Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/767 E. 2023/1037 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/767 Esas 2023/1037 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/767
KARAR NO : 2023/1037

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2023
NUMARASI : 2022/805 Esas 2023/181 Karar
TALEP EDENLER :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
TALEP : Zayi Belgesi Verilmesi
TALEP TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023

Zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin talebin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı talep edenler vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep edenler vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlere ait pay defterlerinin genel temizlik sırasında bulunamadığını, … Müdürlüğü’ne çalıntı/kayıp bildiriminde bulunulduğunu belirterek müvekkil şirketlere ait pay defterinin zayi olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, şirket pay defterlerinin işyerinde bulunamaması nedeni ile zayi olduğunun tespiti amacıyla eldeki davanın açıldığı, talep edenin tacir olup ticari defter ve kayıtlarının korunmasında özen yükümlülüğünün bulunduğu, zayi belgesi verilmesine ilişkin hallerin TTK’nun 82/7. maddesinde sayıldığı, bununla birlikte tacirin bu maddeden yararlanabilmesi için somut olayın özelliği de gözetilerek hem defterlerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve özenin gösterilmiş olması, hem de ziyaa uğramanın onun iradesinin dışında meydana gelmiş olması gerektiği, talep edenin defterlerinin ne şekilde kaybolduğunu tespit edemediği, tanık anlatımlarından da çalışanlar tarafından yanlışlıkla atılmış olabileceğinin anlaşıldığı, maddede sayılan sebeplerin bulunduğunun iddia ve ispat edilemediği, talep edenin gerekli dikkat ve özeni göstermiş olmasına rağmen iradesi dışında meydana gelmiş başkaca bir sebebe dayanmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin pay defterlerinin 23/12/2022 tarihinde gerçekleşen temizlik faaliyeti itibariyle müvekkil firma yetkililerinin elinde bulunmayan sebeplerle yerinde bulunamadığını, müvekkilinin gerekli tüm özen ve gayreti göstermesine karşın defterlerin kasten yok edilmiş olduğu kanaati hakim olduğunu, ticari defterlerin yerinde bulunamaması üzerine ivedilikle şirketler bünyesinde tespit tutanağı tutulduğunu, emniyete kayıp/çalıntı ihbarı yapıldığını, ancak tahkikata rağmen defterlerin hiçbir şekilde izine rastlanılamadığını, müvekkil şirketlere ait karar defterinin müvekkil şirket yetkilisi ve görevlilerinin tüm özen ve dikkatine rağmen çalındığından zayi olan şirket pay defterlerinin tespiti ve zayi belgesinin verilmesi talebiyle yasal süresi içerisinde dava açıldığını, vergi daireleri ve SGK birimleri ile gerekli tüm yazışmaların yapıldığını, müvekkili firmaların bu kurumlar ile hiçbir yasal noksanlık, takip veya soruşturma altında bulunmadığını, dinlenen tanığın defterlerin ayrı bir kutuda saklandığını, ancak işe geldiğinde bu kutuda defterleri bulamadığını beyan ettiğini, tanığın da bizatihi beyan ettiği üzere, defterlerin ayrı bir kutuda özel olarak muhafaza edildiğini, müvekkilinin bu kapsamda gerekli her türlü özen ve yükümlülüğü yerine getirdiğini, TTK’nun 82/7. maddesinde sayılan durumların tahdidi olmadığını, iddia edildiği üzere hırsızlığın kanun lafzında doğrudan belirtilen hususlardan bir tanesi olduğunu, unsurlar tahdidi sayılmamış olmakla birlikte, tahdidi olduğu varsayılsa dahi mahkemece değerlendirmenin yanlış yapıldığını, defterlerin saklanma koşullarında ve buna ilişkin gerekli özenin gösterilmesinde müvekkili nezdinde eksiklik bulunmadığını, defterlerin şirket merkezinden dışarıya hiçbir şekilde çıkarılmadığını, ayrı ve özel kutular içerisinde muhafaza edildiğini, müvekkili nezdinde böyle bir özensizlik söz konusu olmadığını, şirket merkezini ve ticari defterlerin saklandığı yerleri keşif suretiyle incelemenin yerel mahkemenin yetkisinde olmasına karşın bu cihete gidilmediğini, ayrıca dosya kapsamında geniş çaplı bir değerlendirme amacıyla bilirkişi de atanmadığını, delillerinin eksik toplandığını, müvekkilinin aktif ticari hayatına devam etme durumundan dolayı, defterlerin yokluğunun uygulamada büyük mağduriyetler yarattığını, müvekkillerin tüm özen ve hassasiyetine rağmen hırsızlık nedeni ile zayi olan ticari defterlere ilişkin gerekli tutanakların derhal tutulduğunu, polis başta olmak üzere adli mercilere bilgi ve şikayette bulunulduğunu, yasal süresi içerisinde dava açıldığını, hakkında hiçbir yasal takibat veya soruşturma bulunmayan müvekkilinin taleplerinde haklı olduğunu, mevcut durumda defterler olmaksızın ticari faaliyetlerine devam etmek durumunda olan müvekkillerin ağır mağduriyeti bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
6102 sayılı TTK’nun 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Anılan maddede zayi belgesi istenebilmesi için tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin ziyaa uğraması halleri tahdidi olarak sayılmamış ise de, yapılan tadadi sayımdan defterlerin tacirin elinde olmayan sebepler ile ziyaa uğraması gerektiği anlaşılmıştır. Bir başka anlatımla, tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin saklanması ve korunmasına yönelik gerekli özeni göstermekle yükümlü olup, bu özene rağmen defter ve belgelerin ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verilmesini talep edebilecektir.
Somut olayda, talep edenler vekili talep dilekçesinde, şirketlere ait pay defterlerinin temizlik faaliyeti itibarıyla yerinde bulunmadığını, tutanak tutulduğunu, emniyete kayıp/çalıntı ihbarında bulunulduğunu iddia ederek zayi belgesi verilmesine yönelik istemde bulunmuştur. İstinaf dilekçesinde, pay defterlerinin çalındığını iddia ederek zayi belgesi verilmesine yönelik istemde bulunmuştur.
Yargılama aşamasında dinlenen tanık … 14/03/2023 tarihli celsede, talep eden şirketlerin muhasebecisi olduğunu, arşivleri ayıklanırken önemli evrakları toplayarak bir kutu yapıldığını, o evrakların arasında talep konusu defterlerin de bulunduğunu, işe gelmediği bir gün defterlerin çalışanlar tarafından yanlışlıkla atıldığını düşündüğünü, hırsızlık olduğunu düşünmediğini beyan etmiştir.
Talep eden şirketler yetkilisi … 25/11/2022 tarihli kolluk ifadesinde, pay defterlerinin 24/11/2022 tarihinde yapılan genel temizlikte iş yerinde olmadığını tespit ettiklerini belirtmiştir.
Talep eden şirketler çalışanları tarafından imzalanan 24/11/2022 tarihli tutanak ile de, 22/11/2022 – 23/11/2022 tarihleri arasında iş yerinde genel temizlik yapıldığı, bu temizlik neticesinde yapılan araştırmalara rağmen ellerinde olmayan bir nedenle şirketlerin pay defterlerinin bulunamadığı tutanağa bağlanmıştır.
Anılan beyanlar ve tutanak içeriğinde zayi belgesi verilmesi talep edilen pay defterlerinin çalındığı değil, şirket merkezinde yapılan temizlik sonrasında bulunamadığı anlaşılmıştır. Bir başka anlatımla, zayi belgesi verilmesi talep edilen pay defterleri, talep eden tacir tarafından elinde olmayan sebepler ile değil, defterin saklanmasındaki özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle temizlik sonrası bulunamaması suretiyle tacirin elinden çıkmıştır.
Hal böyle olunca, talep edenlerin zayi belgesi verilmesi talep edilen şirketlere ait pay defterlerinin korunması için gerekli dikkat ve özeni göstermediğinin kabulü gerekeceği gözetilerek mahkemece TTK’nun 82/7. maddesindeki koşullarda zayi edildiğine ilişkin dosyaya delil sunulmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin talebin reddi yönündeki kararında bir isabetsizlik görülmediğinden talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Talep edenlerden alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Talep edenler tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme HMK’nın 362/(1).ç maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 05/07/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.