Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/761 E. 2023/1058 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/761 Esas 2023/1058 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/761
KARAR NO : 2023/1058

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2023
NUMARASI : 2022/1002 Esas 2023/60 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/11/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2023

Taraflar arasındaki alacağa ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, Eskişehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2022/3785 esas (eski esası 2016/4692) sayılı dosyasında alacaklı olan … Bankasından 27/07/2018 tarihinde temlik aldığını, temlik işleminden sonra icra dosyasında davalı alacaklı … Bankası vekili olan diğer davalı Av. …’ın 30/07/2018 tarihinde icra dosyasının haricen tahsil beyanıyla tahsil harcının borçlulardan alınması kaydıyla dosyanın işlemden kaldırılmasını ve hacizlerin fekkini istediğini, sonrasında davalı … tarafından tahsil beyanının sehven yapıldığını, dosyanın temlik edilmek üzere devamına karar verilmesi talep edilmişse de, icra müdürülüğünce talebin reddedildiğini belirterek, davalıların haksız eylemleri nedeniyle kapatılan ve müvekkili tarafından işlem yapılamaması nedeniyle tahsil imkanı kalmayan Eskişehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2022/3785 esas sayılı dosyasının bugün itibariyle ulaştığı güncel borç tutarı olan 151.000,00 TL müvekkilin maddi zararının davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın yalnızca 40.527,31 TL’yle mütenasip olarak davacıya temlik edildiğinin temlik sözleşmesinde de açıkça belirtildiğini, davacının dava konusu Eskişehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4692 esas (yeni esası 2022/3785) sayılı dosyasını temlik sözleşmesini imzalandığı tarih itibari ile mevcut tüm hukuki durumunu bilerek ve inceleyerek ödemiş olduğu 40.527,31 TL’yle mütenasip olarak temlik aldığını ve temlik sözleşmesinde yer alan tüm hususları açıkça kabul ve beyan ettiğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Diğer davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre, husumet ve derdestlik itirazlarında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak ise temlik işleminin davacının iddiasının aksine 03/09/2018 tarihinde gerçekleştiğini, bu tarihten önce geçerli bir temlik işleminin olmadığını, haricen tahsil bildiriminin 28/07/2018 tarihinde yapıldığını, yani dosya temlik alındığında haricen tahsil beyanının icra dosyasında mevcut olduğunu, dosyanın bu haliyle temlik alındığını, ayrıca davaya konu alacağın yalnızca 40.527,31 TL’yle mütenasip olarak davacıya temlik edildiğinin temlik sözleşmesinde de açıkça belirtildiğini belirterek, davacının tüm taleplerinin reddine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Eskişehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2022/3785 esas sayılı dosyasıyla ilgili davalıların haksız fiil hükümleri gereği oluşan zararın talebi gereği işbu davanın açıldığı, öncelikle mahkemenin görevli olup olmadığının değerlendirilmesinin gerektiği ve bu hususta Yargıtay 11. HD’nin 2015/717 esas 2015/10326 karar, Yargıtay HGK’nun 2017/11-630 esas 2019/328 karar sayılı ilamında da belirtildiği “Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, alacağın temlik sözleşmesinin davacılar ile tasfiye halinde ihlas finans kurumu a.ş. arasındaki cari ilişkiden kaynaklandığı, temlik edilen alacağın kaynağının ticari iş olduğu, dolayısıyla yapılan temlikin de ticari bir devir mahiyeti arz ettiği, bu haliyle davanın TTK’nun 4. Maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın Ticaret Mahkemeleri görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın istek halinde görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. Davacılar ile davalı arasında imzalanan 18/01/2011 tarihli sözleşme bağımsız mahiyette olup, kendi başına hüküm ifade etmektedir. Davalıların tacir olmadıkları da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili bir sözleşme değildir. Mahkemece, görev hususunun da bu doğrultuda değerlendirilmesi ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu nazara alınıp işin esasına girilmesi gerekirken temlik edilen alacağın kaynağına dayalı olarak görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir…” ve davada UYAP’tan yapılan incelemelerde davacının tacir olmadığı ve yine davalı …’ın da tacir olmadığı ve dava konusunun da haksız fiil hükümlerinden kaynaklı oluşu dikkate alındığında ve mahkemenin görevli olabilmesi için dava konusunun iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı olması yanında tarafların da tacir olmasını gerektirdiği ve yukarıdaki Yargıtay HGK ve 11. HD kararı da dikkate alınarak mahkemenin görevli olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan davanın usulden reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece davacının tacir olmadığı ve yine davalı …’ın da tacir olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiğini, oysa ki bankacılık işlemlerinden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğunu, ayrıca davacı taraf temlik sözleşmesinin imzalanış tarihinde gerçek kişinin tacir olduğunu, davacı, taşımış olduğu bu tacir sıfatı sebebi ile Ticaret Kanunu’nun kendisine yüklediği basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğüne sahip olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkemede verilen davanın usulden reddine ilişkin kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde görülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; temlik alınan alacağa yönelik icra takibinin haksız şekilde kapatılmasından kaynaklı alacak istimine ilişkindir.
Eskişehir 2.İcra Dairesinin 2022/3785(Eski 2016/4692) takip sayılı dosyasının incelenmesinde,alacaklı … Bankası tarafından borçlular, …, …, …, …Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti., … Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … aleyhine ilamsız takip yapıldığı,bila tarihli Alacağın Temliki Sözleşmesi ile temlik eden … Bankası tarafından Eskişehir 2.İcra Dairesinin 2016/4692 sayılı takip dosyasının davacı … temlik edildiği, davalı … tarafından icra dosyasına 30.07.2018 tarihinde haricen tahsil beyanı gönderilerek dosyanın işlemden kaldırılması ve hacizlerin fekkinin talep edildiği ve 04.09.2018 tarihinde icra dosyasına davalı … tarafından haricen tahsil beyanının sehven gönderildiği belirtilerek takibin devamının talep edildiği icra müdürlüğünce talebin reddedildiği görülmüştür.
Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
Somut olayda dava, temlik alınan alacağa yönelik icra takibinin haksız şekilde kapatılmasından kaynaklı alacak istemine ilişkin olup,ilk derece mahkemesinin kabulünün aksine dava, davalıların haksız fiil hükümlerine göre sorumluluğundan kaynaklanmayıp, hukuki ilişkinin bankacılık işleminden kaynaklandığı gözetildiğinde TTK’nun 4. maddesi kapsamında mutlak ticari iş sayılan bankacılık işlemi niteliğinde olduğundan görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.
Hal böyle olunca, mahkemece 6100 sayılı HMK’nun 4/1-f.maddesi gereğince asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan davanın esastan incelenmesi gerekirken görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/01/2023 tarih ve 2022/1002 Esas 2023/60 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında harç yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353(1)-a.3 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/07/2023

Başkan- … Üye- … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.