Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/63 E. 2023/17 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/63 Esas 2023/17 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/63
KARAR NO : 2023/17

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2022
NUMARASI : 2022/667 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
ALEYHİNE TEDBİR
TALEP EDİLEN
DAVALI
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 05/10/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2023

Taraflar arasındaki Genel Kurul Kararının İptali davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin yönetim kurulu başkanı, …’nin yönetim kurulu üyesi ve …’nin yönetim kurulu başkan vekili olarak davalı şirketin yapılanmasında yer almakta iken işbu dava konusu genel kurul toplantısı ile şirketin yönetim kurulu yapılanmasının hukuka aykırı olarak değiştirildiğini, müvekkilinin şirketin %49, …’nin ise %51 oranında hisse sahibi olduğunu, şirket ortakları ile yöneticileri arasında ihtilaflar devam ettiğini, müvekkilinin ve diğer yönetim kurulu üyesi …’nin davalı şirket nezdinde 15/03/2024 tarihine kadar yönetim kurulu üyeliği görev ve yetkileri bulunmakta iken şirket yönetiminin adeta olağan genel kurulla azledilmesine yönelik işlem yapılmaya çalışılmasının hukuka aykırı olduğunu, 07/07/2022 tarihli ve 16/08/2022 tarihli ertelenen olağan genel kurul toplantılarının usulsüz ve kanunun emredici hükümlerine aykırı şekilde toplanmış olduğundan alınan kararların tamamının batıl olduğunu, mahkeme kararı ile yapılan çağrıda mahkemece talepte belirtilen taslağın değerlendirilmesi gerektiğini ve gerekirse çağrının niteliğine göre değişiklik yapılarak gündem maddeleri açık ve kesin olarak belirlenmeliyken gündemin kayyım tarafından belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, gündemin 7 nolu maddesinin hukuka aykırılık içerdiğini, 07/07/2022 tarihli genel kurul toplantısı öncesinde kayyıma gerek genel kurul toplantısının düzenlenmesine ilişkin eksiklikler, gerekse toplantı öncesinde şirket merkezinde hazır bulunması gereken şirket evrak ve kayıtlarının şirket merkezinde hazır edilmediği bildirilmiş ise de kayyım tarafından bu hususta herhangi bir girişimde bulunulmadığını, 07/07/2022 tarihli genel kurul toplantısı esnasında bulunması gereken ticari defterler ile finansal tabloların hazır edilmeksizin genel kurulun toplandığını, toplantının 1 ve 2 nolu gündem maddeleri gereği yapılan oylama ile oluşturulan toplantı başkanlığı ve toplantı başkanlığına genel kurul toplantı tutanağını imzalamak üzere yetki verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, genel kurul toplantısını düzenleyen kayyımın hukuka aykırı eylemleri ve genel kurul toplantısının öncesinde ve sonrasında icra edilmesi gereken işlemlerle ilgili eksiklikler nedeniyle alınan kararların tümünün batıl olduğunu, divan başkanının toplantı esnasında hazır bulunması gereken belgeleri toplantı başladıktan sonra toplantı salonuna usulsüzce sokarak tarafsız olmadığını açıkça gösterdiğini, 07/07/2022 tarihli genel kurul toplantısının 3 nolu yönetim kurulunca hazırlanan 2021 yılı yıllık faaliyet raporlarının okunması ve müzakeresi maddesinin görüşülmesi esnasında TTK’nın 420.maddesi uyarınca erteleme talebinde bulunulduğunu, bunun üzerine toplantı başkanı tarafından 3,4,5 ve 6 nolu gündem maddelerinin görüşülmesinin ertelendiğini fakat 7 nolu gündem maddesinin de finansal tablolarla ilgili olmasına rağmen görüşülmesine karar verildiğini, 7 nolu madde ile alınan …’nin 3 yıl süre ile görev yapmak üzere yeni yönetim kurulu üyeliğine seçilmesine dair hukuki dayanaktan yoksun kararın iptaline karar verilmesi gerektiğini, ertelenen 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısının da usul ve yasaya aykırı olarak icra edildiğini, 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısının 07/07/2022 tarihli genel kurul toplantısında hukuka aykırı şekilde yönetim kurulu üyesi seçilen … tarafından düzenlenmiş olduğundan alınan kararların tümünün batıl olduğunun tespiti ve iptali gerektiğini, toplantının ertelenmesi taleplerine rağmen ertelenmemesi nedeniyle alınan kararların tümünün batıl olduğunun tespiti ve iptali gerektiğini, toplantının 4 nolu maddesi uyarınca finansal tabloların okunması, müzakeresi ve tasdikine ilişkin alınan kararın batıl olduğunun tespiti ve iptali gerektiğini, 5 nolu maddesi ile alınan %10 oranında kar payı dağıtılmasına karar verilmesinin dürüstlük ilkesinin ihlali niteliğinde olduğundan kararın iptali gerektiğini, 6 nolu maddesi ile alınan ibra kararlarının emredici kurallara ve usule aykırı olarak alındığını, batıl olduğunun tespiti ile iptali gerektiğini belirterek öncelikle dava konusu kararlar kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesi, 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 1,2,3,7 nolu ve 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 1,2,4,5,6 nolu kararların butlanla batıl olduğunun tespiti ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; dosya kapsamı, alınan beyanlar nazara alınarak; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yeterli nitelikte görülemediği, davanın niteliği, tedbir talebinin içeriği de nazara alınarak HMK’nun 389 maddesindeki koşulların oluşmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin, davalı şirketin 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 1,2,3,7 nolu ve 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 1,2,4,5,6 nolu kararların icrasının geri bırakılmasına ilişkin tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Mahkemece, her ne kadar ara karar tesisi ile ihtiyati tedbir talebi reddedilmiş ise de, alınan ara kararın açık anlaşılabilir ve tatmin edici olmadığını, TTK’nun 449.maddesi uyarınca hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı şeklide verildiğini,
Dava dilekçelerinde belirtildiği üzere 07/07/2022 tarihli genel kurul toplantısında ve ertelenen 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlara müvekkilinin muhalefet ettiğini, ihtiyati tedbir talepleri hakkında olumlu karar verilmemesi halinde müvekkili hakkında telafisi imkansız zararlar doğacağını, davanın 3 ana başlık altında toplandığını, bunların genel kurul izni kararı veren mahkemenin kararının usulsüz olması ile genel kurul toplantısı öncesinde mahkeme tarafından görevlendirilen kayyımın hukuka aykırı eylemleri ve dava konusu genel kurulların hukuka aykırı şekilde icra edilmesi olduğunu, ertelenen genel kurul toplantısında alınan kararların, usul, yasa ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu,
07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündemin 7 no’lu maddesi gereğince yönetim kurulu üyesi olan …’nin yeni adaylığının görüşülmesinin ertelenmeyerek oylanmasının kanunun emredici hükümlerine, objektif iyi niyet kurallarına ve hukuka aykırı olduğunu, sırf bu nedenle dahi alınan kararlar bakımından yaklaşık ispatın bulunduğunu, şirketin iç yönergesine aykırı şekilde tek yönetim kurulu seçilmesinin de mümkün olamayacağını, yeni yönetim kurulu üyesinin seçiminin finansal tablolarla ilgili olduğunu, bu nedenle yönetim kurulu üyesinin seçiminin de ertelenmesi gerekirken ertelenmemesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın kararın yürütülmesinin geri bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği, bu hükme göre yapılacak değerlendirmede HMK’nın 389/1 maddesindeki; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, yaklaşık ispat koşulu da gözetilerek uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kıstası göze alınacaktır. Öte yandan kanun koyucu şirketler hukukunda genel kurul kararlarına karşı ayrı bir prosedür öngörmekle (TTK’nun 449. maddesi) tedbir koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilirken şirketler hukukunun kendisine özgü yapısının gözetilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda, davalı şirketin ortağı olan davacı yanca davalı şirketin diğer ortakları olan … ve ile …’nin 07/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 1,2,3,7 no’lu ve 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 1,2,4,5,6 no’lu kararların butlanla batıl olduğunun tespiti ve iptali ile durdurulması talep edilmiştir.
Yönetim kurulu üyesinin 6102 Sayılı TTK’nun 449.maddesi uyarınca ihtiyati tedbire yönelik beyanda bulunduğu, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere 6100 Sayılı HMK’nun 389.maddesi gereğince dosyadaki bilgi belgelere göre açılan davanın mahiyeti de gözetildiğinde ihtiyati tedbirin şartları oluşmadığından davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın ihtiyati tedbir talep eden davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.18/01/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.