Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/735 E. 2023/729 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/735 Esas 2023/729 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/735
KARAR NO : 2023/729

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/913 Esas
İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZ
EDEN DAVALI :
VEKİLİ :
DİĞER DAVALI
LEHİNE İHTİYATİ TEDBİR KARARI
VERİLEN DAVACI :
VEKİLİ
TALEP : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
TALEP TARİHİ : 05/01/2023
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2023
İhtiyati tedbir kararına itirazın reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

TALEP
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkili tarafından bedeli ödenerek edinilen 16 adet taşınmaza hiçbir haklı gerekçeye dayanmadan iyi niyetli üçüncü kişi olan müvekkili aleyhine ihtiyati tedbir kararı verildiğini, taşınmazlardan 4 tanesinin dava tarihinden önce müvekkili tarafından satıldığını, müvekkilinin ana faaliyet kolunun gayri menkul alım satımı olduğunu, verilen karar nedeniyle mağdur duruma düştüğünü, faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini, mahkemece tedbir kararı verilmesinden hemen sonra görevsizlik kararı verildiğini, davacının bu aşamada görevsizlik kararına kanun yoluna taşıması nedeniyle bir yıllık bir sürede çok cüzi bir teminatla neredeyse tüm taşınmazlarının kilitlendiğini, müvekkilinin taşınmazlardan istifa edemediğini, tedbir kararından bir süre önce müşteri olarak müvekkilinden taşınmaz satın alan üçüncü kişilere ait bir kısım taşınmazlara da malik bilgisine bakılmadan ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu nedenle müvekkilinin ihtarnamelere maruz kaldığını, iyi niyetle yapılan iktisaplara ilişkin muvazaa iddiasının birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin hukuken korunacağını, tedbir konulan 14 adet taşınmazın bir kısmının müvekkili tarafından satış vaadiyle başka kişilerle sözleşme konusu yapılmasına rağmen tedbir kararı nedeniyle müvekkilinin temerrüte düşmek üzere olduğunu, davacının iddialarının soyut bulunduğunu, müvekkili şirketin dava konusu taşınmazları iktisabının başka amaçlara özgü olmadığını, müvekkili şirket yetkilileri ile davalı şirket yetkilisi arasında herhangi bir tanışıklık bulunmadığını, satışın gerçek bir satış olduğunu, bedelinin banka yoluyla peşin ödendiğini, satıcının müvekkilinden tahsil ettiği bedelleri ipoteklerin fekkini sağlamaya yönelik olarak kullandığını, yapılan ödemelerle şirketin banka borçlarından kurtulduğunu, TTK’nun 408. maddesi gereğince şirket için dava konusu satışlar yönünden genel kurul kararı gerektiğine ilişkin bir zorunluluğunda bulunmadığı belirterek ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, itirazın süresinde olduğu, davalı itiraz eden vekili, ihtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığını ileri sürmüş ise de, olası zararın doğmasının önlenmesi bakımından davanın konusunun korunması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verildiği, şartların mevcut olduğu, itiraz eden davalının ileri sürdüğü hususların tedbire itirazın konuları arasında bulunmadığı, yargılamada değerlendirileceği gerekçesiyle davalı …. A.Ş. vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin veya üçüncü kişilere satılmış olan 16 adet taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulmasının hukuka aykırı olduğunu, HMK’nun 389. maddesinin somut olayda uygulanamayacağını, davacının ihtiyati tedbir talep ederken dayandığı sebebi ve ihtiyati tedbir türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, davacının ise ihtiyati tedbirin sebebini ve türünü belirtmediğini, davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediğini, ihtiyati tedbire itirazın reddinin müvekkilinin haklarını ihlal ettiğini, müvekkilinin bir kısım bedeli nakden banka üzerinden doğrudan satıcıya ödeyerek, bir kısım bedeli de ipotek lehtarı olan bankaların kredi borçlarına ödeyerek alınan taşınmazlara hiçbir haklı gerekçeye dayanmadan ihtiyati tedbir konulduğunu, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, müvekkilinin diğer davalı şirket yetkilisini satış ilişkisinde tanıdığını, halen 12 adet taşınmazın müvekkilinin uhtesinde bulunduğunu, müvekkilinin ana faaliyet kolunun gayri menkul alım satımı olmasına rağmen karar tarihinden bu güne tedbir kararı nedeniyle faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini, tedbir tarihinden bir süre önce müşteri olarak müvekkilinden taşınmaz satın alan üçüncü kişilere ait bir kısım taşınmazlara da, ilgili taşınmazlardaki malik bilgisine bakılmadan ihtiyati tedbir kararı tesis edildiğini, müvekkilinin bu nedenle ihtarnamelere maruz kaldığını, temerrüt haline düştüğünü, ticari itibarının zedelendiğini, 16 adet taşınmaza tedbir konulması karşılığında 160.000,00 TL teminat alındığını, bu durumun mülkiyet hakkının da ihlali niteliğinde olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğünün müzekkere cevabı, Ankara ve Adıyaman Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevapları dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı tarafından Ankara 35. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/52 Esas sırasında kayıt ile açılan davada, davalı … A.Ş.’nin ortağı olduğu, sermaye artışıyla hisse oranının düştüğü, yönetim kurulu üyeliğinin sonlandırıldığı, sermaye artış kararının butlanı için dava açıldığı, şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı alacağı için dava açıldığı, şirket yöneticisi olup, davacının boşanma davası açtığı …’ın davalı … şirketindeki malları muvazaalı şekilde elden çıkardığı, genel kurul kararı alınmadan önemli nitelikteki taşınmazların davalı … şirketine sattığı iddia edilerek 16 adet taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile davalı … şirketi adına kaydına, mümkün olmayan taşınmazlar yönünden taşınmaz değerlerinin davalı … şirketinden tazmini ile devir tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketine verilmesi talebiyle açtığı davada dava konusu 16 adet taşınmazın satışının önlenmesi için taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara 35. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/02/2022 tarihli 2022/52 Esas sayılı ara kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile 160.000,00 TL teminat karşılığında talebe konu taşınmazların davalı şirketler adına olan hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğünce, ihtiyati tedbir ara kararına konu 12 adet taşınmazdaki davalı … şirketinin payı üzerine ihtiyati tedbir tesis işlemi yapıldığı bildirilmiştir.
Anılan mahkemece yapılan yargılama sonunda 14/03/2022 tarih 2022/52 Esas 2022/138 Karar sayılı karar ile açılan davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 30/09/2022 tarih 2022/1318 Esas 2022/1139 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, anılan karar üzerine dosya Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiştir.
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinde, “Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri beş yüz bin Türk Lirasının üzerinde olan dava ve işlere bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp sonuçlandırılacağı” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Somut olayda, ihtiyati tedbir talebinin yer aldığı dava dilekçesinde harca esas değer 20.000,00 TL olarak belirtilmiş olup, bu değer üzerinden peşin harç yatırılarak dava açılmış ise de, dava konusunun 16 adet taşınmaz olduğu, dava konusu taşınmazlardan sadece … no’lu bağımsız bölümün dahi satış bedelinin 7.000.000,00 TL olduğunun tapu kayıtlarından anlaşıldığı gözetildiğinde dava değerinin 500.000,00 TL’yi aştığı gözetilerek ihtiyati tedbir kararına itirazın Heyetçe değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden tek hakim tarafından yapılan duruşmalı inceleme sonucu ihtiyati tedbir ara kararına itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulüne, dava değeri 500.000,00 TL’yi aştığından heyetçe görülüp değerlendirme yapılarak ihtiyati tedbir ara kararına itiraz hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-İhtiyati tedbir ara kararına itiraz eden davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek KABULÜ ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2023 tarih ve 2022/913 Esas sayılı ara kararının HMK’nun 353/(1)-a.4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2- Dava değeri 500.000,00 TL’yi aştığından ihtiyati tedbir ara kararına itirazın 5235 sayılı Kanunu’nun 5. maddesi gereğince heyetçe değerlendirilmesi için dosyanın Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı şirket vekili tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf başvuru harcının talep halinde ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı şirkete iadesine,
4-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı şirket tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı şirket yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/05/2023

Başkan – Üye Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.