Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/655 E. 2023/1210 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/655 Esas 2023/1210 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/655
KARAR NO : 2023/1210

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2022
NUMARASI : 2022/506 Esas 2022/970 Karar
DAVACI :
DAVALILAR :
FERİ MÜDAHİL :
DAVA : Ticaret Sicil Müdürlüğünün Davetine Rağmen Talep Edilmeyen Limited Şirket Hisse Devrinin Tescil ve İlanı
DAVA TARİHİ : 28/07/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2023

Taraflar arasındaki ticaret sicil müdürlüğünün davetine rağmen talep edilmeyen limited şirket hisse devrinin tescil ve ilanı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı temsilcisi tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; müdürlüklerine yapılan başvuru ile …’un 360 hisseye karşılık gelen 9.000,00 TL hissesini noterde akdedilen hisse devir sözleşmesiyle davalı …’a devrettiği ve buna ilişkin genel kurul kararının bir örneğinin sunulduğunu, limited şirketlerde hisse devrine ilişkin noterden devir sözleşmesi yapıldıktan sonra devrin genel kurulda onaylanarak geçerli hale geldiğini, genel kurula yapılan başvurudan itibaren 3 ay içinde reddedilmedigi takdirde genel kurulun devre onay vermiş sayılacağını, bu devrin pay defterine işlenmesi gerektiğini, …’un hisse devrinin tescili konulu başvurusu üzerine tescil talebinde bulunmaya yetkili kişinin şirket müdürü olması ve şirket müdürünün de davalı … olarak belirlenmesi sebebiyle şirket yetkilisini tescile davet etme gereğinin hasıl olduğunu, hisse devrinin tescili için davalı … Şirketi’ne ve şirket yetkilisi olan diğer davalıya TTK’nun 598. maddesi ve 33. maddesi uyarınca tescile davet yazısı yazıldığını, 30 gün içerisinde tescil başvurusu yapılması, eğer tescili gerektiren bir husus yoksa bu durumun ispat edilmesi, aksi takdirde TTK’nun 33.maddesi uyarınca idari para cezası talebinin mahallin en büyük mülki amirine iletileceği ve yetkili asliye ticaret mahkemesi’nde hukuki sürecin başlatılacağının ihtar edildiğini, davalılara çıkarılan tebligatların bila tebliğ iade edildiğini, şirket yetkilisine yapılan tebligatın bilinen son adresine, şirket merkezine yapılan tebligatın ise şirketin sicil kayıtlarındaki adresine yapıldığını, davalı şirket ve yetkilisinin Ticaret Sicili Yönetmeliğinde yer alan 30 günlük yasal süre içerisinde tescil talebinde bulunmadığını, tescilden kaçınma sebeplerini sunmadığını, müdürlüklerinin re’sen karar verme yetkisinin bulunmadığını, ilgili şirket ortağı olan …’un şirket hisselerinin davalı …’a devrinin tescilinin Müdürlüklerince gerçekleştirilmesi için TTK’nun 33/3. Maddesi ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 26. maddesi uyarınca işbu davanın açılması gerektiğini belirterek …’un 360 hisseye karşılık gelen 9.000,00 TL payını Ankara 53. Noterliğinin 10/08/2018 tarih ve 23758 yevmiye nolu hisse devir sözleşmesiyle davalı …’a devrettiğinin re’sen tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, feri müdahil …’un Ankara 13. Noterliğinden düzenlenen 10/08/2018 tarihli 23758 yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesi ile davalı şirkette olan 360 payını 9.000,00 TL bedel karşılığında davalı …’a devrettiği, dosyaya sunulan 10/08/2018 tarih 2018/2 Karar sayılı davalı şirketin ortaklar kurulu kararı ile devrin kabulüne, devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine, tescil ve ilanına karar verildiği, karar altında davalı …, fer’i müdahil … ve dava dışı …’ın isim ve imzalarının bulunduğu, sicil müdürlüğünün şirket ve şirket yetkilisine TTK’nun 33. maddesi uyarınca tescile davet yazısı üzerine TTK’nun 33/3. maddesi hükmüne göre süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde Ticaret Sicil Müdürlüğünce hisse devrinin tescili davası açılabileceği, bu şekilde açılan davada mahkemece kaçınma sebebinin yerinde olup olmadığının incelenerek sonucuna göre karar verileceği, kaçınma sebebi bildirilmediği takdirde böyle bir incelemenin yapılamayacağı ve böyle bir davanın açılıp görülemeyeceği, somut olayda davalılar tarafından tescilden kaçındıklarına dair Ticaret Sicil Müdürlüğüne herhangi bir bildirimde bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davalı … Şirketi ortaklarından …’un 360 hisseye karşılık, 9.000,00 TL’ye karşılık gelen şirket hisselerini noterde akdedilen hisse devir sözleşmesiyle davalı …’a devrettiğini, 15/04/2022 tarihinde müdürlüğe başvurularak söz konusu devre ilişkin genel kurul karar evrakları sunularak tescil talebinde bulunulduğunu, başvuru üzerine TTK’nun 598. maddesi ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 22. maddesi uyarınca şirket müdürü …’ın müdürlüğe tescile davet edildiğini, şirket merkezine ve şirket müdürüne gönderilen tescile davet yazılarının bila tebliğ taraflarına iade olması üzerine TTK’nun 33. ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 36. maddesi gereğince davalı … Şirketi’nin ortaklarından olan …’un şirket hisselerinin davalı …’a devrinin tesciline karar verilmesi talebiyle davanın açıldığını, sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişinin, sicil müdürünün teklifi üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından 1.000,00 TL idari para cezasıyla cezalandırılacağını, tescil edilmesi gereken bir olgunun ilgilisi tarafından tescil ettirilmediğini haber alan müdürlüğün, tescil başvurusunda bulunmakla yükümlü kişileri 30 gün içinde tescil başvurusunda bulunmaya veya tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağıracağını, bu davette kanuni dayanaklar gösterilmek suretiyle davetin gerekçesi, tescili gereken belgeler ve tescil yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin yaptırımlarının belirtildiğini, birinci fıkra gereğince yapılan çağrı üzerine süresi içinde tescil isteminde bulunulmaması veya kaçınma sebeplerinin bildirilmiş olmasına rağmen kaçınma sebeplerinin yeterli görülmemesi halinde müdürlüğün durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine bildireceğini, mahkemenin tescile hükmetmesi halinde olgunun resen tescil edildiğini, müdürlükçe verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişinin, Kanunun 33/2. maddesinde öngörülen idari para cezasıyla cezalandırılacağını, tescile davet yazısından itibaren 30 gün içerisinde tescil başvurusunda bulunulması, eğer tescili gerektiren bir husus yoksa bu durumun ispat edilmesi, aksi takdirde TTK’nun 33. maddesi uyarınca idari para cezası talebinin mahallin en büyük mülki amirine iletileceği ve yetkili asliye ticaret mahkemesi’nde hukuki sürecin başlatılacağının ihtaren bildirildiğini, ancak tescile davet yazılarının bila tebliğ olduğunu, şirketin adres değişikliğinin tescili zorunluluğunu yerine getirmediğinden şirketin müdürlüğe tescil edilen adresine yapılan tebligatın iadesine ilişkin sorumluluğun şirket yetkililerine ait olduğunu, şirket yetkilisine yapılan tebligatın bilinen son adresine, şirket merkezine yapılan tebligatın ise şirketin sicil kayıtlarındaki adresine yapıldığını, müdürlüğün re’sen karar verme yetkisinin bulunmadığı da göz önüne alındığında yapılan tebligata rağmen şirketin harekete geçmemesinin mahkemenin bu konuda karar vermesini zorunlu kıldığını, ticaret sicili müdürlüğünün tescile dair açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunu, bu nedenle yapılacak yargılama sonucu aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, ticaret sicil müdürlüğünün davetine rağmen, davalı şirketin fer’i müdahil ortağa ait şirket hisselerinin devri hususunun tescil edilmemesi nedeniyle mahkemece karar verilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı tarafından davalı şirket ve davalı şirket yetkilisine gönderilen 19/04/2022 tarihli tescile davet yazıları, davalı şirket 10/08/2018 tarihli genel kurul karar sureti, limited şirket pay devir sözleşmesi, … tarafından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yapılan başvuru, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı dosya içerisinde yer almaktadır.
Fer’i müdahil … tarafından 15/04/2022 tarihinde Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurularak, davalı şirketteki hisselerini devretmesine rağmen şirket müdürü olan davalı … tarafından pay devrinin tescil ettirilmediğini belirterek davalı şirket genel kurul kararını ve hisse devir sözleşmesini de eklemek suretiyle gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmiştir.
Anılan talep dilekçesi ekinde onaylı sureti sunulan ve Ankara 53. Noterliğinin 10/08/2018 tarihli 23758 yevmiye numarası ile akdedilen limited şirket pay devir sözleşmesi ile fer’i müdahil … tarafından davalı şirkette bulunan 360 payının 9.000,00 TL bedelle davalı …’a devrettiği görülmüştür.
Davalı şirketin 10/08/2018 tarihli genel kurul kararı ile ortak …’un şirketteki 360 payını noter sözleşmesi ile şirket ortağı …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, devrin kabulü ile devrin pay defterine işlenmesine, tescil ve ilanına, şirkette 399 payın …’a, 1 payın …’a ait olduğuna karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalı şirket ve davalı şirket yetkilisine gönderilen 19/04/2022 tarihli tescile davet yazıları ile şirket hisselerini devreden ortak … tarafından hisse devrinin tesciline ilişkin pay devir sözleşmesinin sunulduğu, şirket müdürünün TTK’nun 598. ve 33. maddeleri uyarınca tescile davet etme gereği hasıl olduğu, 30 gün içinde tesciş işlemlerinin yapılmaması ya da kaçınma sebeplerinin yasal sürede bildirilmemesi halinde idari para cezasına tabi tutulacakları bildirilmiştir.
Anılan tescile davet yazıları davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine, davalı şirket müdürünün ise bilinen son adresine 27/04/2022 tarihinde bila tebliğ olmuştur.
Davacı yan, tescile davete rağmen, yasal süre içerisinde davalı şirketin fer’i müdahil olan ortağa ait şirket hisselerinin devri hususunu tescil ettirmediğini, tescilden kaçınma sebeplerini bildirmediğini iddia etmiştir. Mahkemece tescile davet yazısı üzerine TTK’nun 33/3. maddesi hükmüne göre süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde Ticaret Sicil Müdürlüğünce hisse devrinin tescili davası açılabileceği, bu şekilde açılan davada mahkemece kaçınma sebebinin yerinde olup olmadığının incelenerek sonucuna göre karar verileceği, kaçınma sebebi bildirilmediği takdirde böyle bir davanın açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının TTK’nun 33. maddesi uyarınca tescile davetine rağmen, ortağa ait şirket hisselerinin devri hususunun tescil edilmemesi nedeniyle mahkemece karar verilmesini talep edip edemeyeceği, ticaret sicil müdürlüğünün tescile davet yazısı üzerine yasal süre içinde kaçınma sebepleri bildirilmediği takdirde ticaret sicil müdürlüğünce hisse devrinin tescili davası açılıp açılamayacağı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Ticaret sicil müdürlüğü tarafından tescili gereken bir hususun sicile tescil edilmemesi halinde ilgili kişiler, TTK’nun 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 36. maddeleri uyarınca tescile davet edilir. Sicil müdürlüğü tarafından tescile davet edilmesine rağmen süresi içinde tescil için başvuru yapılmaması veya tescilden kaçınma sebeplerinin bildirilmesi halinde, işbu durumda karar verilmek üzere Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından Asliye Ticaret Mahkemesine bildirilir. Mahkemece durumun sicile tescili gerektiğine kanaat getirirse, sicile tescil emrini içeren bir karar verir.
Limited ortaklıkta payın devri TTK’nun 595. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, pay devri, sözleşmesinin yazılı ve imzası noterden tasdikli şekilde yapılması, payın devrinin ortaklığa bildirimi ve genel kurulun onayı ile gerçekleşir. Genel kurulun devre onayı genel kurulun toplanarak devri onaylaması şeklinde olabileceği gibi, başvurudan itibaren üç ay içerisinde genel kurul pay devrini reddetmediği takdirde, onay vermiş sayılacağı şeklinde de olabilir.
Somut olayda, fer’i müdahil ile davalı şirket yetkilisi … arasında akdedilen pay devir sözleşmesi yazılı ve imzası noterden onaylı şekilde yapılmıştır. Anılan pay devri davalı şirkete bildirilmiş olup ortaklık tarafından devir kabul edilerek devrin şirket pay defterine işlenmesine, tescil ve ilanına karar verilmiştir. Anılan karar ile pay devrine ortaklık tarafından açık onay verilmiş ve paylar devralana geçmiş ise de pay devri ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiştir.
Davacı sicil müdürlüğü tarafından davalı şirket ve şirket yetkilisine gönderilen tescile davet yazısına rağmen 30 günlük yasal süre içerisinde davalı şirket ve yetkilisi tarafından pay devrinin tescili işlemi gerçekleştirilmemiştir. Bu durumda mahkemece, tescile davet yazısı üzerine tescil işlemlerinin davalılar tarafından yapılmadığı, ya da kaçınma sebepleri yasal sürede bildirilmediği gözetilerek tescili emreder nitelikte karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 30/03/2022 tarih ve 2021/428 Esas 2022/2613 Karar, 29/06/2020 tarih ve 2019/5291 Esas 2020/3282 Karar sayılı ilamları).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararında isabet görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/12/2022 tarih ve 2022/506 Esas 2022/970 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE, fer’i müdahil …’un Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 116906 sicil numarasında kayıtlı davalı …. Şti.’ndeki 360 adet payını 9.000,00 TL bedel karşılığında davalı …’a Ankara 53. Noterliğinin 10/08/2018 tarih 23758 yevmiye no’lu limited şirket pay devri sözleşmesi ile devrettiğinin ticaret sicile tescile ve ilanına,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 269,85 TL karar ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç ile 80,70 TL başvurma harcının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat gideri olarak yapılan 177,75 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B)1-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 488,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 980,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/09/2023

Başkan Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.