/1047 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/773
KARAR NO : 2023/1047

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2022
NUMARASI : 2022/227 Esas 2022/781Karar

ASIL DAVADA 2022/227 ESAS SAYILI DAVASINDA;

ASIL DAVADA DAVACI :
VEKİLLERİ :
ASIL DAVADA DAVALI :
DAVA : Şirketin Ek Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı asıl ve birleşen davada davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumca ihyasını istedikleri …Şirketi’ne karşı Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2020/154 Esas no’lu dava dosyası ile iki ihale arası farktan kaynaklanan tazminat davası açıldığını, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davalarının kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın davalı şirketçe temyiz edildiğini, temyiz neticesinde Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 11/03/2020 tarih 2018/3625 Esas 2020/3183 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının bozulduğunu, gerekçe olarak şirketin tasfiye işlemlerinin düzgün yapılmadığı, şirketin ihyasının gerektiğini beyan ettiğini, Yargıtay’ın bu kararı doğrultusunda Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/154 Esas no’lu dava dosyasında 17/02/2021 tarihli ara kararı ile taraflarına ihya davası açmak üzere süre verildiğini iddia ederek 12/10/2012 tarihinde resen terkin olunan …Şti. … Ve Ortağı adlı şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu şirketin 15/05/2010 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı aldığnıı ve şirket tasfiye memurluğuna …’ın seçildiğini, bu kararın 25/05/2010 tarih ve 7570 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, tasfiyeye girdiğine dair alacaklılara çağrı yapılan üç ilan gazetelerinin yayımlandığını, anılan şirketin hukuka aykırı olarak kapatıldığını, şirketin son adresinin … olduğunu, bu nedenle TTK’nın 547/1. maddesi uyarınca davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, şirketin terkin tarihinde derdest davalarının, alacak ve borçlarının Müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, zorunlu hasım konumunda olduklarını belirterek davanın reddini istemiştir.

BİRLEŞEN ANKARA ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/479 ESAS SAYILI DAVASINDA;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ihyasını istedikleri …şirketine karşı Tosya Asliye Hukuk Mahkemesinde 2020/154 Esas nolu dava dosyası ile “İki ihale arası farktan “ kaynaklanan tazminat davasının açıldığını, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın davalı şirketçe temyiz edildiğini, temyiz neticesinde yerel mahkeme kararının bozulduğunu, gerekçesinde; şirketin tasfiye işlemlerinin düzgün yapılmadığı, şirketin ihyasının gerektiğinin belirtildiğini, Yargıtay kararı doğrultusunda Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldığını, yargılama sonucu yetkisizlik kararı verildiğini ve dava dosyasının taraflarının talebi sonucu yetkili mahkeme olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, Ankara Asliye 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/227 Esasına kayıtla yargılamanın sürdürüldüğünü, Ankara Asliye 14. Ticaret Mahkemesince yapılan yargılamada, davada şirket tasfiye memurunun da davalı sıfatı ile yer alması gerektiğinden bahisle, 05/04/2022 tarihli tensip tutanağı ve 23/06/2022 tarihli duruşma tutanağı gereği taraflarına şirket tasfiye memuru …’a karşı, Ankara Asliye 14. Ticaret Mahkemesinde birleştirme talepli dava açmak üzere kesin süre verildiğini belirterek, öncelikle işbu dosyanın Ankara Asliye 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/227 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesini, mahkeme aksi kanaatte olursa 12/10/2012 tarihinde resen terkin olan … Şti. … ve Ortağı adlı şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi tebliğ edilmiş, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında açılan Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2020/154 Esas sayılı dosyasının derdest olduğu, 17/02/2021 tarihli Duruşma Zaptı’nda davacı vekiline, dava konusu şirketin ihyası için dava açılması yönünde kesin süre verildiği, tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi tamamlanmadığı ve tasfiyesi gereken hususların eksik bırakıldığı anlaşıldığından taraf teşkilinin ve davanın sonuçlandırılarak infazının sağlanması amacıyla ek tasfiye halinde ihyasının gerektiği, dolayısıyla davacının iş bu davanın açılmasında hukuki yararının bulunduğu gerekçeleriyle asıl ve birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/479 Esas sayılı davalarının kabulü ile, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Şti- … Ve Ortağı Şirketi’nin Tosya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/154 Esas sayılı dosyasının takip ve infazı ile sınırlı olmak üzere TTK’nın 547/2 maddesi uyarınca ek tasfiyesi için yeniden tesciline, tasfiye memuru olarak davalı … (TC No: …)’ın görevlendirilmesine, kararın ticaret sicilinde tescil ve ticaret sicil gazetesinde ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen davada davalı … istinaf dilekçesinde özetle; terkinin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini, aradan 2 yıl geçtikten sonra eldeki davanın açıldığını, tasfiye sırasında davacı yanca alacakları bildirilmesi gerekirken bildirilmediğini, dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini, savunma hakkının kısıtlandığını, vekalet ücretinin fahiş olup dava tarihindeki vekalet ücreti esas alınarak hükmedilmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl ve birleşen dava; tasfiye olan şirketin TTK’nın 547/2 maddesi uyarınca ek tasfiyesi için ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesi karar başlığında asıl davada Ankara Ticaret Odası Başkanlığı davalı olarak yer almaktadır. Dava dilekçesinde dava Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yöneltilmiş, dava dilekçesi Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne tebliğ edilmiş, anılan müdürlük temsilcisi tarafından davaya cevap verilmiştir. Dairemizce mahkeme karar başlığında davalı yönünden maddi hata yapıldığı, anılan hatanın mahallinde her zaman düzeltilebilecek nitelikte olduğu kabul edilmiştir.
Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2020/154 Esas sayılı dosyası, dava konusu şirketin ticaret sicil özeti vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2020/154 Esas sayılı dosyası incelenmesinde; davacı … Genel Müdürlüğü adına … İşletme Müdürlüğü tarafından davalı …Şti. aleyhine tazminat davası açıldığı, mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 11/03/2020 tarihli 2018/3625 Esas – 2020/3183 Karar sayılı ilamında “…mahkemece tasfiye edilen davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilip edilmediği hususunda araştırma yapılarak, terkin edilmiş ise, davacıya taraf ehliyeti bulunmayan adı geçen davalı şirketi ihya için süre verilerek usulüne uygun şekilde taraf teşkilinin sağlanması ve sonrasında sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verildiği” gerekçesi ile anılan mahkeme kararının bozulduğu, mahkemece 17/02/2021 tarihli duruşmada bozma kararına uyularak şirketin ihyası yönünde dava açılması için davacı vekiline süre verildiği görülmüştür.
Ticaret Sicil Müdürlüğünün 07/04/2022 tarihli cevabi yazısında; dava konusu şirketin 20/05/2010 tescil tarihi itibariyle tasfiyeye girdiği ve tasfiye memurluğuna …’ın atandığı, şirketin 05/09/2012 tarihli kararla tasfiye kapanışının yapıldığı ve sicil kaydının 09/10/2012 tarihinde tescil edilerek silindiği bildirilmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olaya gelince, dava dışı …Şti. ‘nin genel kurulunda 20/05/2010 tarihinde tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak birleşen davada davalı …’ın atandığı ve şirketin tasfiye kapanışı yapıldığından sicil kaydının 09/10/2012 tarihinde tasfiye nedeniyle sicilden terkinin gerçekleştirildiği anlaşılmakta ise de, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında Tosya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/154 Esas
( eski esas 2010/326) sayılı dosyası ile dava açıldığı, açılan davanın derdest olduğu, davalı tasfiye memurunca bu davanın akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği, bu hale göre davacının Tosya Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı derdest davadan ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olup, şirketin ihyasının gerektiği, ayrıca açılan davanın limited şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumludur. Bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına, en son tasfiye memuru olan davalı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına ve davalı tasfiye memuru …’ın yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/06/2014 tarihli 2014/7827 esas 2014/10350 karar sayılı emsal içtihadı).
Davacı yanca 18/06/2021 tarihinde açılan asıl davada, davalı olarak Ankara Ticaret Odası Başkanlığı gösterilmiş olup, 05/07/2022 tarihinde Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/479 esas sayılı dosyasında açılan birleşen davada ise son tasfiye memuru davalı olarak gösterilmiş, mahkemece tensip tutanağı ile davalı …’a karşı açılan davanın asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, birleştirme kararından sonra asıl davanın görülmekte olduğu Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/227 esas sayılı dosyasında 20/10/2022 tarihli duruşmada birleşen dava dilekçesinin, birleştirme kararının ve tensip tutanağının birleşen dava davalısı …’a tebliğine karar verilmiş, davalı …’a 20/10/2022 tarihli duruşma tutanağı, dava dilekçesi ve birleştirme kararı 25/10/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı … tarafından 11/11/2022 tarihli cevap dilekçesi dosyaya sunulmuştur. Hal böyle olunca, davalı …’ın savunma hakkının kısıtlandığına dair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden birleşen davada davalı …’ın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Birleşen davada davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Birleşen davada davalı istinaf tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/07/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.