Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/748 E. 2023/1092 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/748 Esas 2023/1092 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/748
KARAR NO : 2023/1092

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2023
NUMARASI : 2022/692 Esas 2023/37 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/10/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2023

Taraflar arasındaki İtirazın İptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının ortağı olduğu ….Şti.’nin …’ daki açılacak şubesinin açılış işlemlerinin yanı sıra işletme ve yönetim faaliyetlerini de yerine getireceği konusunda anlaştıklarını,bu anlaşmaya göre davacının edimini yerine getirmesi karşılığında kazanılan tüm paradan şirkete ortak olma vaadiyle %50 oranında pay verileceğinin kararlaştırıldığını, 2014 yılı Ocak ayına kadar şube açılışı için davacının masraf yaptığını, şubede çalıştırılan işçilerin ücretlerinin davacı tarafından ödendiğini, davacıya %50 pay verilmediğini, masrafları da davalıdan alamadığını, davacının şubenin zarar ettiğini, tek başına işletme kararını aldığını belirterek davacının işten el çektirildiğini, ortaklık ilişkisini inkar ettiğini, davacının yapmış olduğu 94.000,00 TL masraf kadar davalının sebepsiz zenginleştiğini, alacağın 70.700,00 TL’ sinin tahsili için davalı aleyline Ankara Gölbaşı İcra Dairesinin 2022/1718 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, borçlunun takibe haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde… … Ltd. Şti’ nin … ilinde açılmış şube açılışından kaynaklı alacak isteminde bulunduğunu, ancak davalının şahsına yöneltilmiş bir alacak talebi bulunduğunu, davalının şirket hissedarı olduğunu, şirket borçlarından şahsi sorumluluğu olmadığını, müvekkil …’ in işbu davaya ilişkin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, müvekkil ile davacı arasında imzalanmış geçerli bir sözleşme bulunmadığını, aksini ispat edebilecek nitelikte bir delil dosyaya sunulmadığını, müvekkilinin ne şahsı adına ne de hissedarı bulunduğu şirket adına davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, delil olarak sunulan kredi kartı ekstresinin ispat için yetersiz olduğunu, şahsi harcamalar yer aldığını, aradan 9 yıl geçtiğini, davacının ne şahsı adına ne de hissesi bulunduğu şirket adına davacıya borcunun bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı tarafından dava dışı şirketin şube açılışı için yapılan masrafların davalı ortaktan talep edilemeyeceği, ortağın kişisel sorumluluğu bulunmadığı, doğrudan ortağa yapılan bir ödeme iddiası da bulunmadığından davalı ortağın icra takibindeki borca itirazında haklı olduğu gerekçeleriyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar mahkeme tarafından davalı şahıstan herhangi bir talepte bulunulamayacağına hükmedilmiş olsa da, sözleşmenin müvekkili ile davalı arasında olduğunu, davalının vaadettiği hususları şirket adına değil kendi adına vaadettiğini, bu noktada müvekkil ile dava dışı şirket arasında bir anlaşma değil, davalı ile bir anlaşmanın söz konusu olduğunu, müvekkilinin vaadedilen hususlara karşılık birtakım masraflar yaptığını, mahkeme gerekçesinde belirtilen ortaklık vaadinin şekle tabi olmasının müvekkilinin, davalının talimatları doğrultusunda yapmış olduğu masrafları ortadan kaldırmadığını, bu gerçeği değiştirmediğini, ortada mahkeme kararında belirtildiği üzere kurulamamış bir sözleşme var ise bu noktada sözleşme hiç var olmayacağı için yapılan masrafların da sebepsiz zenginleşme hükmü gereği iadesi gerektiğini, bu noktada davalının kendi adına hareket etme iradesini ortaya koyduğunu, ilk derece mahkemesine sundukları maillerde de zaten şahsen beyanda bulunduğunu, davalı şirket ortağının şahsen vermiş olduğu sözler nedeniyle müvekkile masraf yaptırtmasının tüzel kişiliğin de kötüye kullanıldığı anlamını taşıdığını, şirketin tüzel kişiliğinin arkasına sığınarak kendine menfaat sağladığını, bu nedenle tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak ortağın da sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, davalı şirket ortağının şahsen söz vermesinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, şirkete ortak yapma vaadiyle şirketin şube açılışı için yapıldığı iddia olunan masrafların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Gölbaşı Ankara İcra Müdürlüğünün 2022/1718 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: davacı tarafından davalı aleyhine 09/09/2022 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 70.700,00TL asıl alacak, 74.066,97 TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 144.766,97 TL istendiği, ödeme emrinin davalıya 22/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 23/09/2022 tarihinde süresinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür.
Davacı dava dilekçesinde, dava dışı… … Şirketi’nin … ilinde açılmış olan şubesinin açılışından ve yönetiminden kaynaklı olarak yaptığını iddia ettiği harcamalar nedeniyle davalıyı hasım göstererek icra takibi yapmıştır.
Ticaret sicil kayıtlarından, davacının dava dışı şirketin … Şubesinin müdürü olduğu tespit edilmiş, davacı dava dilekçesinde hukuki sebep olarak sebepsiz zenginleşmeye dayanmış , delil olarak dava dışı şirketin ticari defterlerini göstermiştir.
Bu durumda davacı yanca, dava dışı şirketin hisse devri yapılacağı vaadi şubeye masraf yaptığını beyan edilmesi, davacının şirkete ortak olarak alınmamış olması, karşısında ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiş, davacı yanca dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmış olmasına karşın mahkemece yemin delili hatırlatılmaksızın hüküm kurulması doğru değil ise de davacı yanca bu hususa karşı istinaf itirazı ileri sürülmediğinden Dairemizce kaldırma yapılmamış eleştirmekle yetinilmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 13/07/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.